Gezi gazisi Hayat Televizyonu

15 Haziran 2013 13:50 / 1106 kez okundu!

 


Dolayýsýyla muhatabýmýz olan siyasal yapýya yüzümüzü dönecek ve çatýr çatýr konuþacak direneceðiz. Geri çekilme sürecinin baltalanmamasý için! Yeniden kanýn dökülmemesi için!


2007 Newroz’unda adýný hayat koyarak hayata merhaba demiþti Hayat televizyonu. Kuruluþ öncesi hazýrlýk süreçlerine tanýðým. Defalarca aramýþlar ve görüþmüþtük neler yapýlabileceðine ne tür programlarda katký konulabileceðine dair. Ana temasý emek, hak, hukuk ve adalet eksenli bir yayýn politikasý güdeceklerini ve emeðin sesi olmaktan asla taviz vermeyeceklerini dillendirmiþlerdi.

2007’den bu yana hep anýlan çizgide tavizsiz politika yürüttüklerine tanýðýmdýr. “Ýyi çocuklar”a tanýk olanlar bilmeliler ki bizler de emekten ve adaletten yana olan özgür basýnýn tanýðý olduk hep. Arada bir sanýðý, maðduru da olduk. Ama o adil tanýklýk ve paydaþlýktan asla ödün vermedik.

Ana akým medyanýn “Medya Plaza” adýný koyduðu azametli ve cafcaflý þatafat içindeki mekânlarýna da zaman zaman konuk olduk. Ama Hayat TV’nin binbir sýkýntý yaþayarak Ýstanbul Kocamustafapaþa’da bir apartmanýn bodrum katýndaki mekânýna da konuk oldum. Gördüm ve bilirim nasýl sýkýntýlarla ve yokluklar içinde yayýncýlýk yaptýklarýný.

13 Haziran gecesi bir telefonla öðrendim RTÜK’ün TÜRKSAT’a yayýn lisansý olmadýðý gerekçesiyle Hayat televizyonunun ekranýnýn karartýlmasý isteðini. Oysa televizyonun koordinatörünün açýklamasýna göre “lisans müracaatlarýný yapmýþlar ve RTÜK’ten haber bekliyorlar.” Bürokrasisi aðýr da olsa prosedüre göre bu denli iþleyen bir yapý içinde ekranýn tam da “Gezi Parký” boðazlaþmasý içinde doðrudan “gezi” hak talepkârlarýndan yana tavýr sergileyen hayat televizyonunun ekranýnýn karartýlmak istenmesi, doðal olarak sistemden yana biz kuþkucularý iþkillendiriyor. Ýþkillendirmek ne kelime basbayaðý tedirgin ediyor.

Haberi aldýðým gece, merak saikýmla hele bir diðer kanallara bakayým ne diyorlar diye. Ýmc televizyonu hariç hiçbirinde Hayat TV’nin ekranýnýn karartýlma tehlikesine karþý ne alt yazý olarak ne de söz olarak tek cümle, tek satýr yoktu. Birinde akliler arasýnda yer alan Orhan “Baba” gayet janti bir kýyafetle gençlere “Bir Teselli Ver” þarkýsýný okutuyordu. Sunuculuðunu da Ahmet Kaya’ya çatal býçak fýrlatan ekibin baþ aktörü Serdar Ortaç yapýyordu. Diðerleri de öyle, diziler, tartýþma ve yarýþma programlarý.

Hayat televizyonu ise gecenin geç vaktine kadar peþpeþe ekrana ya da telefonlara aldýðý konuklarýyla özgür basýnýn Hayat TV örneðinde serencamýný konuþuyordu.

Umuyor ve diliyorum ki; bir yandan barýþ, çözüm, demokrasi, birlikte yaþama gibi yükü de hacmi de aðýr söylemleri her fýrsatta dilendirmeyi kendine yakýþtýran hükümet böyle bir ayýbýn günahkârý olmayý kendine yakýþtýrmaz.

Hoþ iki haftadýr adeta “polis devleti” çýlgýnlýðýyla Gezi Parký Direniþlerini gerekçe göstererek totaliter rejimleri aratmayan þiddete kamuoyu ziyadesiyle mazhar oldu! Dünya alem de bu rezaletin tanýðý oldu. Tepkilerini de dile getirdiler.

Yine de alenen kýnama tepkilerini dile getiren bunca duyarlý þahsiyetin ben bir þekilde sözlerinin kulak ardý edilmeyeceði düþüncesini taþýyorum. Parlamento dýþý demokratik muhalefetin Gezi Parký direniþleri örneðinde ne denli önemli olduðu bir kez daha kanýtlandý. Parlamento çoðunluðunu saðlayýnca “mutlak iktidar” olunacaðýný sanan muktedire, anlamlý bir cevap oldu Gezi Parký meselesi. Umuyor ve diliyorum ki; bunca öfkeyle yoðrulan ve tümüyle itaat felsefesi ile iktidarýný yürütenler bu Gezi notunu bir tarafa ders notu olarak not ederler. Bu not üzerinden yeni bir yaþam çizelgesi belirlerler. Hayat TV gibi muhalif, demokrat ve özgür yayýn kurumlarýnýn seslerinin kýsýlmasý / kýsýtlanmasý / engellenmesi yerine; kendileri gibi düþünmedikleri halde düþüncelerini paylaþmalarýný savunduklarýný yüksek sesle dile getirirler.

Böylesine bir demokratlýk davranýþ örneði beklemek hatta talep etmek belki gelinen aþamada bunca ölümlere, gazlara, coplara raðmen iyimser iyi niyet “saflýðý” gibi görünebilir kimilerine. Ama unutulmamalý ki; muhatabýmýz siyasal iktidar eksik gedik de olsa hâla siyasetin dilini kullanýyor. Evet, çatal dilli bir siyasal dil, kýrýcý, dökücü bir dil. Demokrat bir dil hiç deðil. Ama zayýf bir ümitvarlýkla da olsa iþleyen bir siyasal yapý var.

Dolayýsýyla muhatabýmýz olan siyasal yapýya yüzümüzü dönecek ve çatýr çatýr konuþacak direneceðiz. Geri çekilme sürecinin baltalanmamasý için! Yeniden kanýn dökülmemesi için! Kürtlerin barýþ süreci içindeki hak, hukuk ve adalet taleplerinin tecellisi için.

Gezi Parký hakký için.

Unutmadan önümüzdeki dönemin gündemi olmaya aday; Erciþ’te 60 konuta heba edilmesi programlanýp uygulamaya baþlanan “Aþê Keþîþ” beldesindeki onbinlerce aðaç için.

Bu yazý dün (Cuma) öðlen itibariyle yazýldýðýnda Hayat TV için henüz bir umut ýþýðý yoktu. Elbette Hayat Televizyonu örneðinde yazýlý ve görsel özgür basýn üzerinde uygulanagelen baský politikalarýnýn son bulmasý için muhalif sesimiz gürce çýkaracaðýz.



Þeyhmus DÝKEN


15.06.2013

Son Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2013 09:47

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.