Çözüm Paketi toplantýsý ve bayrak!

18 Haziran 2014 15:50 / 1108 kez okundu!

 

 

Sizin ya da baþkalarýnýn bayraklarýný politikalarýnýza malzeme yapýp da yeni infazlara gerekçe oluþturmayýn. Yoksa o bayraða rengini veren sürekli vurgu yaptýðýnýz “kan” sizi de bir gün boðar ve yazýk olur.

Malum! Haftanýn en kayda deðer ve gündemi altüst eden hâli pür melali birkaç yýlda bir ülkede tuhaf bir þekilde patlayan / patlatýlan bayrak meselesi!

Lice’de, Hakkâri’de Meskan’da ve Kürdistan’ýn kimi baþka þehirlerinde epeydir halkýn Kalekol / Karakol direniþi sürüyor(du). Kürt halký “barýþ sürecinden söz ediliyorsa neden savaþ tahkimini anýmsatan böylesine büyük bütçeli kalekollara ihtiyaç duyma gereðini duyuyorsunuz” diye sorgulayýp kitlesel tepkisini dile getiriyor(du).

Tam da bu tepkisel kriz kapý eþiðindeyken; katýlýmcýlarýnýn büyük çoðunluðunun Ankara’dan transfer edildiði ve neden, niye Diyarbakýr’da böyle bir devlet-hükümet çýkarmasý ile adeta boy gösterir bir eda ve sert bir dille yapýlan bir çözüm toplantýsýna gerek duyuldu Diyarbakýr’da, henüz bilmiyoruz. Ýlerde Barýþ ve Çözüm meselesinin baþarýya ulaþmasý durumunda umarým bu tip toplantýlarýn kamuoyuna yansýmayan yüzü de aþikâr olur da!  Bizler gibileri de tarihin bilgilendirmesiyle iþin aslýný öðrenmiþ oluruz.

O beþ yýldýzlý otelde bir tam gün toplanan aðýrlýklý resmi zevat sanki “barýþ çaðrýsý” yerine bir gün sonraki Licê operasyonu ve felaketinin çaðrýsý gibi bir dille konuþtular. Ve Licê’de olan oldu. Ýki kiþi katledildi. Sonra da malum, direkten Türk Bayraðýnýn indirilmesin provokatif eylemi basýna ve kamuoyuna yansýdý.

Ýlki 1996 HADEP kongresi, ikincisi 2005 Mersin olaylarý ve sonuncusu da Diyarbakýr Licê sonrasý yaþanan ve yakýn tarihin üç bayrak sendromu.

Elbette Bayrak her halk, millet için hem simgesel hem de ulusal anlamda saygýndýr. Saygý gösterilmeyi hak eder. Bu bir kuraldýr. Bayraða saygýsýzlýk onaylanmazdýr.

Ama’sýz konuþmayý ve yazmayý tercih edenlerden biri olmama raðmen bu kez ama diyerek þunu yazmak isterim. Peki, baþkalarýnýn bayraðýna da ayný saygý bu tuhaf ülkede neden gösterilmez. Amerika’nýn, Ýsrail’in, Fransa’nýn, Ýtalya’nýn ve daha sayamayacaðým birçok ülkenin bayraklarý ekonomik, ya da siyasal nedenlerle az mý toplu ayin gibi meydanlarda ayaklar altýnda çiðnenerek ezildi sonra da yakýldý. Bunlarý unutmadýk.

Ve dahi Kürdün de bayraðý var. Ona da “paçavra” hatta “bez parçasý” denip hakarete maruz býrakýlmadý mý?

Sanýrým empati yapmak gerekiyor. Türk Bayraðýna saygý istiyorsak elbette saygýyý ziyadesiyle hak ediyor. Saygý gösterilmeli. O zaman baþkasýnýn bayraðýna da siz saygý göstermek durumundasýnýz. Bunu yapacaksýnýz ki; size göre o “baþkalarý” da yeri geldiðinde sizin deðerleriniz için seslerini yükseltebilsinler.

Yoksa “maðdur benlikler” üzerinden hayli hýrpalanan ve anlýk tepkisel çýkýþlarla kendini var eden heyecanlarýn gürültüsü içinde bütün aklýselim sesler, sözler, çýkýþlar, dillendirmeler gürültüye gider, güme gider. O gürültü içinde de doðru sözlerin ne demeye getirildiði anlaþýlmaz.

Sizin ya da baþkalarýnýn bayraklarýný gündelik ya da deðil, politikalarýnýza malzeme yapýp da yeni infazlara gerekçe oluþturmayýn. Yoksa o bayraða rengini veren sürekli vurgu yaptýðýnýz “kan” sizi de bir gün boðar ve yazýk olur.

Bu ülke çokça kanla gark oldu. Kaný kanla yýkamanýn devri, sanýrým doldu. Yoksa siz hâla kan edebiyatý yapma gafletinde bulunanlardan mýsýnýz? 

 

Þeyhmus DÝKEN

14.06.2014, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 18 Haziran 2014 16:01

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.