PKK, seni reddediyorum! - Ýlhami IÞIK
21 Mart 2018 18:59
Allah þahidimdir ki, bazen kendi kendime þöyle düþündüðüm olmuþtur; 22 Temmuz gecesi Ceylanpýnar’da iþlenen hunharca iki polis cinayetinden sonra -ki bugün o cinayetlerin açýk provokasyon olduðu mahkeme kararlarýyla tescil edildi- HDP’nin açýk bir dille PKK’yi kýnayýp þöyle dediðini hayal etmiyor deðilim...
Daha doðru bir ifade ile ‘’Ey PKK, sen ne yapýyorsun? Senin derdin ne? 7 Haziran’da bu halk bize demokrasiyi geliþtirme görevi verdi. Tarihin hiçbir döneminde biz bu parlamentoda 80 kiþilik bir varlýða sahip olamadýk. Halk biz 80 kiþiyi demokratik mücadeleyi güçlendirmek için yan yana getirdi. Sokaklarý tekrar ateþe vermek için deðil. Tekrar þiddet sarmalýna dönmek için deðil. Kürdüyle Türküyle bu halk, bize çözüm sürecini baþarýlý bir þekilde nihayetine erdirme görevi verdi. Biz bu görevi sonuna kadar götürmeye kararlýyýz. Bu sürecin kesintiye uðramasýna asla izin vermeyeceðiz. Þiddeti reddediyoruz. Þiddette ýsrar edersen, 80 milyon insanýn huzurunda ilan ediyoruz ki, seni de reddedeceðiz’’.
Ben inanýyorum ki, HDP böylesine açýk ve ilkeli bir duruþ sergileseydi, ne hendek/çukur vahþeti yaþanýrdý, ne 16 Nisan referandumu yapýlýrdý ve ne de o günden bu güne on binlerce insanýn kaný akýtýlýrdý.
Demokrasiye, demokratikleþme süreçlerine ve çözüm sürecinin nihayi hedeflerine baðlý kalan bir HDP, kimbilir belki de 15 Temmuz darbesine bile etki eder, darbecilerin bu heveslerinin kursaklarýnda kalmasýný saðlayabilirdi. Türkiye’nin bugünkü Türkiye’den daha iyi olacaðý neredeyse kesindi.
Ama olmadý. HDP demokrasiyi ve halkýn kendisine verdiði görevi omuzlama baþarýsý göstermedi. PKK’nin devletlerarasý iliþkilerin labirentlerinden, daha iyi bir sonuç çýkarabileceði vehmine kapýldý. Oysa bugün hepimiz çok iyi biliyoruz ki, özellikle son Afrin hadisesinden sonra, PKK devletlerarasý iliþkinin adeta deðil, düpedüz bir piyonu konumunda.
PKK þiddetinin son kýrk yýllýk tarihine baktýðýmýzda bu þiddetin Kürt hak ve özgürlükleri uðruna realize edilmediðini görürüz. PKK þiddeti son tahlilde bu þiddete cevaz veren devletlerin çýkarýna hizmet etmiþtir. Afrin’nin boþaltýlmasý kararý, ister ABD ile yapýlan pazarlýklar isterse de Rusya ile yapýlan pazarlýklar sonucu alýnmýþ olsun, son kertede bu karar ve pazarlýklar sadece iki devletin çýkarlarýna hizmet etmektedir. Yani Kürtler hariç, herkesin çýkarýna hizmet eden anonim bir þiddet türüdür burada söz konusu olan. Herkesin oyuncaðý olan ve bedelini Kürtlerin ödediði mantýksýz ve mesnetsiz bir þiddet.
Afrin gerçeði gösterdi ki PKK þiddeti, bumerang gibi dönüp kendisini vuran bir þiddet türüdür. Bu þiddetin dünyada bir önceliði ve ehemmiyeti yoktur. Kendisine ”Kürt dostuyum” diyen devletlerin hiçbiri, Kürt meselesinin çözümünü öncelikleri arasýna almýyor. Çünkü bu þiddet ve aslýnda bu zihniyet bir güç ya da ciddiye alýnabilir bir haklýlýk ve maðduriyet deðil, tersine kullanýþlý aptallýk mertebesinde, herkesin kullandýðý ve iþi bittikten sonra kirli bir mendil gibi orta yere attýðý, kimliksiz kiþiliksiz bir nesnedir.
Bunun biricik nedeni þudur; bütün dünya alem biliyor ki, PKK’nin birinci önceliði Kürtler ve dolayýsýyla Kürtlerin haklarý deðil, sadece ve sadece PKK’nin örgütsel diktatörlüðüdür. PKK, kendisi için bir iktidar alaný arýyor. PKK, Kürtler için makbul ve kabul edilebilir bir çözüm peþinde deðil.
Ýlhami Iþýk/superhaber.tv