Urla hepimizin - 1
03 Mart 2014 16:50 / 3552 kez okundu!
Neredeyse 5 yýl kadar önce Urla, can sýkýcý kimi olaylarla gündeme gelmiþti. Pervin Mýsýrlýoðlu o dönemde ‘yangýn’ýn söndürülmesi, büyümemesi için çabalayanlarýn önde geleniydi. Geçmiþi iyi bilmek, geleceðimizi aydýnlatabilir dedik ve arþive göz attýk. Ýçeriye buyurunuz...
****
Urla hepimizin - 1
Sosyal medyada her güne güzel bir Urla fotoðrafý paylaþmayý seviyorum, bilirsiniz. Geçen pazar günü her þeyden habersiz evimde oturuyorken, gece bir dostum aradý. Hiç normal deðildi o saatteki telefon. Korkmuþtum. CNN Türk'ü aç diyordu arkadaþým merhaba demeden. Korkum þimdi kiþisel olmaktan çýkmýþtý. Sosyal bir hezeyan kaplamýþtý içimi. Saat 21.30 benim uykumun en çok geldiði saatlerdir. Zaten hafif uyuklar durumdan çýkmakta zorlanmýþtým... CNN Türk'de Sýrrý Süreyya Önder alýþýk olmadýðýmýz bir öfke ile konuþuyor, alttan da bir yazý geçiyordu...
“Urla'da Olaylar...”
Ne uyku kaldý ne pazar uyuþukluðu... Urla dediðiniz bir kasaba. Sonuçta küçük, sakin bir sahil kasabasý. Neyi paylaþamadýlar, kim, kime, niçin saldýrýr... Bu görüntüler hepimizi tehdit eder gibiydi. Þehirden 10 yýldýr kaçmýþým... Urlalý olmaktan keyif almanýn yerini bir rahatsýzlýk, huzursuzluk aldý. Bir Urla aþýðý olarak kendimi hiç emniyette hissetmedim. Sabahý zor ettim. Hep, ne yapmak gerektiðini düþündüm.
Demokratik Tavýr Manifestosu
izmirizmir.net olarak ülkenin hangi yerinde "dikkat girilmez" dense biz bu tutumun karþýsýnda olduk. Her seferinde yenileþtirilmiþ bir manifesto ile çýktýk ortaya. Hatýrlarsýnýz, hani Ýzmir'imizin neredeyse "taþist" diye anýlmasýna sebep "meþhur" taþlama hikayesini... Maðdurun kim olduðu önemli deðildir böyle durumlarda. Demokratik Tavýr Manifestosu’nda o gün de yazmýþtýk, bugün de ayný þeyi söylüyoruz:
5. Madde; Herhangi bir partinin doðal hakký olan kimi etkinliklerinin baský ve zorbalýkla, taþlanarak engellenmesi demokrasi sýnýrlarý içinde görülemez. Bu hak ihlali ile karþýlaþan partinin adýnýn DTP, AKP, TKP, CHP ya da MHP oluþu önemli deðildir. Önemli olan, herkesin bu ihlal karþýsýna demokratça dikilebilmesidir.
6. Madde; Birbirinin fikirlerine katýlmasa bile partiler, bir demokratik hakkýn ihlali karþýsýnda ortak tavýr alabilmelidir. Bugün ona yapýlana göz yuman yarýn kendisini benzeri bir durumda bulabilir. Þunu bilelim ki Ýzmirizmir.Net o zaman da yine maðdurun yanýnda yer alacaktýr.
7. Madde; Ýzmirizmir.Net sitesinin sýnýrlarý demokrasinin sýnýrlarýdýr. Sitemiz, aþýrý milliyetçi, ýrkçý, faþist ya da bölücü içerikli; terörizmi, þiddeti öven; halkýn bir bölümünü aþaðýlayan ya da özel biçimde (örneðin ötekinin gözüne sokarcasýna) yücelten; halklar arasýnda kin, intikam, nefret duygularýný yayan, kadýný ikinci sýnýf olarak deðerlendiren herhangi bir ideolojinin, partinin, dinin, mezhebin, cemaatin ya da tarikatýn yanýnda olamaz.
