ISIR BENÝ!..

04 Kasým 2010 10:05 / 4133 kez okundu!

 


Isýr Beni, "Bite Me" National Geographic Wild TV kanalýnda bir program adý. Belgeselde kendini her tür hayvana ýsýrttýran bir adam var. Isýrýk anýný en yakýn plandan görüntülenmesi iþin en tuhaf yaný. Keneye teslim oluyor, kendisi yapýþýyor onlara, akrebin iðnesine þehvetle sokuluyor, yýlandan zehir rica ediyor, çiyanlarla dans ediyor, ne kadar garip haþerat varsa onlarýn ýsýracaðý bile yoksa onlarý tahrik ediyor ve onlara gel "ýsýr beni" diyor.

Isýr ki ýsýrýlmanýn dayanýlmaz acýlarýný anlatayým diðer insanlara... Adam timsah ýsýrýðýný kýrým kongo kenesininin vücuduna yaptýðý tahribatý, verdiði ýzdýrabý, o acýyý yaþarken ve o zehri vücudunun her noktasýnda sonuna kadar hissedip kývranýyorken bir yandan da kameralara bu duyguyu anlatmaya çalýþýyor.

Ve siz bir ýsýrýk delisi adamýn ne hale geldiðini gözlerinizle an be an görüyorsunuz. Belgesel tadýnda, reality show kývamýnda siz rahat koltuðunuzda o bilmem ne ormanlarýnda ýsýrýlma peþinde o hayvandan bu hayvana öbürünün salyasý daha üzerinde iken diðer bir böceðe gönüllü olarak kendini sunmakla meþgul.

Ýþi o, meþguliyeti o...

Bu da anlaþýlýr bir þey elbette.

O ýsýrýlmaktan para kazanýyor hiç deðilse...

Ama benim, kendimi öyle olur olmaz yerde "ýsýr beni" diye tutturacaðým hiç aklýma gelmezdi.

Öyle karýþtý ki kavramlar birbirine. "Isýr beni" demeyen insanlar ise durmadan birbirlerini ýsýrýyorlar. Sermayemiz azaldýkça hazýrý tüketmek huyumuzu bozdu. Saldýrganlaþtýk. Isýrýlmanýn deðil ýsýrmanýn duygusunu abarttýk. Ama bir yandan da zorunlu "deðiþim" geçiren toplumun yeni etik deðerlerine de göz atmak, kulak kabartmak zorunda kaldýk.

Bu da sözümüze, özümüze, hal ve gidiþimize yeni bir çeki düzen getirecek. Yoksa aklýmýza getirmediðimiz olasýlýklar yüzünden "dur" yolcu bilmeden ýsýrdýðýn bu yürek ileride senin kanýný donduracak olaylara yol açacak! Ve iþ iþten geçecek...

Öyle deðil mi?

Kazýk yemekle kazýk atanýn çeliþkisi gibi. Hangisi olmak isterdiniz?

Kazýk atan mý, kazýk yiyen mi? Isýran mý ýsýrýlan mý?

Hiçbiri derseniz cevap yetmez. Ýki seçenekli olsaydý durumunuz...

Biri mutlaka sizin DNA'nýzý ortaya koyardý.

Üstelik parmak izi týraþ ettiriliyor ama DNA'nýn silinme formülü yok henüz.

Biz geçmiþe tutunamamýþ, geleceði göðüsleyememiþ bir nesiliz.

600 yýllýk bir tarih köprüsüne 87 yýllýk bir ibriþim tutunamayýnca avrasya maratonuna benzer halimiz sallanýr dururuz gürül gürül akan sularýn boðazýnda. Hareket halinde olanla ilerlemesi yavaþ olanýn tahribatýna benzer bu... ya da kuvvetlinin üzerine zayýf ipin örülemediði halýya.

Güneþi az görenlerin karanlýk fikirleri gibi... Yeþile tutunamamýþ kýrýk gönüllü sert kütüklerin çýplaklýðý gibi yalnýzlýðýmýz. Birbirine çarpa çarpa kýrýlan taþlarýn kumsalý gibi kendi küçük sahillerimiz. Kýyýlarýmýzý toprak, karalarýmýzý su doldurdu. Tarihe köprü kuramayýnca önyargýlarýmýz ve yüzeyselliðimiz prim yaptý.

Bilmediklerimiz, bildiðimizi sandýðýmýz cahilliklerin ve duygularýn peþinden gitti.

Kendi "sahipsizliðimiz" içimizdeki düþmaný büyüttü. Biz kendimizle savaþýyoruz. Ölçüsüzlüðün kaosu bu.

Hayat planlarýmýzýn iflasý... Ýlkelliðin bitkiselliði... Kendini büyütüp, dünyanýn deðerini küçülten günlüklerimiz.

"Isýr beni" diyorum her fýrsatta bulunduðum ortamlarda...

Daha doðrusu ben demiyorum da düþüncelerimden çýkýyor bu iblis.

Sadece Kürt, Kürtçe, Alevi, Ermeni, Yahudi, kedi, köpek haklarý, hukuk, ayýrýmcýlýk, milliyetçilik, barýþ gibi konularda benim içimdeki iblis çýkýp "ýsýr beni" diyor. Yamyamlar gibi saldýrýyorlar. Kuduzlar gibi...

Konuþmaya bile fýrsat vermeden parçalýyorlar.

Utanç verici... Acýmýyor bir tarafým aklýmdan baþka.

