Diyarbakýr'ý 'Birlikte' Planlamak...
17 Mart 2018 08:13 / 1183 kez okundu!
Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý, son dört dönemdir yoðun politik “muhasara” altýnda. Yatýrýmlarýný yönetme becerisine ziyadesiyle sahip olan iþ insanlarýný kimi politikalar ve politikacýlar “baskýlayýp” yönetmeye yelteniyorlar.
******
Diyarbakýr’ý 'Birlikte' Planlamak...
Bakanlar Kurulu kararýyla altý ay ertelenmeseydi Diyarbakýr Ticaret Sanayi Odasý seçimleri 21 Ekim 2017 tarihinde yapýlmýþ olacaktý. Diðer illerle birlikte ertelenen seçimlerden Diyarbakýr TSO seçimi 14 Nisan 2018 tarihinde yapýlacak.
Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý seçimleri, diðer yerlerde olduðu gibi yasa gereði dört yýlda bir yapýlýyor. Ama ne hikmetse diðer birçok þehirde pek fazla gürültü patýrtý kopmadan hatta gelenek bozulmadan en az birkaç dönem üstüste ayný ekip yönetimini sürdürse de! Diyarbakýr’da yaklaþýk 20 yýldýr bu böyle olmuyor. Bir dönem seçilen ikinci dönem alaþaðý ediliyor. Bir dolu grup, grupçuk devreye girip sanki genel seçimmiþ gibi iþin içine hayli “politik müdahale” katýp, kentin gündemini deðiþtiriyor.
Belki bu mevzuya girizgah olsun diye bir Diyarbakýr realitesini hatýrla(t)mak iyi olur.
Diyarbakýr’da hukuk fakültesine kaydolan ve azýcýk siyasal perspektifi olan hayli sayýda Kürt genci; sanki “doðal hakký” imiþ gibi kendini geleceðin (okulu bitirdikten sonrasýnýn) siyasal temsiliyetinde bir yer / makam / mevki sahibi olarak tahayyül eder. Belediye baþkaný, milletvekili vb. gibi… Bunun da ne hikmetse ilk yolunun Ýnsan Haklarý Derneðinden (ÝHD) geçtiðini düþünür. Bu açýdan kendileri için ÝHD sanki politikaya yumuþak geçiþ platformudur, ön hazýrlýk mekânýdýr. Örnekleri çoktur. Son on-on beþ yýlýn Diyarbakýr ÝHD’sini þöyle bir inceleyin hayli sayýda vekil, belediye baþkaný, meclis üyesi, parti baþkaný hatta genel baþkan ve parti sözcüsü görürsünüz!
Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý ise; iþ dünyasý / iþ insanlarý için ikili bir karakter taþýr. TSO baþkanlýðý bir nevi Ankara merkezli politikaya rüþt ispatýyla entegrasyon mevkiidir. TSO’da zenginleþilir, sonra Ankara siyasetine geçiþ yapýlýr. Bu örnekler elbette makbul ve muteber örnekler deðildir.
Demem o ki; son 15-20 yýlýn Diyarbakýr’ýnýn “yerel, muktedir ve popüler” sivil toplum dünyasýný ÝHD ve TSO’lar üzerinden incelemeye yeltenirseniz, bu okumalarý çok daha geniþ yapabilirsiniz. Hem bunlar zaten bilinemez gerçeklikler deðil, kentte kiminle konuþursanýz benzer ifadelerle karþýlaþýrsýnýz.
21 Ekim 2017 tarihinde TSO seçimleri için sahaya inenler altý aylýk erteleme sonrasý yeniden sahadaki yerlerini aldýlar.
Uzun yýllardýr kendisini tanýdýðým, bir dönem de DTSO baþkanlýðý yapan ve son birkaç yýldýr kentin çok önemli bir düþünce kuruluþu olan DÝTAM-Dicle Toplumsal Araþtýrmalar Merkezi’nin baþkaný ve baþarýlý projelerin altýna imza atan Mehmet Kaya, bu kez iþ dünyasýndan ekibi ile TSO baþkanlýðýna ve yönetimine “yeþil liste” ile aday olduklarýný bir açýklama ile basýna deklere ettiler. Hem sosyal medyada hem de yaygýn toplantýlarla kentin geniþ sivil toplum ve kanaat önderlerinin katýlýmlarýyla nasýl bir ticaret sanayi odasý sorusuna cevap olmaya çalýþýyorlar.
Güçlü, güven veren bir ekiple çýkýþ; ana baþlýklar altýnda kentin önemli sorunlarýna çentik atýp model sunmanýn yanýnda, her dönemde aþýrý derecede “eril” bir profil sunan TSO adaylýðýnda ilk kez kadýnlar birlikte ama ayrý bir sunumla “ben buradayým” diyorlar. Hatta oda bünyesi içinde kendi iç örgütlülüðü olan bir “kadýn meclisi” ile...
