ÞÖYLE DÝYORLAR...
04 Temmuz 2024 17:22 / 443 kez okundu!
...Provokatörler ile normal insanlar arasýnda derin farklýlýklar vardýr. Ancak bazen provokatörler özgürlüðün yanlýþ yorumlarý, sloganlarý ile kamuoyunun hassasiyetlerini niþan alýr... Tedhiþ, terör, yýkýcý ve bölücü odaklar çoðunlukla özgürlükten, demokrasiden söz ederler çünkü insanoðlunun en kýymetli deðerleri istismara çok açýktýr. Yakýn tarihimizde bunun pek çok örneði vardýr.
*****
ÞÖYLE DÝYORLAR...
“Bazý beyinler aðzý kapalý boþ þiþelere benzer. Bunlarýn ne dýþarýdan içlerine bir þey konulabilir ne de içlerinden bir þey çýkarýlabilir.” Bu sözler Cemil Sena Ongun’a ait.
Týpayý çýkaranlar ile fitili ateþleyenler ayný olursa Kayseri’deki provokasyonun nedeni daha iyi anlaþýlabilir.
Bertrand Russel ise þöyle diyor:
“Halk, kendi düþüncesine aykýrý davranandan çok kamuoyundan korkana karþý zorbalýk eder. Yakýn komþulardan çekinme eskiye göre pek azalmýþtýr ama onun yerine gazetelerin yazmasý korkusu çýkmýþtýr. Bu da Orta Çað’daki büyücü baskýnlarý kadar dehþet vericidir. Aslýnda bu derdin tek çaresi kamuoyundaki hoþgörürlüðün artmasýdýr.
Hoþgörürlüðün artmasý için ise, mutluluðun tadýný çýkaran kimselerin çoðalmasý, böylece en büyük zevkleri insan kardeþlerine acý çektirmek olan kiþilerin sayýca azalmasýdýr.”
Bu alýntýlarý niye yaptým?
Provokatörler ile normal insanlar arasýnda derin farklýlýklar vardýr. Ancak bazen provokatörler özgürlüðün yanlýþ yorumlarý, sloganlarý ile kamuoyunun hassasiyetlerini niþan alýr... Tedhiþ, terör, yýkýcý ve bölücü odaklar çoðunlukla özgürlükten, demokrasiden söz ederler çünkü insanoðlunun en kýymetli deðerleri istismara çok açýktýr. Yakýn tarihimizde bunun pek çok örneði vardýr.
Birdenbire talihsiz bir eþleþme oluþur ve susmanýn bile hüner sayýlacaðý bir gürültüye boðar insaný. Ýþte bu gürültü-patýrtýlar içinde sükunetini ve mantýðýný koruyabilen insanlar izdiham ve þehvetle üzerine çöken bu girdaba karþý durabilir. Bu tür “tektonik”hareketlerden herhangi bir kýrýlma ya da çatlama olmadan kendi insani duruþunu ortaya koyar. Yani kuvvetle üzerine gelen sel veya yangýna nasýl teslim olmadan çare üretmeye odaklanýyorsak ayný þekilde bu ýrkçý, faþist, bölücü hareketlere karþý da elimizdeki her imkaný kullanarak tepki göstermek zorundayýz. Susmanýn kötüye yaradýðý zamanlardan geçiyoruz.
Özetle Suriyeli, Arap, Afgan, Siyahi her insan bizimle yaþamanýn çilesini çeker ve deðersizleþtirmeye çalýþtýklarýmýzýn tuzaðýna iþte böyle düþeriz. Çünkü köpeklerden, kedilerden ve daha pek çok harika mahlukattan kat kat üstün yaratýlmýþ insanlara onlara yakýþýr bir biçimde davranamýyorsak bu bizi kýymetsiz, derbeder kýlar.
Dolaylý ya da dolaysýz yapacaðýmýz her yanlýþ yorum ya da iþaret bu berbat süreci cehenneme çevirir ve inanýrým ki önce bizler yanarýz. Asla çocuk oyuncaðý deðil bu þiddet eylemleri. Günah keçisi arýyorsak mutsuzluðumuza, enflasyonumuza, iktidarsýzlýðýmýza, pahalýlýðýmýza, ilelebet muhalefet kalma ihtimalimize, hayali þeriat vb. korkularýmýza takip edilecek rota asla bize gözüken deðildir. Ambalajý baþka içinden çýkan ise elimizde patlayacak olan büyük bir bombadýr. Hükümetler, liderler, iktidarlar gelir ve gider. Biz Devletimizin yanýnda, birlik ve beraberlik ruhunda davranmak zorundayýz. Çünkü biliriz ki doðar, büyür, ölürüz. Devletler de öyledir. Onun için sürdürülebilir, ekolojik tutum, çevre bilinci deriz de sonra bunu soyut bir kavram halinde hayal ederiz. Oysa gelecek kuþaklara devretmenin koþulu Ülkemize, Milletimize, her koþulda sahip çýkmaktýr. Evrensel insan haklarýnýn her renk, ýrk ya da inanç için farklýlýk göstermediðini bilmemiz gerek. Siyasetin, politikanýn kurallarý, kulvarlarý aniden deðiþiverirse ters çalýþan yürüyen merdivendeki gibi hepimiz yere kapaklanýrýz. En yanlýþ basamaðýna oturuveririz merdivenin, ne çýktýðýmýzý, ne de indiðimizi hatýrlayamayýz.
Hasýlý sadece ben demiyorum bunlarý. Onlar Söylüyorlar… Ýnsanýn atasý yani.
Saygýlarýmla,
Pervin Mýsýrlýoðlu E.
03.07.2024/URLA
Son Güncelleme Tarihi: 04 Temmuz 2024 19:12