Bu manifestomuz çok ses getirdi ve Ýzmir'in adaletli sesi, vicdanlý duruþu olarak akýllarda kaldý, basýnda geniþçe yer aldý.
Kendi yurdunda turist muamelesi ya da “Urla hepimizin”
Kürtler Urla'ya, Türkler Þýrnak'a vize ile gireceklerse neden topraðý kutsallaþtýrýp, insanýný mundar ediyoruz? Topraklar hepimizin ise insanlarý ve içinde yaþayan tüm canlýlarý da hepimizin deðil midir? Vicdanýmýz sadece kendimize mi sýzlýyor. Ýnsan kendi yurdunda turist midir kardeþlerim? Diyarbakýr bizi baðrýna basarken iyi de onlar bize gelince niye lolo?
Pazar günkü tatsýz olaylar üzerine geçen Çarþamba, Urla kasabasý bir ilke tanýklýk etti. Ýzmir'den gelen önemli bir heyet "Urla hepimizin" dedi.
Güzel doðasý, denizi, kýyýya yakýn küçük adacýklarý, enginarlarý, yeþillikleri, zeytinyaðý, þaraplarý, balýkçýlarý ve keyifli yaþantýsý ile Urla'nýn güzel yüzü, çehresi aniden çirkinleþince "bize ne, bu bizi ilgilendirmez" diyemedim, hiç bir þey olmamýþ gibi davranamadým.
Bu þirin kýyý kasabasýnýn aþýklarý birdenbire "ortak" bir utancý paylaþmak zorunda kaldý. Urla'nýn yeþil otlaklarýný, kuzularýný, minnacýk oðlaklarýný, organik yumurtalarýnýn görüntülerini, burayý özleyen Ýstanbullu, Ankaralý, Ýzmirli vs. arkadaþlar için sosyal medyada paylaþýp, olmasý gerekeni hatýrlatmaya çalýþýyordum. Bir çok insan "beðen"i ile karþýlayýnca ben de hepsine “gelin” dedim. “Size Urla'yý gezdirelim.” Diyarbakýr'dan Urfa'dan bir kaç arkadaþýmdan çok geçmeden yüzümü kýzartan þu soru geldi: "Peki biz gelebilir miyiz, emin misiniz?"
Zeytinyaðý þiþeleri ve daha buraya ait hangi güzellik varsa ayný sepette deðil mi? Ýnsanlarý taþlayacak, yaralayacak kadar ne besler bu nefreti? Her yerin insaný ile doðasý bir bütün deðil mi? Karþý duramazsak günün birinde bu hoyratlýk, ayný bumerang gibi bizi de vurmaz mý?
Urla Hepimizin, Ýzmir Hepimizin deðil mi?
Ýþte bu yüzden yaþanan olaylarýn tarafsýz bir gözle irdelenmesi önemli.
Urla'da seçim çalýþmalarýný baþlatmak üzere ilçe seçim bürosunu açmaya çalýþan HDP'ye karþý linç giriþimi karþýsýnda insan haklarý ve nefret suçlarýna karþý duyarlý STK'lar iþte bu yüzden harekete geçti. Hiç bir siyasi parti ya da harekete, gruba baðlý körükörüne olmadýðýmý saðýr sultanýn bilmesi benim kiþisel olarak "özgür" irademi; sorgulama, hesap sorma, onlarý hesap verebilir olmaya ikna etme düþüncemi pekiþtirdi. Biz kýz kardeþim Hürriyet ile kadýn baþýmýza gitmiþtik Diyarbakýrlara... Ýzzet, ikram, misafirperverlik, yeme, içme... Bir fincan kahvenin bin yýllýk hatýrýna bile yapýlýr mý bu birbirimize? O yüzden bir Urlalý olarak görev bildim. Kendimi de suçlu olarak gördüm çünkü.
