Apokalipto ve tek gözlü nefs-i emmare
27 Kasım 2014 01:19 / 1500 kez okundu!
Doyumsuz bir nefsi içimizde taşıyoruz. Yaratılıştan Allah’a asi ve küfr içinde. Risalelerdeki tabiriyle ifade edecek olursak “Nefis, aklın, kalbin ve ruhun rağmına işler.” Yani onların tüm delil, işaret, talep ve yönlendirmelerini bir kenara çeker ve kendi isteğini yaptırtır sana.
“nefs-i emmare, tahrip ve şer cihetinde nihayetsiz cinayet işleyebilir. fakat, icad ve hayırda iktidarı pek azdır”
Nefs-i Emmare adeta deniz suyu içirir insana. İçtikçe susatır seni :
“…ehl-i dalâletin terakkî zannettikleri, hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek; ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letâifini ve kalb ve aklını nefs-i emmâreye musahhar edip yardımcı verse, o terakkî değil, sukuttur.”
Apokalipto (Kıyamet Günü) filminde şöyle bir sahne var:
“Bir adam, tek başına oturuyordu. Hüzünlüydü.
Bütün hayvanlar ona yaklaşıp şöyle demişler: “Seni böyle hüzünlü görmek hoşumuza gitmiyor. Ne istiyorsan onu sana getireceğiz.”
Adam: “iyi görebilmek istiyorum” dedi.
Akbaba: “Benim yeteneğimi alabilirsin,” dedi.
Adam: “Güçlü olmak istiyorum” dedi.
Jaguar şunu dedi: “Benim gibi güçlü olacaksın.”
Daha sonra adam: “Dünyanın gizemlerini öğrenmek istiyorum.” dedi.
Yılan: “Sana onları göstereceğim.” dedi.
Öbür hayvanlarla da bu böyle devam etmiş. Adam onların verebileceği bütün hediyelere sahip olduktan sonra oradan uzaklaşmış.
Ondan sonra baykuş, öbür hayvanlara şunu demiş: “Adam artık bir çok şeyi biliyor ve bir çok şeyi yapabilecek kabiliyette.”
Geyik şöyle konuştu: “Adam ihtiyaç duyduğu her şeye sahip! Şimdi hüznü son bulacaktır.”
Baykuş “hayır” dedi. “Adamın içinde bir delik gördüm(Göz). Asla doyuramayacağı bir açlık kadar derin. Bu onu, hüzünlü olmaya ve sürekli istemeye yöneltmektedir. Almaya ve toplamaya devam edecektir. Günün birinde dünya şunu söyleyene kadar:
- Tükendim, sana verecek bir şeyim kalmadı.” (Apocalypto Filminden)”
Filmin bu sahneleri Risale okurlarına çok şeyler ifade eder mahiyettedir. Nefs-i Emmarenin temessülatını gören hak dostlarının anlattıkları ile filmde ifade edilen tüm hayvan çeşitleri benzerlik gösterir. Nefs-i Emmare hak ehlince Yılan,tilki,ayı,kurt,köpek,maymun ve domuz suretinde görünebilmektedir.
Nefis yörüngesinde giden insan hangi hayvanın sıfatlarına bürünürse bürünsün, aklı itibariyle tatmin edilemeyecektir. Sadece dünyaya hasredilmiş tek gözü onu aşağılara çekmekte ve değerinden düşürttürmektedir.
“Ey nefs-i emmâre! Eğer desen, “Ben, ecnebî değil, hayvan olmak isterim.” Sana kaç defa söylemiştim, hayvan gibi olamazsın. Zîrâ, kafandaki akıl olduğu için, o akıl, geçmiş elemleri ve gelecek korkuları tokatıyla, senin yüzüne, gözüne, başına çarparak döğüyor; bir lezzet içinde bin elem katıyor. Hayvan ise, elemsiz güzel bir lezzet alır, zevk eder. Öyle ise, evvelâ aklını çıkar at, sonra hayvan ol. Hem, ”kel en’amu belhum edall ” (onlar hayvandan daha aşağıdırlar)- (ayetindeki) sille-i te’dibini gör.”
“Döndü ahlâk-ı zemîme mâre / Şâh-ı mârânı anın emmâre” (Her kötü ahlâk, bir yılana benzedi. Bu yılanların şahı da, nefs-i emmâre oldu.) Atâî
Salih G. Sevgican
21.11.2014