Önce BARIÞ… Gerisi teferruat…
27 Aralýk 2009 21:02 / 1590 kez okundu!
AK Parti hükümetinin demokratik açýlým sürecine iliþkin çok temel bir analiz hatasý var… AKP elitlerinin kafasýndaki þablon kabaca þu… Kürt hareketi içindeki þahinler açýlýmý istemiyor, güvercinler açýlým yandaþý…
Þahinler KCK aracýlýðýyla bu güvercinleri kontrol altýnda tutuyor. KCK birimleri açýlým istemiyor. Eðer biz Ergenekon soruþturmasý benzeri bir operasyonla bu þahinleri pasifize edersek, güvercinlerin önü açýlýr… Böylece açýlým süreci daha rahat ve sorunsuz iþler…
Yani bu mantýða göre Ergenekon soruþturma süreciyle Türk tarafýnýn þahinleri ayýklanýyor… KCK soruþturma süreciyle Kürt tarafýnýn þahinleri ayýklanýyor… Böylece ortam güvercinlere kalacak ve her þey çok güzel olacak!!! AKP elitlerinin yaný sýra Gülen hareketinin elitlerinin de analizi bu yönde. O sebeple KCK operasyonlarýna her zaman özel bir önem atfetti Gülen hareketinin yayýn organlarý…
Maalesef bu analiz baþtan sona yanlýþ… Mazhar Baðlý gibi AKP MKYK üyesi Kürtler KCK operasyonunu desteklese de bölgenin AKP'yi destekleyen Kürt tabaný asla böyle düþünmüyor. Operasyonlardan memnun deðiller. 17 tane belediye baþkanýnýn o þekilde içeri alýnmasý vicdanlarý kanatýyor… Kürt coðrafyasýndaki AKP yöneticileri sert siyasal rekabet dolayýsýyla DTP'lilere yönelik normalin üstünde bir tepkiye sahip… Dolayýsýyla KCK operasyonlarýnýn demokratik açýlým sürecine yarar saðladýðýna iliþkin son derece yanlýþ kanaatleri hükümete aktarabiliyor bölgenin kimi AKP yöneticileri…
KCK soruþturmasý, arkasýndaki siyasi iradeyle ilerleyen bir soruþturma… Zaten arkasýnda siyasi irade olmazsa böyle soruþturmalar bu ülkede yürümez. Ergenekon soruþturma süreci de ayný þekildedir… Dolayýsýyla KCK operasyonlarý siyasetten ayrý düþünülemez. Kürt halkýnýn da algýsý bu yönde… AK Parti hükümeti bilmelidir ki KCK soruþturma süreci demokratik açýlým projesinin zararýnadýr. Ergenekon soruþturmasýyla bir paralellik arz etmemektedir. Bilakis Ergenekon zihniyetinin ve PKK içindeki þiddet lobisinin ekmeðine yað sürmektedir…
Anadamar Kürt siyasi hareketinde artýk BDP dönemine girdik. Ýnþallah bu süreç bize partinin adýnda olan "Barýþ ve Demokrasi"yi getirir… Demokrasinin yetkinleþmesinden de önce barýþ gelmeli… Evet, barýþ ne olursa olsun gelmeli… Türk devlet iradesi, bir insanýmýzýn dahi ölmemesi için "þeytanla konuþmak da dahil" her þeye hazýr olmalý. Bunun yolu var, yöntemi var… Hiçbir kaide, kural, kolektif deðer ya da amaç insan hayatýndan deðerli deðildir… KCK tipi adli operasyonlarýn yaný sýra, "daðdaki son terörist ölene kadar mücadele" mantýðýyla sürdürülen askeri operasyonlar da durdurulmalýdýr… Esas böyle bir iradeyi göstermek Kürt siyaseti içindeki "güvercinlerin elini güçlendirir… Bu sayede ovada legal siyasetin içindeki kadrolar ve Ýmralý iradesi Kandil’deki dað kadrolarýna hakim olabilir… Çatýþmasýzlýk süreci ne kadar uzun olursa bu demokratik açýlým süreci o kadar iþlevsel olabilir… Karþýlýklý kaygýlar böyle bir ortamda rahatça konuþulabilir…
Zaten siyaset bunun için var. AK Parti hükümetinde en baþta da Baþbakan'da bu istek ve irade var… Etyen Mahçupyan'ýn haklý olarak belirttiði gibi, AK Parti tarihin önümüze çýkardýðý küçük bir mucize. Tayyip Erdoðan oy kaybýný göze alarak cesur adýmlar atabilen gerçek bir siyasi lider… Öte yandan Kürt hareketi içindeki ana iradenin de kesinlikle barýþtan yana olduðunu düþünüyorum. Çünkü Kürt halkýnýn ezici çoðunluðu böyle istiyor. Öcalan iradesi de her zaman Kürt halkýnýn nabzýný ölçerek adým atmýþ bir iradedir… Öcalan'ýn dünya görüþünden, mücadele yönteminden, tavrýndan ve tarzýndan iðrenebiliriz; fakat Öcalan'ýn akýllý bir politikacý olduðunu kabul etmek durumundayýz… Ortadoðu politik arenasýnda 25 yýldýr güçlenerek ayakta kalmak kolay iþ deðil… Türk devlet zihniyeti de Öcalan'ýn baþarýsýnda büyük pay sahibi tabii. Bu "baþarýya destek" bilinçli mi, bilinçsiz mi yapýldý o da ayrý bir konu…
Mustafa Akyol ve Gülay Göktürk gibi kimi dostlarýmýz da anlamalý ki "Öcalan realitedir" sözünden bu realitenin tasvip edildiði, makbul bulunduðu anlamý çýkmaz… Tam aksine kimi Kürt muhaliflerinin "Öcalan KemalÝsttir. Kürt Ýttihatçýsýdýr" eleþtirilerini ben yanlýþ bulmuyorum… Öyle bakarsanýz ben IRA'nýn, ETA'nýn hatta Güney Afrika'daki ANC'nin dünya görüþüne de çok uzak birisiyim. IRA yandaþý Hollywood filmlerinden, bir siyasal bilinç sahibi olduktan sonra hiç hoþlanmadým… Çünkü "omlet yapmak için yumurtalarý kýrmak gerekir" zihniyetinden, bir özgürlükçü-demokrat olarak hep nefret ederim. Bütün silahlý örgütler son tahlilde bu alçak zihniyetin bataklýðýna düþmekten kaçamazlar. Denetimsiz silah gücü, doðasý gereði kolektivist ve otoriter bir zihniyeti yanýnda getirir… Ama bu sebeple de "PKK bir terör örgütüdür" önermesi ne kadar doðru ise "Türkiye Cumhuriyeti bir terör devletidir" önermesi de o kadar doðrudur… "Ne o, ne o" diyebilecek durumda deðiliz…
Bu konjonktürde tüm vicdan sahipleri bir kiþinin daha asla ölmemesini her þeyin önüne koymalýdýr… Bunun için de ne gerekiyorsa yapýlmalýdýr. Ne gerekiyorsa… Þu an için tek önceliðimiz BARIÞ olmalýdýr… Gerisi boþ laftýr…
Rasim Ozan Kütahyalý
Taraf