ÖZLEM MÝ ARAYIÞ MI?
06 Temmuz 2016 11:49 / 1701 kez okundu!
Her dini bayram öncesi ve bayram boyunca özellikle, yaþý elliyi aþmýþ olanlar ‘’nerede o eski bayramlar’’ ifadesi ile baþlayan sohbetlerine tanýk olmuþsunuzdur. Gerçekten bu bir özlem mi, bir arayýþ mý, ya da yabancýlaþma korkusu mu?
ÖZLEM MÝ ARAYIÞ MI?
Her dini bayram öncesi ve bayram boyunca özellikle, yaþý elliyi aþmýþ olanlar ‘’nerede o eski bayramlar’’ ifadesi ile baþlayan sohbetlerine tanýk olmuþsunuzdur. Gerçekten bu bir özlem mi, bir arayýþ mý, ya da yabancýlaþma korkusu mu?
Baþta þu tespiti kabul edelim, ’’ din, gelenek, görenek, ahlak hepsi tarihseldir’’ Bu kavramlarýn bazen içerikleri bazen uygulamalarý ister istemez kimi zaman halkýn iradesiyle kimi zaman halkýn iradesi dýþýnda bazen farkýnda olarak, bazen de farkýnda olmayarak bilinçli veya bilinçsiz ülkelerin tarihten gelen din, gelenek, kültür, sanat, ahlak misyonlarýna göre deðiþime uðrarlar. Demek ki geçmiþ konuþuluyorsa burada bir deðiþim var demektir. Daha açarsak; Eskiden de sistem yani egemenlerin, muktedirlerin egemen olduðu sistem bugün ki sistemle ayný olmakla beraber, geçmiþteki bir takým geleneklere, göreneklere özlem duyuluyorsa bu fark nereden gelebilir? Demek ki o dönem, ayný sýnýfsal statüdeki insanlarý bir araya getirmede daha güçlü baðlar vardý, düþ ile gerçek daha içi içeydi, yabancýlaþma bu derece yoktu, birey varlýðýný daha derinden anlayýp, kendini en azýndan bayramlarda ifade edebiliyordu, yer yüzü ile yer altý arasýndaki ayrýcalýk bu kadar derin deðildi demektir.
Oysa dünyada kapitalizmin yükseldiði vahþileþtiði dönem dönem de bunalýma girdiði dönmelerde mutlaka ve mutlaka her ülke toplumunu büyük erozyonlara, deðiþimlere sürüklemesi de doðal. Bu sistemde deðiþim geçiren toplumlarýn her ne kadar dinleri, gelenekleri, görenekleri bireyin kendi tercihine býrakýlsa da politik alanda halka yer verilmemektedir. Eskiye oranla teknolojideki geliþmelerle dünyayý iyi kötü görebilen insanlar kendilerine bu dünyada yer bulmakta ve kendilerini ifade etmekte zorlanmalarý, ekonomik ve politik krizlere girmelerine neden olmakta hem kendilerine hem de çevrelerine yabancýlaþmayý beraberinde getirmektedir. Bu sisteme ayak uydurmakta çok yorulan insanlar ister istemez kendi içlerine kapanmalarý da doðal hale geliyor. Hele de günümüzde sermaye büyüdükçe dini, dili, ýrký toplumlar ve ülkeler arasý çeliþkileri kullanarak kini nefreti arttýrýyorsa, duygular köreltiliyorsa, kardeþlik ortaklýðý sözleþmelerinin fes olmasýný saðlýyorsa, komþular birbirinden korkar hale geliyorsa eski bayramlardan söz etmek mümkün mü?
Kesin olan bu saatte eskiye dönüþ zor olmakla beraber ki, ayrýca dönüþ olmasýn zaten, toplumlarýn, farklý dinlerde, dillerde, ýrklarda da olsa yapabilecek çok þey var. Bir kere sistemi gerçek bir demokrasi temeli üzerine kaydýrarak çözmek, sevgi ve güven temelinde vicdanlarý öne çýkararak eþitlik, adalet, paylaþým, özgürlük temelinde bu sefer halkýn lehine bir deðiþimle yeni bir yaþam anlayýþý geliþtirmek, suni, yapmacýk, göstermelik, içi boþ gerçekleþmeyecek dilekler ve bayram kutlamalarý yerine içten samimi, dayanýþma ruhu içinde gerçek bayramlarý yaþamalarý mümkün deðil midir?
Sabahattin Ýzcioðlu