Bildim bileli hep ayný terane
10 Haziran 2014 19:07 / 1157 kez okundu!
Politikaya kulaklarýmý dikmeme neden olan olay; Merhum Adnan Menderes’in 1960 27 Mayýs askeri darbesinden birkaç gün öncesi Eskiþehir de Hükümet Konaðý önünde yaptýðý mitingle baþladý. Mitinge katýlým müthiþti, coþku doruktaydý. Bu kadar katýlýma, coþkuya raðmen havada bir huzursuzluk vardý, elektrikler kesildi, hiç unutmadýðým dün gibi kulaklarýmda, rahmetli Menderes’in ‘’ben halkýma sesimi, elektrikler olmadan da duyururum’’ söylemi oldu. Üç dört gün sonra da ilkokula giderken askerlerce önümüz kesilerek evlere dönmemiz istendi, bir gün sonrada Menderes’in tutuklandýðýný radyolardan öðrendiðimde olanlara, çocuk aklýmla hiç anlam verememiþtim.
27 Mayýs 1960 yýlýnda hiç anlam veremediðim bu durum, tarihin cilvesine bakýn ki rahmetli Menderes’in yaþadýðý bu darbe ortamýný darbeciler, 10 yýl arayla iki defa daha benim de bizzat hissedeceðim þekilde yargýlama süreci ile bize de yaþattýlar. Her ne kadar benim yargýlanmalarým idamlýk olmayýp beraatla bitse de çok insanýn caný yandý, çok ocaklar söndü, otuz yýl bu ülke sýkýyönetimle, olaðanüstü hal yönetimleri ile idare edildi, toplum yara aldý, halk ayrýþtýrýldý. Bunun dýþýnda birçok daha darbe teþebbüslerinde bulunuldu. Tüm bunlara raðmen geçen ilk darbeden sonra geçen 55 yýla yakýn sürede hala bazý politikacýlar ve onlara inanan azýmsanmayacak bir grup benim çocuklukta anlayamadýðým gibi hala bazý þeyleri ya anlayamýyorlar ya da anlamak istemiyorlar. Asker, sivil ve politik destek almadan tek baþýna darbe yapamaz. 90 yýldýr sorunlarýn çözümlerini erteleye, erteleye bugünlere getiren politikacýlar, hala verdikleri sözleri tutmadýklarý gibi sorunlarýn çözümü içinde hiç zorlanmamakta ve önerilere kulak asmamaktadýrlar. Aklým erdiðinden bu zamana dek iktidar olmuþ, muhalefet olmuþ partiler ve onlarýn politikacýlarý hiç durmadan ‘’önemli günler yaþýyoruz, ülkemiz zor günlerden geçiyor, dýþ mihraklar, bölücüler’’ gibi laflardan baþka hiçbir þey üretmeden papaðan gibi hep ayný teraneleri söylediler hala da söylemektedirler. Velhasýl yýllardýr bu ülkede bugüne dek sorunlarý çözeceðim diye iktidar olan politikacýlar býrakýn sorunlarý çözmeyi daha da karmaþýk hale getirmekten baþka bir þey yapmadýklarý gibi tam da darbecilerin, çýkarcýlarýn istediði gibi bir ortam yarattýlar. Devamlý bayrak, vatan, millet, milliyetçilik, din, dil gibi deðerleri kullandýlar. Halklarý birbirine kýþkýrttýlar, gençleri birbirine düþürdüler, sokaklarý, mahalleleri, þehirleri böldüler, girilemez bölgeler yarattýlar. Darbe döneminde þapkalarýný alýp gidenler, ortam biraz durulunca yine demokrasi havarisi kesildiler.
Dünya da hiçbir halkýn deðerleri diðer halkýn deðerinden üstün olmadýðý gibi bir halkýn deðerlerini diðer halkýn deðerlerinin önüne koymakla önemli, ciddi hiçbir sorun çözülememiþtir. Hitler, Mussolini, Franko gibi liderler sorunlarý deðerler üzerinden çözmeye kalktýðýnda dünyanýn ne hale geldiði görüldü. Tüm halklar dil, din, bayrak, toprak, tarih gibi birbirinin deðerlerine saygý duymadýðý müddetçe hiçbir sorun çözülemez. Bu deðerlere saygý duymayanlar da sorunlarýn çözülmesini istemeyenlerdir. Ýþin sevindirici yaný bu ülkede yaþayan halkýn deðerlerle hiçbir sorunu olmamasý, eðer halklar politikacýlarýn veya çözüm istemeyenlerin, ýrkçý ve kaba milliyetçilerin aklýna uysaydý, bugün bu ülkede kan gövdeyi götürürdü. Halk barýþ, dostluk, kardeþlik, özgürlük istiyor. Þu an halkýn yapacaðý çok basit, savaþý, ölümü isteyenlere müsaade etmemesidir.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
10.06.2014