HDP Büyükþehir Belediye Baþkan adayý Osman Özçelik ve eþ baþkan adayý Pýnar Türk'e üzüntülerimi bildirdim. HDP yönetim kurulu üyesi Ýbrahim Akýn ile konuþarak bir STK heyeti ile kaymakamlýk önünde buluþtum.
Ýzmir’den gelen STK heyeti endiþeliydi
ÝHD Ýzmir þube baþkaný Ahmet Alagöz önderliðinde Kesk Bþk. Ramis Saðlam, Eðitim Sen. 6 Nolu þube Bþk. Duran Sýnacý, Çaðdaþ Hukukçular Derneði (ÇHD) adýna Eylem Yüksel, Ýmece Dostluk ve Dayanýþma Derneði adýna Düriye Kayseroðlu, ve sonradan gruba dahil olan HDP Urla belediye baþkan adayý Ýsmail Aydýn heyetteki isimlerdi.
Önce kaymakam ziyaret edilecekti fakat kendisi valinin yanýna gittiði için ilçe emniyet müdürü Þanlýurfalý Hakan Becel tarafýndan pür dikkat dinlendik. Heyet bu konudaki sorularýný ve endiþelerini dile getirdi. 30 Mart yerel seçimlerindeki yarýþmanýn doðal katýlýmcýlarý olduklarýný, kendilerinin de Urla için çalýþacaklarýný anlatmak istediklerini belirttiler.
Olaylarýn içindeki insan HDP belediye baþkan adayý Ýsmail Aydýn da yaþadýklarýný emniyet müdürüne anlattý. Bu linç giriþiminden canlarýný zor kurtardýklarýný söyleyen Aydýn yaralýlarýn durumu hakkýnda bilgi verdi. "MHP baþkan adayý bizim toplantýmýza müdahil olup Ýstiklal marþýný baþlattýðýnda bebekli bir kadýn hariç hepimiz ayaða kalktýk. Sanki bayraðýmýzla bir derdimiz varmýþ gibi gözümüze sokmaya çalýþtýlar. Bizler de bu yarýþýn içindeyiz, bizler de kendimizi Urlalý hissediyoruz. Bizim propaganda yapmamýz bölücülük deðildir ama bizim engellenmemiz bölücülüðe yol açar" dedi.
"Urla'daki bu özel tepkinin nedeni nedir? Kürtler giremez filan sözlerinin kökeni ne?" sorusunu yanýtlarken emniyet müdürü þöyle dedi:
"1992'de Kürtlerle yerli halk arasýnda dolmuþ hatlarý konusunda yaþanan zýtlaþma yer yer çatýþmalara da neden olmuþtu. Onun izleri ne yazýk ki hala deðiþik biçimlerde devam ediyor."
Emniyet, saldýrganlarýn önceden hazýrlandýðýný haber aldýðý için Toma ve çevik kuvvet ile beklemiþler alanda. (Böylece Urla ilk defa Toma ile de tanýþmýþ oldu. O tomalar da büyük ihtimalle önce güneydoðuda denenmiþlerdendi. PM) Olaylar sonunda 2’si aðýr 10 kiþi yaralanmýþ. 15-20 saldýrgan gözaltýna alýnmýþ ancak sonra serbest býrakýlmýþlar. “Daha önce de suç iþleyenlerin aðýrlýkta olduðu bu insanlar, bu gücü nereden alýyor?” sorusuna karþý; emniyet müdürü, bir yerel gazeteyi de heyete örnek göstererek kendisinin HDP'yi fazlaca koruduðu izlenimi yaratýldýðýný ve buna benzer söylentiler olduðunu ifade etti. Eðer emniyet tedbirleri yeterince olmasaydý, durumun daha büyük bir sýkýntý yaratabileceðini de sözlerine ekledi. Pek çok noktada önlem aldýklarý halde saldýrganlarý zapturapt altýna almanýn yine de zor olduðunu belirten Hakan Becel satýr aralarýnda, etraftaki diðer siyasilerden, bir kýsým halktan da, ýsrarla meydanda durarak saldýrganlara destek havasý yaratýldýðýný ifade etti.
