Atilla Yayla Suikastı (2)

04 Şubat 2011 00:06 / 2739 kez okundu!

 


Yeni evlenen ve tebrik ettiğimiz yazarımız, bir dönem Ergenekon-Hürriyet ortak operasyonuyla linç edilmeye çalışılan liberal profesör Atilla Yayla’dan söz ediyor yine. Ertuğrul Özkök’ün rolüne, AKP İzmir İl örgütünün tutarsızlığına ve bu tür linç operasyonlarının nasıl yapılabildiğine değinen Rasim Ozan yine fincancı katırlarını ürkütüyor...


------------------------------------------------

Geçen yazı Ergenekon-Hürriyet ortak operasyonuyla linç edilen liberal profesör Atilla Yayla’dan bahsetmiştim... Hürriyet’in Yayla’yı linç etme amaçlı operasyonel yayınlarına yerim kalmamıştı... Şimdi Ertuğrul Özkök’ün yönettiği bu linç operasyonundan örnekler aktaracağım size...

Bilindiği gibi Atilla Yayla Atatürk için “bu adam” demediği halde öyleymiş gibi gösterilerek operasyon başlamıştı... Yayla, “dışarıdan gelenler niye her yerde aynı adamın heykelleri var diye sorarlar” demişti... Bunun üzerine Özkök’ün gazetesinin 20 Kasım 2006 tarihli manşeti şuydu: ATATÜRK FOTOLARI RAHATSIZ ETMİŞ. Haberde Atilla Yayla’nın Atatürk’ün fotoğraflarından rahatsız olduğu belirtiliyor, buna yönelik “milyonlarca insan”ın tepkili olduğu ifade ediliyordu. Hemen o gün bir Hürriyet köşesinde aynen şu satırlar yer alıyordu ve bu yazı da ilk sayfadan büyük görülmüştü:

“Türkiye Atilla Yayla isimli bir profesörün İzmir’de AKP toplantısında Atatürk için söylediği anlamsız-aşağılayıcı sözlerle çalkalanıyor.”

Bu konuya önceki yazımda ben de değinmiş ve “Atilla Yayla kafası Ankara’da, Gazi Üniversitesi’nde öğrenci yetiştiriyor. AKP toplantılarına bu gibiler boşuna çağrılmıyor” demiştim.

Dün öğlene doğru Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç bir açıklama yaptı ve bu şahıstan ders verme yetkisinin alındığını bildirdi. “Çok doğru bir karardır.”

O gün birinci sayfadan görülen bir başka Hürriyet haber başlığı da şu idi: ATATÜRK’E HAKARET EDEN YAYLA ARTIK DERS VEREMEYECEK. Bu haberin içeriği şöyleydi: “Anayasa’nın ve yasaların, ‘Atatürk ilkelerine bağlı öğrenci yetiştirilmesini’ öngördüğünü vurgulayan Prof. Dr. Yamaç, Atilla Yayla’nın bu gerekçelere dayanarak bugünden itibaren fakültede ders verme görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi. Prof. Dr. Yamaç, inceleme ve soruşturma sonuçlanıncaya kadar Yayla’nın ders veremeyeceğini sözlerine ekledi.”

Evet, Ergenekon-Hürriyet ortak operasyonu üzerine Gazi Üniversitesi Atilla Yayla’yı okuldan atıyordu. Bu da yetmiyor ve Yayla’ya “Atatürk’e hakaret”ten dava açılıyordu. Söylenmemiş “bu adam” sözü üzerinden açılan bu skandal dava skandal-ötesi bir neticeyle sonuçlandı. Atilla Yayla, bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı...

Atilla Yayla’yı konferansa davet eden AKP İzmir İl Teşkilatı üyeleri de bu linç korosuna katılıyordu:

“AKP Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı Zafer Kürkçü, Yayla’yı konferansa görüşlerini bilmeden davet ettiklerini söyleyerek, ‘AKP olarak panelistlerin söyledikleri sözlerin sorumluluğunu almayız. Onu bir söz üstadı olarak davet ettik. Ancak sözlerine dikkat etmeliydi’ dedi. AKP İzmir İl Başkanı Ali Aşlık da, Yayla’nın sözlerini dehşetle izlediğini ve panelin sonunu beklemeden salonu terk ettiğini belirtti.”

Bu süreç sonunda Profesör Yayla şu açıklamayı yapıyordu... “Benim yaşadığım olay Türkiye’deki bir çeşit Galile olayıdır. Bir görüşün, o görüşün sahibi terörize edilerek önlenmesi olayıdır.”

Şimdilerde kendini kurtarmak için her numarayı yapan Ertuğrul Özkök, bunun üstüne Yayla’ya “Keşanlı Galile” diyecekti. Bu kepazeliklere imza atmaktan çekinmeyen Özkök, sonradan da şu satırları yazmaya utanmayacaktı:

“Bir avuç güya liberal aydın, iktidarı ele geçirmiş, entelektüel bir faşist rejimi payidar kılmış. Hava neredeyse 12 Eylül’ün sivil versiyonu... En küçük itirazınızı yazsanız ânında sırtınıza ‘Darbeci’ ve ‘Ergenekoncu’ etiketini yapıştıracak.’

Şimdilerde Özkök’ün kanka olmak istediği, “canım cicim” muhabbetine girdiği Star yazarı Ahmet Kekeç “Senin linç ettirdiğin liberaller ne olacak” yazısında Özkök’e şöyle diyordu:

“Değil misin? Darbeci ve muhtıracı değil misin? 28 Şubat’a destek veren, ‘Topyekûn savaş’, ‘İşi bu defa silahsız kuvvetler halletsin’, ‘Paşa başkanı hizaya soktu’ manşetlerini atan kimdi? Karargâhta pişen haberleri gazete sayfalarına çakan kimdi?
Onca asparagas, onca karargâh çıktısı, kişilik haklarına saldıran onca manipülatif haber kimin eseriydi? Herşeyin ‘hukuktan ibaret olmadığını’ yazan kimdi?”

Evet... Ertuğrul Özkök Ahmet Kaya’ya, Hrant Dink’e ve Orhan Pamuk’a ne yaptıysa Atilla Yayla’ya da aynısını yapmıştı... Atilla Yayla’yı linç ettirmek istemişti.

Tamam, Tuncay Güney’in ifadesindeki Ergenekon şeması yanlış olabilir, Özkök oradan kurtarabilir... Peki, bu bariz bir Ergenekon-Hürriyet ortak operasyonu olan “Atilla Yayla suikastı”ndan nasıl kurtaracaksın Özkök? Herşey ortada... Herşey bir yana daha bir kere bile Atilla Yayla’dan özür dilenmedi... Ne Özkök, ne Hürriyet gazetesi...

Acaba hâlâ bu ülkede “Bu ülkede herşey olunur, rezil olunmaz” kuralı mı geçerli?


Rasim Ozan Kütahyalı

rasim.ozan@hotmail.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.