ÞU DEMOKRASÝ NE MENEM BÝR ÞEY!
14 Haziran 2016 09:28 / 1508 kez okundu!
Dünyadaki tüm iktidarlara, politikacýlara, yöneticilere hatta sokaktaki sýradan insanlara kime sorarsanýz sorun çok büyük çoðunluðu ya demokrat ya da demokrasiden yana olduðunu söyleyecektir. Herkes demokrat ya da demokrasiden yana ise, dünyada ki bu kadar eþitsizlik, adaletsizlik, savaþlar, çatýþmalar, baský, sömürü, grevler, kavgalar neden? Demek ortada yanlýþ bir algý, yanlýþ bir taným ya da aldatýcý, yanýltýcý bir uygulama var.
Bir kere dünyada hakim olan ideoloji ve buna baðlý olan yöntem kapitalizm. Kapitalizm öyle bir sistem ki bir aðacýn gölgesini bile satar. ‘’gölgesini satamadýðý aðacý keser’’ kapitalizmin kendisi normal bir sistem olmayýp ‘’sapkýn’’ bir sistem olduðuna göre böyle bir sistemden gerçek bir demokrasi beklenir mi? Açýkça ifade etmek gerekirse yalancý çoban misali her yönetime hatta ‘’oligarþik yönetimlere bile demokrasi deniliyor’’. Buda bilinçli yapýldýðý kesin, aþaðýdan yukarýya temsil sistemi uygulamayan bu sistemde sözde demokrasi adýna göstermelik seçimlerle yukarýdan aþaðýya uygulanan sistemde garibim halk kendinin temsil edildiðini zannediyor, oysa parasý pulu olmayan bir kiþinin parlamentoya girme þansý var mý? Tarlada özgürce bir þeyler ekip biçip zarar etse de sesini çýkarmayan çiftçi kendine göre huzurlu yaþamý demokrasi zannederse, eli terazi tutup üçe alýp dörde satan esnaf üç kuruþ kazanmayý demokrasi olarak yutturulursa, kentlilik bilinci hikayesiyle tüketim hazzýna ortak olmanýn mutluluðu ile yaþayan orta sýnýf için demokrasi olsa da olur olmasa da olur anlayýþý hakim olursa, iþçileri de gündelik hayatýn hay huyu içinde mal edilme hýrsýna dahil etme yöntemleri geliþtirilir ve demokrasi gündeminden düþürülürse, özgürlük teþebbüs özgürlüðüne indergenirse, eþitlik sadece eþitler arasýnda tanýmlanýrsa gerçek demokrasiyi savunmak üç beþ aydýna kalmasý doðal deðil mi? Yalnýz iþin üzücü ve acý yaný da aydýnlarýnbir kýsmýnýn özellikle burjuvazinin ‘’aydýnlanma dönemi’’ sloganlarýný, demokrasi ile özdeþleþtirmesi yanlýþlarýna düþmesi olmaktadýr. Oysa burjuvazi o dönemden bu döneme kadar kendisi için eþitlik, adalet ve özgürlük istemiþ hala da öyle. Demokrasinin en olumsuz örneði de yetmiþ yýllýk sosyalizmin bile gerçek demokrasiyi hayata geçiremeyip dünyayý sukutu hayale uðratmasý olmuþtur. Hele bizim gibi ülkelerde býrakýn gerçeðini, sahtesi bile hiçbir dönem demokrasinin kýyýsýndan geçemedi, ne yazýk ki aydýnlarýmýzýn büyük çoðunluðuaydýnlanma döneminin eþitlik, özgürlük adalet þiarlarýný süreç içinde, ulusalcýlýk, katý milliyetçilik, giderek, tek dil, tek din, tek millet anlayýþýna yönelmesi ortada ne demokrasi ne adalet ne eþitlik ne özgürlük býraktý.
Bir kere kapitalizm nasýl küreselleþti ise demokrasi güçlerinin de küreselleþmesi esastýr. Yalnýz kapitalizm olduðu sürede gerçek demokrasinin oluþmasýndan söz etmek çok zor, sömürüden, sömürülmekten vaz geçtik, ama en azýndan seküler hümanizm temelinde, insana yakýþýr, kimsenin kimseye muhtaç olmadýðý onurlu, geleceðine güven duyduðu, saðlýk, konut, eðitim sorunlarýnýn çözüldüðü, kimsenin ötelenmediði, din, dil, ýrk ayýrýmýyapýlmadýðý, savaþa, silaha ayrýlan paralarýn bilime, teknolojiye insanlýk için harcanmasýna ve de þiddetten, terörden uzak özgürce düþünen yazan, çizen, tartýþan bir ülkede yaþamak muhteþem bir þey deðil mi? Böyle bir sisteme ne ad verirseniz, ne derseniz deyin.
Sabahattin Ýzcioðlu