Alkýþla(ma)mak!
21 Nisan 2018 13:58 / 977 kez okundu!
Ankara’da “Karalarýn Mehmetleri” oyununu izlemeye gitmiþtik. Oyundan sonra arkadaþlarla sohbet edip oyun üzerine konuþurken o akþam biri protokolün izlediði bir oyun sonrasý hali pür melali anlatmýþtý.
******
Alkýþla(ma)mak!
Öðrencilik yýllarýmdan aklýmda kalmýþ! Önceki akþam birden hatýrladým.
Ankara’da Kýzýlay civarýndaki Devlet Tiyatrosu sahnesine gitmiþtik. “Karalarýn Mehmetleri” oyununu izlemeye. Oyundan sonra arkadaþlarla sohbet edip oyun üzerine konuþurken o akþam biri protokolün izlediði bir oyun sonrasý hali pür melali anlatmýþtý.
Ülkenin baþkentinde valileri toplarlar bir program nedeniyle. Gündüzün yorgunluðunu üzerlerinden atsýnlar diye günün akþamýnda ülkenin en ünlü oyuncularýnýn oynadýðý üç perdelik bir oyunu izlemeye konuk ederler valileri.
Oyuncular hayli heyecanlýdýr. Ülkenin bir dolu ilinden devlet-i alinin valilerinin huzurunda sahne alacaklardýr. Kolay deðil tabi!
Birinci perde biter. Oyuncular olanca maharetlerini sergilemiþlerdir. Ama izleyicilerden çýt yoktur. Ne ses, ne bir nefes. Ne de kuru bir alkýþ. Hatta yüz hatlarýnda, mimiklerinde de bir refleks yoktur. Sahne arkasýndan göründüðü kadarýyla!
Herhalde çok iyi oynayamadýk. Bir yerde yanlýþ yaptýk diye düþünerek! Ýkinci perdede daha bir þevkle rollerine abanýr oyuncular. Perde biter bir iki cýlýz alkýþ duyulur.
Oyuncularýn morali sýfýrdýr. Durumu fark eden yönetmen kulise geçer. Ve tarihe not düþecek kelamýný eder: “Arkadaþlar siz sahiden hayatýnýzýn rolünü oynuyorsunuz. Ancak bu denli bir performans sergilenir. Tabii ki alkýþ beklemek hakkýnýz. Yalnýz bilin ki! Bu muhterem zatlar devletin valileri, alkýþlamaya deðil, alkýþlanmaya alýþmýþlar. Siz oyununuzu ayný tempoyla bitirin” der.
Üçüncü perde biter. Oyuncular sahnedeki yerlerini ip gibi dizilerek alýrlar. Ve ardýndan izleyici valileri alkýþlarlar.
Niye mi bu anlatýyý uzun yýllar sonra durduk yerde anýmsadým. Ýnanýn bilmiyorum. Belki öylesine, anlýk bir anýmsama.
Ama sonrasýnda düþündüm!
Galiba biz toplum olarak Tanpýnar’dan apartýlmýþ ifadeyle “Sükut Suikasti”ne uðradýk. Reflekslerimizi yitirdik. Anlamsýz sessizliklerimizle anlamlý varoluþlarý tuhaf þekilde görmezden geliyoruz.
Saðýmýzda solumuzda, yanýmýzda yöremizde olan biten “iyi þeyler”e çoðu kez bir tebessümü, bir alkýþý çok görüyoruz. Olumsuzluklara da tepkisiz, tavýrsýz kalýyoruz. Sonra da tepki gösterilmesini bir baþkasýndan bekliyoruz...
Ruhumuzu yitirdik sanki...
Öylesine yazdým iþte. Niye mi, sahiden bilmiyorum. Ruh halimin yorgunluðuna, çekilmezliðine, gerginliðine verin dilerseniz...
Not: 21-22 Nisan Cumartesi- pazar günleri Ýzmir TÜYAP kitap fuarýnda ARAS yayýncýlýk 2.salon 301 C standýnda kitap imzam var.
22 Nisan pazar saat 18.15’de fuar alaný konferans salonu iç alanda “bir þehri konuþmak, düþünmek, yazmak” baþlýðý ile Mýgýrdiç Margosyan ile söyleþi var...
Þeyhmus DÝKEN
21.04.2018, Diyarbekir