Beþ ay önce de yurtdýþýndan gelerek Ekim ayýnda göreve baþlayan, olaylarýn yoðunluðu dolayýsýyla Çeþme'de ki evine 4 gündür gidememiþ olan Hakan Becel, eskiden de 1.5 yýl çalýþmýþ bu ilçede. Müdür, nezaket sahibi, efendi bir tavýrla hepimiz tek tek dinledi. Urla'da oluþan bu tepkilerin azaltýlmasý yolunda adýmlar attýklarýný, Kaymakam ve Belediye Baþkaný ile sivil toplum örgütlerinden, partilerden, esnaftan oluþan bir büyükçe gurupla yemek yiyeceklerini, bunun hazýrlýðýný yaptýklarýný söyledi.
Heyetin ikinci duraðý Belediye Baþkanlýðý idi. CHP’li ama yeniden aday gösterilmemesi sonrasýnda DSP’den aday olan, Baþkan Selçuk Karaosmanoðlu'nun, heyeti içtenlikle karþýlamasýyla "normalleþme" sinyalleri kuvvetlendi. Selçuk Bey üzülmüþtü elbet bu þekilde gündem olunmasýna. Herkese özgür çalýþma yeridir burasý diyor, þans diliyordu karþýsýnda oturan rakip adaya. Gülümsedik, gülümsettik... Heryerde çaylar çok tazeydi ve içilebilir durumdaydý bereket. Ancak biliyordum ki Ýzmir heyeti sabahtan beri aç aç Urla'yý arþýnlýyordu.
Meþhur Urla taþ meydanýnýn ilk duraðý Ak parti ilçe binasý idi. Çaldýk kapýlarýný. Ýki görevli kadýn vardý içeride. Ýlçe baþkaný bir yakýnýnýn saðlýk sorunu için gitmiþti. Biz de kendisi ile telefonda konuþtuk.
O da, "Kendimize yapýlmasýný istemediðimiz hiçbir þeyi baþkasýna yapmayýz, yapýlmasýný da istemeyiz. Seçimler, hakkaniyetli olmasý gereken bir yarýþmadýr, herkes kadar HDP'nin de tanýtým yapma hakký vardýr" diye kesin konuþtu.
Küçük yer olunca herþey yürüme mesafesinde ne güzel, bu kez az ötedeki CHP ilçe binasýna yürüdük. HDP hariç, bütün partilerin bayraklarý ile süslenmiþti tüm ilçe. Seçim bürosundaki CHP ilçe baþkaný Yusuf Baratalý koþtu geldi ilçe binasýna. Sýcak ilgi herkesin sýkýntýsýný az da olsa daðýttý. Bu diyalog belki de gerekli adreslere ulaþacaktý bu sayede. Ortam tüm farklý görüþ ve siyasileri içine almazsa demokratik seçimden söz etmek olanaksýzdý çünkü. Yusuf Baratalý'ya sordum “CHP de var mýydý bu tekmeci, tepkicilerin içinde?” diye… Hayýr dedi. “MHP ilçe baþkanýnýn saðduyulu uyarýlarýna raðmen oradaki taþlý, sopalý saldýrgan kesim, kendilerini ‘ülkücü’ olarak adlandýran kiþiler çok önceden hazýrlanmýþlardý, biz duymuþtuk” dedi. Bu arada Devlet Bahçeli'nin haberi olsa onlarý partiden içeri adým attýrýr mý acaba, diye de aklýmdan geçti.