Diyarbakýr TSO bir prestij kurumu: Bu açýdan kurumsal kimliði her daim güçlü ve Ankara ile bölgesel politikalarda karar öncesi hazýrlýk süreçlerine ve karar alma süreçlerine aktif katýlým yanýnda “referans” olmayý da beraberinde getirmeyi ilke saymak durumunda…
Mehmet Kaya ve ekibinin baþlýklar halinde sunduklarýna baktýðýmýzda;
Doksanlý yýllardan bu yana bölgesel kalkýnmayý hükümet programlarýna alan ve her defasýnda kredi, teþvik, destek vaatlerini esirgemeyen ama realize de edemeyen siyasal yapýlara yeni bir model sunuyor Mehmet Kaya’nýn “birlikte” baþlýklý yeþil listesi. Bu vesileyle her yýl tekrarlanacak “Diyarbakýr Ekonomi Kongresi”, çok anlamlý.
Osmanlý’nýn son elli yýlýnda þimdiki okumalarýmýzla tanýk olduðumuz “Salnameler” üzerinden bir nevi ekonomi envanteri çalýþmasý. Ki doksanlý yýllarýn TSO yönetimi (Felat Cemiloðlu dönemi) bunu yapýyordu. Kendisi de sýký bir projeci olan Mehmet Kaya da bir dönemlik TSO baþkanlýðý esnasýnda bu perspektifi öne çýkararak yapmaya çalýþmýþtý, hâla hafýzalarda duruyor...
Kentte ticaret ve sanayi mensuplarýnýn lojistik ihtiyaçlarýný karþýlamak için Lojistik Merkezi, yeni bir fuar alaný ve dahi fuarlar için bir þirket kurulmasý, yurtdýþýnda bölgesel temsilcilikler açýlmasý çok anlamlý ilkler…
Kentin iki yýldan fazla bir zamandýr kanayan yarasý olmayý sürdüren Suriçinin elbette yeni ve özgün bir baþlýk altýnda ele alýnmasý ayrýca önemli. Çok sýkça dile getirilen ve hükümetin “ben yaptým, oldu” politikalarýna kurumsal bir eleþtiri de var. Maðduriyetler üzerinden yanlýþ uygulamalarýn önüne geçilmesi için kurumsal ve aktif katýlým önerisi…
Ve bir baþka önemli baþlýk, kalkýnmanýn, geliþmenin, büyümenin, istihdam yaratmanýn sadece ticaret ve sanayi ile olamayacaðýnýn farkýndalýðý. Bunun en bariz örneðinin de kültürel ve tarihi mirastan geçtiði gerçekliði. Bu baþlýða uygunluk açýsýndan Keçi Burcu’nun bir kültür sanat merkezi haline dönüþtürtülmesi…
Kentin ticaret ve sanayi alanlarýndaki yatýrýmcý profilinin iki ayrý örgütlenmeyi mümkün kýlacaðý gerçekliðinden hareketle Ticaret ve Sanayi odalarýnýn ayrýlmasý gerekliliði...
Kentte eðitim alanýndaki yoðun yatýrým potansiyelinin özel bir üniversiteyi zorunlu kýlmasý gerçekliðinden hareketle bu alanda bir yatýrýmýn þart olduðu noktasýyla yerel yatýrým potansiyelini harekete geçirmek...
Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý, son dört dönemdir yoðun politik “muhasara” altýnda. Parasýný ve yatýrýmlarýný akýllarýyla yönetme becerisine ziyadesiyle sahip olan iþ insanlarýný kimi politikalar ve politikacýlar “baskýlayýp” yönetmeye yelteniyorlar. Bu, sivil toplumculuk açýsýndan çok tehlikeli bir durumdur. Kent kamuoyu böylesine müdahalelere þiddetle karþý durmalý. Parasýný yatýrýmlarýyla yöneten pek âla örgütünü de yönetir. Bunu politik karar odaklarýna bir kez daha yüksek sesle telaffuz etmek gerektiði düþüncesindeyim.
Hem bu durum sadece Ticaret ve Sanayi odasý, Borsasý, esnaf sanatkâr odalarý için deðil; diðer tüm sivil toplum kuruluþlarý ile meslek odalarý için de geçerlidir.
Doðrusu defalarca “politik temsiliyet” önerisi ile kapýsý çalýndýðýný hatta ýsrar edildiðini yakýndan bildiðim Mehmet Kaya’nýn bunlarý istemeyerek; sivil toplumculuk ve meslek odacýlýðý konusunda ýsrar ettiðini ve dahi hayli iyi yaptýðýný, ekiple çalýþma disiplinine yatkýn olduðunu çok yakýndan biliyorum.
Bu baptan hareketle yayýnladýklarý deklarasyonda çok önemli bir noktanýn da altýný bold kalemle çiziyorlar. Seçildikleri taktirde TSO Yönetim Kurulu Baþkaný ve Kadýn Meclisi Baþkaný dört yýl boyunca herhangi bir siyasi partiden siyasete hiçbir þekilde giremeyecekler.
Bu noktadan hareketle siyasal tercihleri çok farklý seçkin iþ þahsiyetini ekibine katýp herhangi bir karþýtlýk ve dahi herhangi bir taraflýlýk üzerinden deðil, tümüyle kentin bir ekonomi örgütlenmesinin temsiliyetine “Birlikte…” sloganý ile doðanýn rengi “yeþil”le soyunan Mehmet Kaya ve ekibine 14 Nisan 2018 TSO Seçimleri için þimdiden baþarýlar dilemek gerek...
Þeyhmus DÝKEN
17.03.2018, Diyarbekir