Eyvallah etmeyecekmiþ!

06 Aðustos 2012 12:34 / 1055 kez okundu!

 


"Aslýnda baþýnýzý kaldýrýp gökyüzüne baktýðýnýzda göreceksiniz ki bulut diye bir þey yok! Sadece gözkapaklarýnýz bir buðu tabakasý ile kaplanmýþ o kadar"


"Ne ku ewrên hene
Lê çawên me girtîne remed."
Melayê Cizîrî

Kendi iradeleri dýþýnda neredeyse birkaç yüzyýldýr parçalanmýþ, bugün nüfusu kýrk milyon dolayýnda olduðu bilinen bir halktýr Kürtler. Coðrafik olarak en az 5 bin yýldýr (Yani Hurri-Mittani'lerden bu yana) kendi topraklarýnda kesintisiz olarak yaþayan bir halktýr Kürtler. Bugün tarihte iz býraktýðý bilinen Medler, Persler, Urartular, Asurilerden tutun, Mervani, Eyyubi, Selçuklu, Osmanlýlara varýncaya kadar bir dolu kavmin topraklarý üzerinde "at koþturduðu" hüküm sürdüðü sýradan tarih kitaplarýnýn yazdýklarýdýr. Kuzeyde bugünkü Ermenistan ve Azerbaycan sýnýrlarý içindeki bölgeyi kapsam dýþýnda býrakýrsak; Ýran, Irak, Suriye ve Türkiye içinde bölünmüþ-hat çekilmiþ sýnýrlarýn birbirine komþuluk iliþkileri dört ayrý devlet tarafýndan ayrý hukuklarla yönetilerek "baðlarý koparýlmýþ" bir halkýn büyük coðrafyasýnýn adýdýr "Kürdistan"...

Ne vahim bir durumdur ki; bütün eski kaynaklarda, hatta cumhuriyet öncesi Osmanlý kayýtlarýnda ve tarih yazýcýlarýnýn metinlerinde bile "Kürdistan" olarak varlýk bulan ifade Türkiye'de hâla inatla yasak. Bu nedenle resmi tarihe göre "Kürdistan" diye bir yer yok. Çünkü malumun ilamý gibi "Kürt" de yok(tu). Dolayýsýyla olmayan bir kavmin yaþadýðý varsayýlan bir coðrafyaya "ad" olmasý da düþünülemezdi. Bu sebeple her halkýn bir "istan"ý vardý. Ama Kürtlerin yoktu. Olmadýðý için de hala Irak Kürdistan'ýnýn adý "Kuzey Irak"týr. Suriye Kürdistan'ý da "Kuzey Suriye"dir. Türkiye Kürdistan'ý ise zaten kal u beladan beri "Doðu-Güneydoðu"dur...

Bütün bu sebeplerle sadece Türkiye'de Kürt halkýnýn coðrafik olarak eskiden beri yaþadýðý topraklar üzerinde deðil; Ortadoðu'da Kürtlerin yaþadýðý diðer bütün coðrafyalarda da bütün Türk devlet yetkilileri hatta iktidar olmuþ siyasetçileri bir hak mesuliyetini kendi ukdelerinde hep sayagelmiþler. Bütün bir cumhuriyet döneminin resmi tarih kayýtlarý incelendiðinde bunun sayýsýz örneklerini görmek mümkündür. Bu resmi ve uluslararasý hukukun sýradan ilkelerini önemsemeyen, kendilerince çizilmiþ sýnýrlarý bile hiçe sayan "sýnýrlarötesi operasyonlar" her daim çeþitli gerekçelerle olagelmiþtir. Bu kimi kez "kaçakçý takibi", kimi kez "eþkýya takibi", kimi kez de "terörist takibi" adý altýnda havadan ve karadan yapýlageldi / yapýlýyor.

Bunun yakýn zamandaki örneklerinden biri Irak Kürdistan'ýndaki federal yapýnýn oluþum sürecindeki "hazýmsýzlýk"tý. Evet, þimdi hükümet düzeyinde karþýlýklý "resmikabuller" Irak Kürdistan'ý Federal Hükümeti ile yapýlýyor olsa bile geçmiþte böyle bir yapýya "asla rýza gösterilmeyeceði ve gereðinin behemehâl yapýlacaðý" söylemleri yüksek perdeden her daim varitti.

