Sav ve ekibi çözülüyor - Ünal Ersözlü

05 Kasım 2010 14:00  

 

Sav ve ekibi çözülüyor - Ünal Ersözlü

CHP'de yoğun, şiddetli parti içi mücadele, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu lehine gelişerek sürüyor. Bu yazıyı yazdığımız saatlerde, Yargıtay yeni MYK'yı da onaylamıştı. CHP'nin derin kulislerine; CHP'nin kalesi olarak algılanan İzmir'den ve Ege'den bakıldığında; aslında 'kılıçların çekilmesi'ni çoktandır aşmış bu krizin, gerçek çözüm anahtarının 'seçimli kurultay' olduğu daha net görülüyor. Bu tabloda kurultaya gidilmezse, Önder Sav ve ekibi, her koşulda CHP Parti Meclisi'ni çalışamaz hale getirecek; yakın geçmişteki iki başlı görüntüyle, sürekli gel-gitler yaşayan CHP; hiçbir yeni adım atamayacaktır. Yeni tüzük ise bu bağlamda hayata geç(e)mez hale gelecektir.


***
(Aynı CHP, hem yakın döneme kadar uyguladığı tüzük, hem parti içi demokrasi anlayışı açısından; ciddi olarak 'zamana direnen', sanki Stalinist bir parti geleneğinin son halkasıydı.) Bu anlayıştan vazgeçmekte kararlı görünen Kemal Kılıçdaroğlu, ustalıklı politik bir adımla, partide 'dede' lakabıyla anılan yılların Sav'ını, şimdilik ilk hamlesinde 'sav'dı. Bu sert politik mücadelenin, şimdi sırayla 'son soluk' hamleleri yapılacaktır. Ama CHP'nin hem 'Kürt sorunundan, demokratikleşmeye' hem de 'laiklikle sınırlanan tıkanmış bakışından, türban konusuna' kadar; çok daha somut politikalar üretmesini; bu anlamlarıyla değişmesini, yenilenmesini isteyenlerle; artık sadece 'partinin son dönem katılaşan' 'oligarşik yönetim' anlayışından bıkanlar; ortak bir sıkıntıda uzun süredir buluşmuşlardı.

***
Özellikle 'arama toplantısı' sonrasında, fısıltılar halinde yayılan bu ittifak, kısa süre öncesinde yine İzmir'den başlayan bir hareketle; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da altını imzaladığı, "2011 milletvekili adayları, parti üyelerinin tümünün katıldığı bir ön seçimle belirlensin" kampanyasında, kendisini somut olarak yansıtmıştı.

Artık yeni bir yönetim belirleyen CHP ile Önder Sav ve ekibi arasında, yollar geri dönülmez şekilde ayrıldı. Parti içinden sızan kulisler, Yargıtay'ın kararıyla birlikte Önder Sav ve ekibinin çözülme içinde olduğunu da gösteriyor. Bu durumu çok iyi izleyen CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da desteklediği Kemal Kılıçdaroğlu, üretilecek yeni politikalarla, doğal olarak süreci, öncelikle 'seçimli kurultaya' gitmeden olağanlaştırmak isteyecek.

***
Ama CHP'de şimdilik bütün ihtimaller, birbirine eşit!
CHP politikasında, 'her an', 'her şey' olabilir gibi görülüyor. Bu nedenle Kılıçdaroğlu, eğer zorunlu kalırsa 'seçimli kurultay' önerisini de gündeme taşıyacaktır. Önder Sav ve en yakın 'siyaset yoldaşı' İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten başta olmak üzere, yanında kalabilecek 'sadık' arkadaşları da; 'delege sayısı hesabı' yaparak bu hamleyi paylaşacaktır. Ama rüzgar, çok farklı yerden esiyor. Dolayısıyla 'delege sayısı'nda, 'evdeki hesap, siyaset çarşısına, bu koşullarda çok zor uyar'.

***
Çoğunluğu Önder Sav'ın direk etkisiyle belirlense de; CHP delegesinin vicdanı devreye girecek, partinin önünün açılması arzusunu taşıyan Deniz Baykal'ın desteğini alan Kılıçdaroğlu; 'seçimli bir kurultay'dan da başarıyla çıkacaktır. CHP'nin başta İzmir olmak üzere, Ege'nin tüm illerindeki kurultay delegeleri üzerinde Önder Sav etkisi, biliyoruz ki çok güçlü. Dün İzmir ve Ege'den, CHP'lilerden bize ulaşan bilgilere göre bu güç, kamuoyunun ve Kılıçdaroğlu'nun haklılık algısının şemsiyesi altında, çoktan çözülmeye başladı bile! Olmaz ama diyelim ki 'seçimli kurultay' ihtimalinde, CHP delegesinin tercihi farklı gelişti. O zaman tablo ne olur? Kanımca 'Saadet Partisi süreci'nin daha da 'saadetsiz' bir örneği çıkar ortaya!


Ünal Ersözlü

Sabah


Son Güncelleme Tarihi: 06 Kasım 2010 12:01

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0