Geleceði aðýtlarla karþýlayanlarýn filmi

23 Kasým 2011 14:07 / 1554 kez okundu!

 


“Derelerde biter kamýþ
Kakülüne kan bulaþmýþ
Kadaný alayým anam
Ölüyorum yetiþ demiþ.”

Yaþar Kemal/ Aðýtlar


Yaþar Kemal’in 1940’lý yýllarda büyük çaba ile soyunduðu iþ, “Aðýt derleyiciliðinin” izinden yürüyen bir modern zamanlar büyülü anlatýsý Özcan Alper’in “Gelecek Uzun Sürer” filmi. Çok haklý olarak Anadolu Aðýtlarýnýn sesinin, týnýsýnýn peþine düþen Yaþar Babanýn demesiyle; Keþke Anadolu aðýtlarýnýn tümü kendi dillerinde kayýt altýna alýnabilse! Ýþte belki de bu sözün týlsýmýdýr ki yönetmen Özcan Alper’i kayýp seslerin ardý sýra diyarý Kürde yolcu eden.

Sumru bir Hemþin Ermeni’sidir. Ýþi, sesleri kaydetmektir. Birkaç yýl evvelki yitik bir aþkýn izinin yarattýðý ruh halinin de kattýklarýyla, eski ve saklý mekânlarýyla namdar bir þehrin ilk izleðiyle sarsýlýr. Þehir ve ona yön veren coðrafyasý, adeta taammüden cinayete kurban gitmiþ bir haldedir. Hangi sokaðý dönsen, hangi kapýyý aralasan, kimin gözlerinin içine baksan kimlik niyetine sol memenin altýndaki yürek yarasýný göstermektedir.

Þehir, aslýnda kurulduðu, hayata merhaba dediði, asýrlardan bu yana hep kanla haþýr neþir olmuþtur. Ýlk kez bir kýlýç kabzasý üzerine nakþedilen ismi, Amid ile bilinmiþtir. O gün bu gündür kýlýcýn kaný hiç kurumamýþtýr.

Sokak aralarýnda sürprizlerle karþýlaþacaðýnýzý umarken tabelasý paslý bir kilisenin zorla açýlan kapýsýndan süzüldüðünüzde size, Ermenice anlatýyordur anasýnýn 1915’e dair aðýdýný yýkýk kilisenin son yaþlý sakini, Anto Dayý. Bir asýr evvel, bir kuþak yok olmuþtur o aðýdýn ardýndan. Belki aðýt da yitmiþtir, bulunmayacaktýr da! Sesin takipçisinin ýsrarý ve merakýdýr Ermeni aðýdýnýn sesini meraklýsýyla buluþturmaya aslolan.

Sonra sýra Ermeni’den Kürde gelecektir. Koca bir tekçilikte ýsrar cumhuriyetinin kesilmemiþ hesabý, 90’lý yýllarla birlikte ikinci lokma yapýlmaya çalýþýlan Kürde kesilecektir. Onlarýn da kayýplarý vardýr, güpegündüz gün ortasýnda insanlarýn gözlerinin önünden alýnýp götürülen kaybedilenler. Herkes bir ya da birkaç yakýnýný yitirmiþtir. Ermeni’si de, Kürdü de. Ardlarýndan kendi dillerinde aðýtlar yakýyorlardýr, acýlarýný içlerine gömerek.

Özcan Alper, büyük bir yönetmen. Ülkenin trajedisinin tanýðý. Ýlk filmi “Sonbahar” ile bu tanýklýðý ziyadesiyle kanýtlamýþtý. Bu kez yüzünü Karadeniz coðrafyasýndan Kürt coðrafyasýna döndürerek devasa bir altüst oluþun sessiz tanýklarýyla, hakikatin olanca çýplaklýðýný yüzlere vurarak Kürde dair bir yüzleþme denemesi yapýyor.



"Gelecek Uzun Sürer"i sadece bir “kayýplar filmi” olarak okuma yanýlgýsýna düþmemek gerek. Elbette kaybedileni yitirildiði yerde seslerin olanca ruh hali ile anlamak, hissetmek üzerine kurulu "Gelecek Uzun Sürer".

Ama ayný zamanda olanca görselliðiyle bir þehir filmi "Gelecek Uzun Sürer". Bütün zamanlardaki bütün adlarýyla saklý mekânlarýný hikâyeleriyle birlikte paylaþan bir film Özcan’ýn filmi. Slogana, kaba gürültüye pabuç býrakmadan, görsel ve estetik kaygýlarý ziyadesiyle öne çýkan bir film.

Ermenicenin, Kürtçenin, Türkçenin, Ýngilizcenin sýrýtmadan iç içe geçtiði, þehrin de politik ve kültürel olarak haklý “çokdilli” ýsrarýnda olduðu gibi; kolayca kabul gören usturuplu diller üzerinden okuma filmi "Gelecek Uzun Sürer".

“Kapkara” bir coðrafya okumasý yapmamýþ Özcan Alper. Þehrin ve coðrafyasýnýn çektiði ve çekmeye devam ettiði bütün acýlarýna raðmen, sempatik ahengini de ihmal etmemiþ. Ýzleyenlerin eðer hâla Diyarbakýr’ý görmemiþse merak etmesi gereken bir film okumasý da yapmýþ Alper.

Bir tarafta yýllar sonrasýnýn hayali dünyasýný bir köy odasýnda kavlince kurgulayan hiçbir iþinde dikiþ tutturamamýþ Ahmed. Diðer yanda olanca gerçekliðiyle dað baþýnda kar altýnda puþi ile sarmalanmýþ mücadelenin ýsrarýnýn sonucu, “ertelenmiþ bir acýnýn” zuhur hali bir mezar taþý gerçekliði. Ýþte geleceðin, “sonsuzluk ve bir gün kadar” uzun sürmesinin hikmeti ve suali…

"Gelecek Uzun Sürer", geleceðe kalacak bir film. Ýster kaybedileni yitirildiði coðrafyasýnda seslerin izini sürerek filmi okuyun! Ýsterseniz bir eski þehrin sýrlarýný; surlarýnda, sokaklarýnda, mekânlarýnda, tanýklýklarýnda, Hemþinli Ermeni kýz Sumru’nun yaptýðý gibi bir elde kayýt cihazý, diðerinde “Sýrrýný Surlarýna Fýsýldayan Þehir, Diyarbakýr” kitabýyla dolaþýn, seveceksiniz. Ahmet, Quto, Anto Dayý ve diðerleri, Sumru ile birlikte…


Þeyhmus DÝKEN

18.11.2011, Dîyarbekir

-----

Editörün notu: Yukarýdaki fotoðraf karesinde flimin kahramaný Sumru, elinde Þeyhmus Diken'in "Sýrrýný Surlarýna Fýsýldayan Þehir, Diyarbakýr" kitabý ile ile Surp Giragos Kilisesinin kapýsýndan giriyor ve kenti dolaþýyor.

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.