Þimdi ayný söylemler Suriye Kürtleri için dile getiriliyor. Bizzat Baþbakan Recep Tayip Erdoðan tarafýndan "Eyvallah Etmeyiz" deniyor. Gerekçesi de, "terörist" diye otuz yýldýr karþýsýnda savaþýlan PKK'nin Suriye'deki "paydaþ" örgütü olduðu dillendirilen PYD'ýn Suriye Kürdistan'ýndaki yerleþim yerlerindeki aðýrlýklý gücü.

Siyasetin dilinde elbette "Van Minute" demek de var. "Eyvallah Etmeyiz" demek de. Ama siyasetin ve diplomasinin dilinde Uluslararasý hukukun evrensel ilklerine asgari koþullarda saygý da var. Suriye'de savaþ koþullarý yaþanýyor olsa bile þu an orasý bir baþka ülke, kendi ülke coðrafyanda bile evrensel hukuk ve insan haklarýna saygýyý dayatan bir hukukun varlýðýný sana dikte ettiren bir kurallar manzumesi orta yerde duruyorken, ne adýna bir baþka ülkede hem de komþun olan bir ülkede bir halkýn iradesine "müdahale hakkýný" kendine bir hak olarak telakki edersin. Bu en sýradan hukuk ve siyaset okulu birinci sýnýf öðrencisinin soru olarak sorabileceði çapta bir sorudur.

Aslýnda bütün bunlarýn kökeninde yatan Kürdün örgütlü talepkârlýðýna resmen ve siyaseten karþý olmaktýr. Bu adeta "kangren" haline dönüþmüþ resmi bir "Türk Tarih Tezi"dir. 1950'li yýllardan bu yana örgütlü birlikteliklere dönüþmüþ, Baasçý Arap milliyetçileri ile Farsi Ýranlýlarla hatta Pakistan'ý da iþin içine katarak ortak eylemlilikler geliþtiren anlayýþýn artýk karþýlýðý olmayan tezahürüdür. Çünkü Saddam yok! Çünkü Baas ideolojisinin evladý Esat gidiyor. Çünkü Resmi Türk Tarih Tezi artýk iflas ediyor.

Türkiye'de Kürt halký içinde örgütlü karþýlýðý olmayan kimi küçük Kürt siyasal gruplarýnýn "Federal" ya da "Baðýmsýz Kürdistan" yüksek sesli söylemlerine sessiz hatta ilgisiz kalan muktedirler, örgütlülüðü ve halk nezdinde karþýlýðý olan Kürt siyasetine ise Avrupa'daki "Yerel Yönetimler Özerklik Þartý" muadili "Demokratik Özerklik" tezine tahammülsüzlüðü bundandýr.

Irak Kürdistaný Federe Bölgesindeki Barzani yönetimine üst düzeyde iliþki kurulabilir mantýðý ile "yakýnlýk" duyan yapýnýn, Suriye Kürdistan'ýnda, akýbetinin zamanla belli olacaðý bir "halk ve hak talepkârlýðý"na cepheden ve "müdahillik hakký" dillendirilmesi ile karþý duruþu da bundandýr.

Kürtler sadece Türkiye'de deðil, bütün Ortadoðu'da artýk dinamik bir güç. Bu, dünya âleme ayan-beyan ilan edilmiþ bir vakýa. Büyük devlet þahsiyeti ve o yýllarda Baþbakan olan Ýsmet Ýnönü, ABD Baþkaný Johnson mektubuna karþý tarihi bir laf etmiþti 1963'te: "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alýr".

Galiba sözü eðip bükmeden þöyle demekte yarar var; "Yeni dünyada, yeni Ortadoðu'da, Kürtler hak ettikleri yeri alacak / alýr."

Neden, ya da niye mi?

Ýþte þimdi yazýnýn baþlýðýnýn altýndaki büyük Kürt filozofu Melayê Cizîrî'nin 400 yýl evvel ettiði sözünün mealini vurgulamakta yarar var. Eðer hâla anlamamakta ýsrar edenler varsa tabi!


"Aslýnda baþýnýzý kaldýrýp gökyüzüne baktýðýnýzda göreceksiniz ki bulut diye bir þey yok! Sadece gözkapaklarýnýz bir buðu tabakasý ile kaplanmýþ o kadar"


Þeyhmus DÝKEN

04.08.2012


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.