Ekonomik paketlerden siyasal paketlere!
07 Ocak 2012 08:22 / 1326 kez okundu!
Doksandan ikibine kadar, “Terör vardý. Ve maalesef terör bitmeden bölgeye yatýrým yapmak mümkün de deðil(di).” Þimdi ikibinüç’ten bu yana, aldý baþýný “açýlým” süreci. Bu defa “siyasal paketler” içinde yoðruldu son on yýlýmýz.
----------------------------------------------------------------------------------
Ekonomik paketlerden siyasal paketlere!
1990 ve sonrasýnda en azýndan on yýllýk zaman diliminin istisnasýz bütün hükümetleri, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yýlmaz ve diðerleri, Kürt coðrafyasý için; içinde teþvik tedbirleri, yatýrým önerileri ve istihdam modellerinin de yer aldýðý "ekonomik paketler" açýkladýlar. Hatta bu paket açýklamayý adeta bölge için bir kurtarýcýlýk edasýyla kimi zaman Bakanlar Kurulunu dahi bölgede toplayarak ilan ettiler.
Ama her ekonomi paketi açýklandýðýnda (ki çoðu için önceden bölge ticaret ve sanayi odalarý ile iþ dünyasýnýn görüþleri ve raporlarý da alýnarak) öncelikli bir "ama"sý vardý söylemin. Bu "ama" gerçekleþmesi mümkün olmayan paketin koskocaman bir "ama"sý gibiydi.
Ýfade edilen özetle þuydu: "Bölgede kan gövdeyi götürüyor(du). Her gün faili meçhul cinayetler iþleniyor(du). Bölge dýþýna büyük göçler yaþanýyor(du). Bu sebeple böylesine bir 'terör ortamýnda' altyapý yatýrýmlarýnýn dýþýnda, istihdama ve üretime yönelik, ne devletin yatýrýmý mümkün olabilirdi. Ne de bütün teþviklere ve vergi muafiyetlerine raðmen batý yakadaki özel sektörün bölgeye yatýrýmý mümkün olabilir(di)."
O halde çözüm neydi, "Hadi biz paketleri çýkarmýþ ve kamuoyu ile paylaþmýþ olalým da! Bölge iþ adamlarý pamuk ellerini cebe atsýnlar ve ellerini taþýn altýna koyup yatýrým yapsýnlar(dý)." Bil(mi)yorlardý ki, sermayenin vataný yoktu, sermaye sahipleri rahat bulduklarý ve paralarýna para katacaklarý yerde yatýrýmlarýný yaparlardý.
Dolayýsýyla doksandan ikibine kadar bütün bir on yýllýk dönemi ekonomi paketleri açýsýndan bir türlü realize olmayan, hayata geçmeyen, umudun bir baþka bahara kaldýðý gerçekleþmemiþ ve siyaseten niyet olarak kalmýþ, hükümetlerin ekonomi paketleriyle geçirdi bölge coðrafyasý.
Çünkü o paketlerle birlikte yüksek sesle telaffuz edilen þuydu: "Terör vardý. Ve maalesef terör bitmeden / bitirilemeden bölgeye yatýrým yapmak mümkün de deðil(di), akýl kârý da deðil(di)!"
Þimdi ikibinüç'ten bu yana ikinci on yýllýk sürece girdik. "Avrupa Birliðine Aday Üye Ülkelik" stratejisinden sonra, bu kez aldý baþýný "açýlým" süreci. Demokratik, milli mutabakat, birlik; özetle deðiþik unvanlar altýnda "açýlým" eksenli bu defa "siyasal paketler" süreci içinde son on yýlýmýz yoðruldu. Gidiþli-dönüþlü, iç okþayan-tedirgin eden, tatmin eden-edemeyen, bir yeni "açýlým" süreci. Hâlâ da sürüyor...
Doksanlý yýllarda ekonomi paketleri telaffuz edilirken, siyasal çözüm di(le)yenlere "güvenlik eksenli" politikayý yürüten siyaset, "Kürt sorununa 'siyasal çözüm' diye ihanete eþdeðer bir cümleyi aklýnýza bile getirmeyin" diyorlardý.
Þimdi "Kürt sorununun çözümü için siyasi paket" sýkça telaffuz edilirken bu kez paketin muhatabý kim olacak sorusu orta yerde kalýyor.
Bu siyasal paketin içinde Anayasa'dan tutun dil, kültür, kimlik ve temsiliyete varýncaya kadar gündelik hayata dokunan bütün argümanlar tartýþýlmak durumunda. Hepsi mümkün! Bir þartla, Kürt sorunu masaya yatýrýlýrken; kiminle / siyasal muhatap kim olacak.
Osmanlýdan bu yana kerim / baba devlet, tebaasýnýn derdini tasasýný bilir. Tebaanýn istemesine, hatta isteme "saygýsýzlýðýna" düþmesine de gerek yok; devlet ihtiyacý görür ve bilir, zamaný geldiðinde de verir (mi?). Yoksa tebaa, uzun yýllar boyunca yok varsayýlan haklarý için mücadele eder, talep eder hakkýný da alýr (mý?).
Ýþte bugünün sorusu ve yanýtý da içinde olan mevcut hâli!
Eðer bihakkýn, orta yerdeki çýplak soruya siyasal iktidar cevap olabiliyorsa; siyasal paketlerin açýlým ya da deðil, her ne ad altýnda olursa olsun gündelik hayat içinde bir anlamý olabilir.
Þeyhmus DÝKEN
07.01.2012