Üzgün akýllý oldum...

Ýçimdeki savaþý toplumsal "barýþ" sustursun...

Barýþ... Sadece barýþ aklýmýzý sevindirir çünkü.



Pervin Mýsýrlýoðlu E.

22 Ekim 2010

Son Güncelleme Tarihi: 10 Kasým 2010 09:43

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
04 Aralýk 2012 14:50

Orhan Yýlmaz KALE

Bu mükemmel yazýnýza teþekkür ederim. Ýzniniz olursa ben de sizin yazýnýza, bir yazýmla baþka bir açýdan yorumlamak isterim.


BENÝ ISIRIR MISIN SEVGÝLÝM?

Birlikte olmak istediðiniz kiþinin her þeyden önce diþlerine bakýnýz. Diþlerinin ne kadar uzun, ne kadar keskin olduðuna. Onun sizi ýsýrmasýna fýrsat veriniz. Hatta ýsýrmasý için onu kýzdýrýnýz. Böylece kýzgýnlýk anýnda sizi ne kadar ýsýrabileceðini, canýnýzý ne kadar yakacaðýný ve bunun ne kadar sürede iyileþeceðini test ediniz. Bazý diþlerin kuduz mikrobu taþýyabileceðini düþünerek panzehirinizi hazýr tutunuz.

Eðer birlikte olmak istediðiniz kiþinin diþlerinin ne kadar uzun olduðunu, ne kadar keskin olduðunu ve ne kadar can yakýcý olduðunu evlendikten sonra öðrenecek olursanýz artýk sizin için zaman çok geç olacaktýr. Evlilikte artýk panzehiriniz de olmayacaktýr.

Genelde birlikteliði arzulayan kiþiler birbirlerini kýrmamaya azami özeni gösterirler. Birlikteliðin uzadýðý durumlarda bu diþler yavaþ yavaþ ortaya çýkar. Ne yazýk ki gözleriniz de yavaþ yavaþ perdelenmeye baþlamýþ olacaktýr. Bu ise diþleri net olarak görmenizi zorlaþtýracaktýr.

Yeni baþlamýþ birliktelik yeni doðmuþ bir hayvan yavrusu gibidir. Yýrtýcý bir hayvan olup olmadýðýný anlayamazsýnýz. Bir kaplan yavrusunun þirinliði gözlerinizi kör edecektir. Zamanla büyüyen yavrunun kýzgýn davranýþlarýný fark edemezseniz büyüdüðünü bile göremeden sizi ilk fýrsatta parçalayacaktýr.

Birlikteliði arzuladýðýnýz kiþiyi mutlaka evlenmeden önce zaman zaman kýzdýrýnýz. Sakýn “kýzdýrýrsam onu kaybederim” korkusuna kapýlmayýnýz. Eðer ortada bir aþk, büyük bir sevgi varsa diþlerini gösterdiðine piþman olacaktýr. Özür dileme süresi ne kadar uzarsa tekrar ýsýrma olasýlýðý da o denli yakýn olacaktýr. Kýzgýnlýk sýrasýnda sizi ýsýrdýðýnda diþlerini fazla derine saplarsa veya diþlerini fazla derine saplamayýp ve sonrasý bir iki gün içinde özür dilemezse onu hemen ait olduðu yere gönderiniz.

Ormanda yaþama hakkýný kendisine iade ediniz.

Orhan Yýlmaz KALE

23 Aralýk 2010 18:53

bern

guzel bir anlatim..
saygilar.

28 Kasým 2010 14:09

Nezih Öztüre

Bu yazýyý sen yazdýysan eðer (çok aðýr itham, bilinçli kinaye)
olmuþsun sen
müthiþ yahu, atlamýþým
pek ileri, pek iðreti edici olmuþ
ama cok baþarýlý
tek ihtiyacýmýz olan þeye zorluyor
DÜÞÜNMEK
ÝRDELEMEK
Bi düþünsek var ya... of off.
bu konulara devam lütfen.

Nezih
06 Kasým 2010 22:50

gökay

Nabi Yaðcý ile yapýlan söyleþinin arkasýndan okudum Pervin hanýmefendinin son yazýsýný.
Ýki yazýda da geçmiþten günümüze toplumsal yaþama dönük çok yerinde tespitler dikkatimi çekti:
''Geçmiþe tutunamamýþ ve geleceði de göðüsleyememiþ bir nesil...'' olma hallerimiz...
Bir zamanlar Anadolu ve Andoluzya'da insanlarýn onca köþeli farklýlýklarýna raðmen barýþ ve
huzur içinde asýrlar boyu yaþayabilmelerini anlamlandýrmada yaþadýðýmýz þaþkýnlýk ve acziyet..
Modern ulus-devlete ait toplum mühendisliklerinin toplumu homojen hale getirme projelerinin
tüm toplumu hasta ediþi..
''Isýran ve ýsýrýlanlar'' olarak iki ana kategoriye, kümeye yýðýþma halleri..
Kimi atomlarýn en dýþ yörüngesindeki kararsýz elektronlar gibi her iki kümeye de gidiþ geliþler
yapanlar..
''Isýrýlanlar kümesinde'' kalmayý tercih edenlere -diðer kümeye geçmeleri mümkünken- söyleyecek
bir þeyler aradým.
Bulabildiðim en yetkin tümce þu oldu:
Ýyi ki varsýnýz.

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.