BU SÝSTEM BÖYLE DEVAM EDEBÝLÝR MÝ?
18 Eylül 2016 15:39 / 1591 kez okundu!
Dünyaya hakim olan kapitalist sistem, aþýrý doymak bilmeyen yapýsýyla taleplerin, ihtiyaçlarýnda üzerinde düzenlemelerle bugüne gelmiþ. Bu süreçte dünyanýn kaynaklarý, madenleri, tarým alanlarý boldu, doða bu kadar tahrip olmamýþtý. Yine dünyanýn fiziki, coðrafi, ekonomik, politik yapýsý nedeni ile sistemin yaratýcý yaný olduðu gibi yandaþlarýna, kendi ülke insanlarýna az da olsa, kýrýntý da olsa pay verebiliyordu.
Evrenin sonsuzluðunda ki küçücük, güzel gezegenimizde ‘’deniz bitti’’ misali, dünyanýn kaynaklarý bitmek üzere. Gökyüzüne baktýðýmýzda, kýtadan kýtaya yolculuk yaptýðýmýzda, gördüklerimiz sanki dünyanýn sonsuz gibi algýlanmasýna neden olsa da dünyanýn kaynaklarý sýnýrlý. Fakat kapitalistlerin talepleri, doðasýnda ki rant, kar, sömürü istekleri sýnýrsýz. Ýþte sistemde ki doymazlýkla kaynaklarýn sýnýrlýlýðý tüm dünya ülkelerinde daha öncekilerinden çok daha farklý kronik krizler oluþturmakta. Bu krizler tüm kapitalist ülkelerde olduðu gibi nispi, burjuva demokrasisi olan Avrupa ülkelerinde bile politik krizlere, þirketlerin, bankalarýn iflasýna, iþsizliðe, ýrkçýlýklarýn hortlamasýna, gerici yönetimlerin öne çýkmasýna, muhafazakar partilerin seçim kazanmasýna, yabancý düþmanlýðýna neden olmakta, yani nispi de olsa demokrasiden uzaklaþma, yýkýcý, uzlaþmaz yaný görünmeye baþlamýþ bulunmaktadýr. Görünen o dur ki eðitimiyle, kültüyle, kendini tekrarlayan, köhneleþmiþ, vahþileþmiþ, yaratýcýlýðýný tüketmiþ, iflas etmiþ küresel kapitalizm yeni savaþlar çýkartsa da, uluslarý birbirine kýrdýrtsa da krizden çýkmayacak ama milyonlarca insana acý yaþatacak, ölümlere, göçlere, açlýklara, yoksulluklara neden olacak, ülkeler bölünecek, kardeþ kardeþe düþman olacak.
Dünya nüfusunun giderek arttýðý, sistemin kendisi için ürettiði teknoloji nedeni ile iþsizliðin çoðaldýðý, doðanýn yok olduðu bu sistemde milyonlarýn ihtiyaçlarý karþýlana bilinir mi? Hayýr diyorsak o zaman dünya insanlýðýnýn yeni bir düzene, sisteme ihtiyacý var demektir. En azýndan savaþlarýn son bulacaðý, iþgallerin olmayacaðý, ülkelerin kendi kaderlerinin kendilerinin tayin etme hakký olacaðý, doðanýn her taþýnýn koruma altýna alýndýðý, evrensel hukukun hayata geçirildiði, teknolojinin, bilimin savaþ için deðil, insanlýk için kullanýldýðý, tüm ülkelerin, halklarýn tüm deðerlerine saygý duyulduðu, göçlerin olmadýðý, konut ve su gibi temel ihtiyaçlar sorununa çözümler üretildiði, hayatýn her alanýnda tasarruf yapýldýðý, tüketim ekonomisinin son bulduðu, eðitimde, saðlýkta eþitlik saðlandýðý, geleceðe yaþanacak bir dünya býrakýldýðý bir sistem olmalýdýr.
Peki bu nasýl olacak? Bir kere hiçbir ülke, hiçbir halk bu küreselleþen sistem ile tek baþýna baþ edemez. Deðil midir ki; dünyayý yöneten sistem küresel bir sistem her ülkede þu veya bu biçimde ekonomik olarak, politik olarak örgütlenmiþ, bunun karþýsýnda da dünya insanlýðý en demokratik ve muhalefet hakkýný kullanarak þiddete baþvurmadan yaratýcý, deðiþik yöntemlerle bu sisteme karþý olmasýyla mümkündür. Ya da bu küresel sistem kendi çizgisinde vura kýra, savaþlar çýkara, rantlar ede ede, iþgaller yapa yapa düzenini sürdürecek, insanlar ölecek, trajediler, dramlar yaþanacak. Ýnsanlýðýn bir kýsmý bana dokunmayan bin yýl yaþasýn diyecek, kimi tüm bildiklerini bilmemeðe gördüklerini görmemeye çalýþacak, ölenler ölecek kalanlar kalacak, unutulmamalýdýr ki bu durum tüm insanlýða þu veya bu þekilde dokunacak. Tercih insanlýðýn.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
15.09.2016