Bu duyduklarýný emniyete ya da kaymakamlýða haber verebildiler mi bilemiyoruz ama bildiðimiz bir þey var ki o taþ meydanda ya seyirci olarak ya destekçi olarak ya provakatör olarak her partiden insanlar varmýþ. Ortalýða da “Apo'nun posterini astýlar, Kürt bayraðý ile açýlýþ yapacaklar” yalan haberi bilinçli olarak yayýlmýþ. Böylece bir kývýlcýma uygun ortamýn yaratýlmasý da ne yazýk ki saðlanmýþ.
Ayrýlýrken ertesi günü yeniden açýlmaya çalýþýlacak HDP binasý için CHP ilçe baþkanýndan da bu davete icabet edeceði sözü alýndý.
Hava kararýyordu artýk. MHP ilçe binasýný da ziyaret etmek istiyorduk. Fakat kaymakamlýktan gelen çaðrý üzerine son durak olarak oraya yürüdük.
Batmanlý yeni Kaymakam Þehmuz Günaydýn bizleri güleryüzle karþýladý. HDP baþkan adayý da bize katýldý yeniden (parti ziyaretlerine o gelmemiþti). Günlerdir bu konuyla meþgul olan Urla kaymakamý can sýkýntýsýný dile getirirken, meydandaki saldýrganlýða orada durmakta ýsrar eden çeþitli partilerden topluluklarýn da içten içe destek olduðunun altýný çizdi. “Bu yüzden pek çok yerde kolluk kuvveti olmasý bile meydandaki saldýrýyý bertaraf etmeye yetmedi” dedi. Perþembe'nin geliþi Çarþamba’dan belli olmasýn diye de uyardý heyettekileri ve HDP yi. “Biz STK ve diðer partilerle Perþembe günü toplanýyoruz, siz bu iþi haftaya býrakýn” dediyse de bu yönde bir deðiþim sözü de alamadý. Bir yandan da “nerdeyse seçimler geldi” diye sabýrsýzlanan HDP yi de anlamak gerekiyordu tabii ki.
Velhasýl kelam.... Saat oldu 18.45...
Son dakikalarda Ýstanbul'a gidiþ tarihimi bir gece önceye çekmek zorunda kalmamdan dolayý kendimi önce eve sonra uçaða dar attýktan sonra düþündüm...
Ýnþallah yarýn bir sýkýntý yaþanmaz Urla'da...diye.
Korktuðum baþýma gelmiþ... Baþlarýna gelmiþ... Olaylar daha küçük çapta da olsa hala devam ediyor.
Tüm korkum Urla’nýn ülkeye kötü bir örnek oluþturmasý ve buradan çýkan kývýlcýmýn yangýna yol açmasý… Ýzmir’in ve Urla’nýn barýþmayla deðil çatýþmayla, taþlamayla anýlmasýný da elbette istemiyorum. Geçmiþteki taþlamada da izmirizmir.net olarak bir Demokratik Tavýr Manifestosu yayýnlamýþ ve ses getirmiþtik zaten.
Türkiye küçük Millet Meclisleri deneyimini Ýzmir’de harika biçimde iþleten; sivil anayasa çalýþmalarýna, Akil Ýnsanlarýn barýþma çabasýna, Helsinki Yurttaþlar Derneði’ne, Denge ve Denetleme Aðýna destek veren; kendini sorgulayan, vicdaný ve aklý olan baþka bir Ýzmir’in varlýðýný ben iyi biliyorum ama Türkiye’nin de bilmesini istiyorum. Tam da bu noktada o Ýzmir’in varlýðýna ihtiyaç duyduk. Demokratik, barýþçý örgütlerin bugünkü Urla turu bunun en güzel iþareti oldu.
Tüm umudum barýþçý, demokrat duruþuyla Ýzmir’in, Urla’nýn bu sýnavdan alnýnýn akýyla çýkmasý.
(Devam edecek)
Pervin MISIRLIOÐLU E.
03.03.2014
***
> Demokratik Tavýr Manifestosu
Ýlgili haberler ve köþe yazýlarý:
> Urla'da ne oldu - Enver Sezgin (Taraf)
> Urla'da gerginlik bugün de devam etti