ÝSTAKOZ ve AHTAPOT
28 Nisan 2024 12:23 / 818 kez okundu!
"Yýllarca gezip gördüðümü, yediðimi, içtiðimi, konuþtuðumu, dinlediðimi, anladýðýmý, anlamadýðýmý, sevdiðimi, sevmediðimi; anlatarak, fotoðraflayarak para kazandým. Helal para kazanmanýn býçak sýrtý olduðu konulardýr bunlar. Bütün doðrulara yanlýþlara güzelliklere, çirkinliklere teðet de geçebilirsin, þatafatýn ya da yoksulluðun, kokularýn, iyi ya da kötüsüne esir olabilir hayli abartýlý hayranlýk duyabilirsin. Pek çok þeyi yanlýþ anlayýp yanlýþ aktarabilirsin. Doðru gördüðünü de yanlýþ, eksik anlatabilirsin."
****
ÝSTAKOZ ve AHTAPOT
Yýllarca gezip gördüðümü, yediðimi, içtiðimi, konuþtuðumu, dinlediðimi, anladýðýmý, anlamadýðýmý, sevdiðimi, sevmediðimi; anlatarak, fotoðraflayarak para kazandým. Helal para kazanmanýn býçak sýrtý olduðu konulardýr bunlar. Bütün doðrulara yanlýþlara güzelliklere, çirkinliklere teðet de geçebilirsin, þatafatýn ya da yoksulluðun, kokularýn, iyi ya da kötüsüne esir olabilir hayli abartýlý hayranlýk duyabilirsin. Pek çok þeyi yanlýþ anlayýp yanlýþ aktarabilirsin. Doðru gördüðünü de yanlýþ, eksik anlatabilirsin...
Hepsi senin sýnýrlarýndýr. Senin görgünün, kültürünün açmazý, çýkmazý, eksiði, ya da fazlasýdýr.
Kendini ifade etmenin kenar süsleri baþkalarýdýr. Onlarýn size sunduðu geçici dünyada BELKÝ DE KALICI OLARAK ÜSTÜNKÖRÜ GEZÝNMEKTÝR.
Unutmayalým ki bir ömür boyu üstünkörü de bakmak mümkün hayata. Empatisiz, sempatisiz, donmuþ bir nehirde bekleterek hayatý sonlandýrabiliriz de... Merak etmekten alýkoyar bizi doðuþtan özelliklerimiz, karakterimiz, genimiz. Bazen en derinde sarhoþ olur çýkamayýz yüzeye ya da vurgun yeriz bilmeyiz...
Dilin esnekliði her zaman düþünceyi ya da sözcüðü doðruya döndürmez. Ýyiliðe, birliðe, dirliðe, tevazuya, insanlýða, dostluða çalýþan beyin; düþmanlýða, bozgunculuða kolay kolay dilini çözmez. Anadolu insaný ne güzel söyler yani en baþýndan "Tövbe Estaðfirullah" demesi boþa deðil. Peþin peþin eder tövbesini gýybete baþlayacakken.
Biz seküler takým en bilmiþ halimizle severiz dedikoduyu. Dedikodu için eðlenceli diyerek arsýz bir imza atmýþtým sözlerime. 1990’larda “eski bir haberleþme biçimi” demiþtim bir gazete röportajýnda. Ümran Baradan, Nükhet Duru ve ben garip þekilde bir araya getirilmiþtik bu haberde. Dedikodunun gerçek ya da yalan oluþu ile ilgilenmeyiz. Ýþtahýmýzý kabartan, birinin aþaðýlanýrken bizim muaf kalmamýza inanmamýzdýr. Ýlginç olan, dünyadaki hiç bir kötülükten muaf deðiliz. Aktaran da yayan da, kulak kabartan da, tekrarlayan da ayný suçun mahkumu.
Ahtapot olduk hepimiz Ýstakoza saldýrdýk ya! Haklýyýz deðil mi ya esasýnda; sen seçimlerde baþarýsýz ol, aðýr kirpiklerle gözlerin açýlamadan dolaþ, hezimet yaþa, sonra da koþa koþa git Monte Carlo'ya. Acilen al hýrsýný istakozlardan. Canlý canlý cozurdatarak götür mideye bu pahalý nimeti. Bu yetmezmiþ gibi bir de fotoðraflayýp, yayýmla... Gösteriþ uðruna temsil ettiðin camiyayý da kendini de çöpe çevir. Ahatapotlarýn olduðu yerde göz göre göre meydan okumaktýr bu. Seçimden çýkýlmýþ soluðu Monako'da almýþsýn…
Hayat pahalý hem de her zaman. Þimdilerde ise ateþ pahasý her þey, bu þýmarýk piyasada ne alsan elin yanarken, sarýþýn aklýna hiç mi gelmedi Türkiye? Bu 2000 öncesi pahalýlýklara benzemez. Artýk almak en önemli konu, ne olduðu ise önemsiz... ihtiyaçlarýmýz en lüks noktasýndan baþlýyor. Markadan vazgeçmek fakirlik sayýlýyor. Telefonu, aracýný, naykýný deðiþtirememek yoksulluk sýnýrý. Böyle yazýnca espri gibi ama hayýr insanlar bu konuda hiç olmadýðý kadar ciddi. Bu þimdinin normali. Geliþmekte olan ülkemizin gerçekten müþkül durumda olan emekli parasýyla geçinmeye çalýþanlarýný ayýrýyorum bu insafsýz alýþveriþcilerden.
Dur, bir üzül, hesap yap, incele neden böyle oldu diye? Bak þöyle þeyler konuþuyor insanlar; emekli maaþlarýna zam yapmadý hükümet. Suçlu eyt, deprem, pandemi, etraftaki savaþlar, iç savaþ isteyen iç ve dýþ düþmanlar, PKK’lý teröristlere arka çýkan siyasi aktörler... Bu ateþ çemberinde, dünyanýn fakirleþtiði, Avrupanýn havlu attýðý zamanda Monte Carlo'da ne iþin var demezler mi? Bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu?
Monte Carlo virajlarý keskindir, yolu dardýr geçilmez. Ama istakozlarý da tadýndan yenmez. Beyaz Türkler alýþkýndýr, Ertuðrul Özkük herþeye alýþtýrmýþtýr onlarý. En görgüsüz halleri gurmelik diye yutturmuþtur herkese. Ancak muhafazakar dünyanýn ve Ak Parti genel seçmeninin çoðunluk alt gelirdeki insanlardan oluþtuðunu düþünürsek, bu tam bir felaket. Ancak yanlýþ anlaþýlmasýn bunun paylaþýlmasý, duyulmasý deðil bunun icraatý þaþýrtýcý ve irite edici olan.
Dünyanýn her yerinden bu tür fotoðraflar, bilgiler paylaþmýþ biri olarak diyebilirim ki "sen ne satýyorsun kardeþim?" Sen ekmeðini taþtan çýkaranlarý baþtan çýkarttýn, zaten beyazdýn þimdi büsbütün beyazlaþtýn. Bu seçimin en büyük kaybedeni olmanýn keyfini sürmelisin...
Pervin MISIRLIOÐLU E.
23 Nisan 2024/ Urla