Ünlü bir yazar olamadýðým için annemden özür diliyorum
02 Þubat 2013 22:34 / 2457 kez okundu!
Nihayet ünlü bir yazar olamayacaðýmý anladým. Hâlbuki elimden gelen her türlü çabayý gösteriyorum. Yevmiye usulü günde en az seksen sayfa kitap okuyorum. Uyku dýþýnda kalan bütün zamanlarýmý yazarak geçiriyorum. Düþünüyorum, yoðunlaþýyorum ve sonra yazýyorum. Yine de olduðum yerde duruyor, bir arpa boyu yol alamýyorum.
Bazen kendi kendime diyorum ki “yazarlýk sýfatý kendime attýðým bir iftiraymýþ meðer”. Bu düþünceme raðmen usanmadan ve uslanmadan, býkmadan ve yorulmak bilmeden yazmaya devam ediyorum. Yazmaya baþladýðým ilk yýllarda “yazmak” sadece bir hevesti, zamanla tutkuya dönüþtü. Benim için tutkusuz yaþam ölü yaþamdýr. Gerçi baþka tutkularým hiç olmadý. Tutkumun peþinden sürüklenip gidiyorum. Baþlangýçta büyük hayallerim vardý. Ünlü bir yazar olacaktým. Annem “seninle gurur duyuyorum” diyecekti. Annem böyle bir beklenti içindeydi. Televizyon ekranlarýnda tartýþmalara katýlýp boy gösterecektim. Sokaklarda herkes beni tanýyacaktý. Caddelerde yürürken beni gören insanlar eðilerek selam verecekti. Þekil þemalýmý deðiþtirecek, kýlýk kýyafetimi entelleþtirecektim. Yakýþmayacaðýný bile bile top sakal býrakýp imaj deðiþtirecektim. Olmadý, olmadý mý olmuyor iþte. Annemden ünlü bir yazar olamadýðým için özür diliyorum.
Baþarýsýzlýðýma mazeret aramanýn derdinde deðilim, biliyorum ki seçtiðim yol ünlü bir yazar olabilmek için doðru yol deðil. Düþüncelerimin okuyucunun üzerinde heyecan yaratmadýðýný biliyorum. Ýnsanlarýn hassas duygularýndan vurup yere sermeliydim. Sonra kendimi kurtarýcý gibi göstermeliydim. Herhangi bir tarafý seçmeliydim. Kesinlikle taraf olmalýydým. Örneðin Azýlý bir solcu olup, saðcýlarýn üstüne üstüne gitmeliydim. Ya da milliyetçi bir saðcý olup solcularýn bam teline basmalýydým. Bam teline vurunca ses çýkartmalýydým. Herhangi bir siyasi partinin canhýraþ savunucusu olup diðerlerine küfürler savurmalýydým. Ne yazýk ki bir siyasý partinin þak þakçýsý bile olamadým. Birini överek diðerini yerden yere vurmalýydým. Kýþkýrtmalýydým insanlarý, duygularýný kabartmalý, saðý sola, solu saða düþman etmeye çalýþmalýydým. Kürdü Türke, türkü kürde karþý kin ve nefretle doldurmalýydým. Taraflarý biri birilerinin üstüne saldýrtýp sonra oturup ölene aðýt, öldürene kahramanlýk destanlarý yazmalýydým. Yapamadým, çünkü ben yetim çocuklarýn gözyaþlarýna dayanamýyorum. Bu nedenle annemden özür diliyorum.
Nihayet ünlü bir “aydýn yazar” olamayacaðýmý anladým. Daha doðrusu “aydýn” kelimesini bile anlayamadým. Yazarý gökten inmiþ bir melek, yazdýklarýný insanlýða huzur yolunu gösteren ayet, âþýklarýn yanan yüreklerine derman, kör gözlere ýþýk verir sanýrdým. Her yazarý birer aydýn bilirdim. Gecenin karanlýðýný gün gibi aydýnlatabilecekleri kadar aydýnlýk, kurt ile kuzuyu bir arada tutabilecek kadar birer barýþ elçileri olduklarýna inanýrdým. Aydýnlarý sabýrlý, yumuþak dilli ve mülayim huylu olduklarýný düþünüyordum. Düþündüðüm gibi olunmadýðýný gördüm.
Velhasýl ünlü bir yazar olamayacaðýmý anladým. Ýnatçý bir keçi gibiyim. Biliyorum ki gittiðim yol ünlü olmaya giden yol deðil. Buna raðmen inadýmda ýsrar ediyorum. Kimsenin ardýndan gitmiyorum, hiç kimsenin arkamdan gelmesini de istemiyorum. Mevlana “kim olursan ol, yeter ki gel” diyor. Gitmedim. Tanrý günde beþ kez ezan ile beni çaðýrýr bir gün bile cami cemaatiyle saf tutmadým. Siyasi partiler üye olmamý istediler, hiçbir partiye üye olmadým. Ýlahi aþk bir türlü gelmeyince her hangi dini bir cemaate giremedim. Sýrtýmý bir yere dayamadan kendi iradem ve gücümle ayakta kalmayý marifet sandým. Arkamý dönmeye cesaret edemedim, korktuðum için deðil, arkama alacaðým insanlarýn namussuzluðundan korktum. Ýþte böyle sap gibi ortada kala kaldým.
Nihayet ünlü bir yazar olamayacaðýmý anladým. Ünlü bir yazar olamadýðým için annemden özür diliyorum.
Þakir KADAN
02.02.2013, Ýzmir