Orta Çað Kalýntýsý: Aþiretler
27 Temmuz 2007 13:26 / 4013 kez okundu!
“Belirli bir noktadan sonra geri dönüþ yoktur. Bu noktaya eriþmek de gerekir. ” (Franz KAFKA) Susurluk olayýndaki baþrollerden birini milletvekili bir aþiret reisi üstlenmiþti. Hastaneye kaldýrýldýðýnda, devletin güvenlik güçleri yokmuþç
Birkaç hafta evvel, yine milletvekili olan bir baþka aþiret reisi, eroin satýþý artý Picasso tablolarýyla medyamýzda arz-ý endâm eylemiþti. Bazý aþiret reislerinin oðullarýnýn da, altlarýnda Ferrari otolarý ile, Ýstanbul'un eðlence merkezlerinde racon kestiklerini okuyoruz gazetelerimizde.
Neler oluyor? Cumhuriyetimizin 78. yýlýný yaþarken, hâlâ Orta Çað düzeyinin kalýntýlarý olan bu aþiretler hakkýnda ne biliyoruz ki?
Uðrak yerim olan Ýletiþim Kitabevi'nden Kaynak Yayýnlarýnýn “AÞÝRETLER RAPORU” adlý kitabý aldým. Önsözünü Doðu Perinçek yazmýþ. 369 sayfalý kitaba göre, Karadeniz bölgesinin Gümüþhane'si dahil, Doðu ve Güney Doðu illerimizde (toplam 23 il) irili ufaklý yüzlerce aþiret yaþýyormuþ.
Çoðunlukla Kürtçe (Kýrmanç veya Zaza lehçeleri), bir kýsmý Arapça, az sayýda bir bölümü de Türkçe konuþuyorlarmýþ. Mezhepleri ise çoðunlukla Hanefî ve Þafiî olmakla birlikte Caferî ve Alevî olanlar da var.
Suriye, Irak ve Ýran hudutlarýmýz ötesinde akraba aþiretlerle iliþkiler zaman zaman sürdürülüyor.
Kitabýn Önsözüne tekrar dönmek istiyorum:
• Aþiretler Raporu'nun 113 sayfasýna tek tek “çok gizli” damgasý vurulmuþ.
• Rapor'da Devletin hangi makamýnca hazýrlandýðýna dair bir iþaret ya da yazý yok
.
• 1970'te yazýlmýþ olan Rapor'a göre Kürtçe'nin Zaza veya Kýrmanç lehçelerini konuþan toplam nüfus 1.996.972 kiþi.
• Hangi aþiretlerin birbirleriyle geçinemediði, hangilerinin ise “dost” olduðu raporda belirtilmiþ.
• Devletin geleneksel Kürt Politikasý çatýsý altýnda iki milyondan fazla yurttaþ, baðlý olduklarý aþiretlere göre, dört ana grupta toplanmýþ:
1. Güvenilmezler,
2. Yurda baðlý görünenler,
3. Kürtçülük faaliyetlerinin destekleyenler,
4. Yurdumuza baðlý olanlar.
Yukarýdaki ayrýma göre aþiretlerin hangi illerde bulunduðu, nüfuslarýnýn ne kadar olduðu vb. bilgiler “Aþiretler Raporu” adlý kitapta yazýlý. Ayrýntýlarýna bu sütunlarda girmem olanaksýz.
Bugünlerde her birimizin aradýðý “GÜVEN” duygusu o bölgelerde hiç olmamýþ. Ýðneyi kendimize batýracak olursak, Devletin önyargýlarý, temsilcisi memurlarý kanalýyla uygulamalara da yansýmýþ. Orjinleri, aþiretleri yüzünden on yýllardan beri eþitsiz iþlemlerle karþýlaþanlar, baský görenler Devlete, tabiatiyle, güven duymamýþlar.
Ýlkel toplumlar iken Orta Çað'daki derebeylik sistemi içinde varlýklarýný sürdüren bu aþiretler, aralarýndaki husumetlerle, dýþ güçlerden etkilenerek Devlete baþkaldýrmalarla yoðrulup bugüne kadar gelmiþler.
Kitabýn Önsözünde þu bilgiler yer alýyor:
“2000'e Doðru”nun 13 Aralýk 1987 tarihli sayýsýnda yer alan haberde ismi belirtilen bir kaymakam, Rapor'un düzenlenmesindeki mantýðý þöyle açýklýyor: “Aþiretler sosyolojik bir gerçekliktir. Devlet pratik davranmalýdýr.” Pratik davranmak þöyle oluyor: “Aþiretler sýnýflandýrýlmalý, aralarýndaki kan davalarý, anlaþmazlýklar tespit edilmeli ve bundan yararlanmalý. ”
1934 yýlýnda çýkarýlmýþ olan Ýskân Yasasý, bütün organ ve kurumlarýyla aþiretleri kaldýrmayý öngören hükümler içerirken, maalesef, Hükümetlerimiz Cumhuriyetimizin ilk yýllarýnda yasayla düzenlediði hususlarý, daha sonra, herhalde siyasal çýkarlardan dolayý aþiretlerle olan iliþkilerini daha fazla benimseyerek, göz ardý etmiþ olsalar gerek.
Geliþmiþ ülkelerde, hele üyesi olmayý arzuladýðýmýz Avrupa Birliði ülkelerinde mevcut olmayan bir Orta Çað kalýntýsý olarak adlandýrabileceðimiz bu aþiretlerden Cumhuriyetimizin kendini arýndýrmasý Devletimizin en önemli ilk görevlerinden biri olmalýdýr.
Son sözler yine Franz Kafka'dan
“Bir elmanýn birbirinden farklý görünüþleri olabilir: masanýn üzerindeki elmayý bir an olsun görebilmek için boynunu uzatan çocuðun görüþü; ve bir de, elmayý alýp yanýndaki arkadaþýna veren evin efendisinin görüþü.”
Þevki Figen