Ahmed Arif Ustaya Hürmeten
15 Temmuz 2018 10:38 / 1693 kez okundu!
50 sene olmuþ usta dedim “Hasretinden Prangalar Eskittim” görücüye çýkalý. Pranga duruyor yerinde ha! Ne çürüdü, ne de eskidi. Sonra döndük ziyaretten. Oturduk Mülkiyeliler Birliði’nin bahçesinde, kaldýrdýk kadehleri Ahmed Abi’nin ruhuna hürmeten.
****
Ahmed Arif Ustaya Hürmeten
Ankara’dayým...
Her geliþimin öncesinde niyet edip gerçekleþtiremediðim ziyareti yaptým.
Þiirin has ustasý Ahmed Arif aðabeyin Ankara “Cebeci Asri Mezarlýðý”ndaki ebedi mekânýný ziyaret ettim.
Yalnýz deðildim...
Hem bana eþlik eden hem de aný belgeleyen bir baþka usta; þair ve fotoðraf sanatçýsý mekteplim Mehmet Özer arkadaþýmla...
Kýzýlay’da atladýk bir taksiye. Bizden de gariban çýktý taksici. Klimasýnýn gazý yokmuþ o sebeple çalýþmýyordu klima.
Ankara’nýn hatýrlý sýcak günlerinden biriydi Ankaralýlara göre. Baktým termometreye, 34’ü gösteriyordu. Güldüm. Bir gün önce 45 dereceden gelmiþ biri olarak gülmeyip ne yapacaktým.
Taksinin direksiyonu minyatür araçlarýnki gibi küçücüktü. Ona da parasý yetmemiþ deðiþtirmeye meðerse fukara taksicinin.
Yol boyu muhabbet ederken adýný “küçük direksiyon” koyduk.
Vardýk asri mezarlýðýn kapýsýna sorduk görevliye Ahmed Arif’in mezarý nerdedir diye! Elindeki telefona ismi girdi. Sonra mezarlýk haritasý gibi bir levhanýn önüne götürdü bizi. Baþladý tarife. Ya hu üstadým yanlýþ bir mezara gitmeyelim hele bi daha bak þu isme deyince!
“Abi bu sað iken ne iþ yapardý” diye sordu.
Þairdi, dedim.
“Haaa abi hani bu Diyarbakýrlý þair!”
Evet, o dedim gözlerimin içi gülerek.
“Desene baþta abi, hemen burada giriþe yakýn. Ziyaretçileri çok gelir, gençler özellikle...”
Sonra birlikte vardýk mezar baþýna.
Mezarlýðýn güvenlik görevlilerinden biri geldi yanýmýza ve baþladý ustanýn þiirlerinden birini okumaya...
Oturdum adýnýn yazýlý olduðu ortasý delik taþýn yanýbaþýna dedim ki ustanýn kelamýnca;
"Varamaz elim
Ayvasýna, narýna, can dayanmazken,
Kýrar boynumu yürürüm.
Kurdun, kuþun bileceði hâl deðil,
Sormayýn hiç
Laaaaal...
Kara ferman çýkadursun yollara,
Yarin bahçasý tarumar"
Mehmet ha bire bastý deklanþöre.
O da davudî sesiyle þiirler okudu ustadan.
Elli sene olmuþ usta dedim “Hasretinden Prangalar Eskittim” görücüye çýkalý. Pranga duruyor yerinde ha! Ne çürüdü, ne de eskidi.
Sonra döndük ziyaretten.
Oturduk Mülkiyeliler Birliði’nin bahçesinde, kaldýrdýk kadehleri Ahmed Abi’nin ruhuna hürmeten.
Akþamýn ilerleyen saatinde yazmýþ bir arkadaþým çok haklý olarak “Neden mezarý Diyarbakýr’da deðil de Ankara’da” diye.
Bilmem dedim ve sonra ekledim.
Ahmed Arif Diyarbekirli olduðu kadar Ankaralýdýr da. Demez miydi “Hasretim nazlýdýr Ankara, o sebepten olmalý” diye.
Þeyhmus DÝKEN
14.07.2018