Kürt, prematüre siyaseti “yutmaz”

01 Aralýk 2013 14:29 / 1292 kez okundu!

 

 

Dört aylýk prematüre bebeðin yaþamasý/yaþatýlmasý mümkün deðildir. Siz siz olun hesap kitabýnýzý seçimlere kadarki dört aya göre deðil, geleceðin uzun erimli kalýcý barýþýna göre yapýn.

16-17 Kasým 2013 günlerinde Diyarbakýr’a sahiden “devlet çýkarmasý” yapýldý dersek yanlýþ kelam etmiþ olmayýz. Evet, siyasal açýdan devlet operasyonuydu þehre yansýyan. Hem öyle tek baþýna devletin Ankara merkezli iradi çýkarmasý da deðildi. Ayný zamanda “öte yakada”kalan Güneydeki Kürt “devleti”nin de Ankara ile ortak operasyonuydu Diyarbakýr ya da Amed Çýkarmasý.

Bu müdahalenin çok ciddi çýkarsamalarý var. Kimileri çýkýp þunu diyebilir; “E, kardeþim orasý da Türkiye sýnýrlarý içinde bir vilayet deðil mi? Neden ülkenin baþbakaný gelip mitingini, düðününü Diyarbekir’de yapýp kelamýný söylemesin!”. Elbette gelsin. Gelsin de! Yýllardýr Kürdün derdine dair siyasal mücadelesini yürüten ve meseleyi dünya âleme “faþ” eden bir siyasal hareket, bütün kurumsal aðýrlýðýyla orta yerde duruyorken! Ve “bak, ey ahali ben buradayým iþte” diyorsa ve sen onun aðýrlýðýný görmek istemeyip “öte yakadan” bir Kürt liderini getirip “ben bu cenahla size seçim öncesi mesajýmý vereceðim” dersen, iþte bu olmaz.

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan tam da siyaseten bunu yapmaya çalýþtý. Türkiye Kürdistaný’na 16 bakaný, vekilleri ve bürokratlarý ile gelirken þunu demeye getirdi. “Ey Kürtler, ben siyasal olarak Kürdistan’da bütün siyasal iliþkileri kullanarak var olacaðým. Üstelik siz Kürtlerin geleneksel hatta aþiretçi yapýsýnda aðýrlýðý olan liderlerinin desteðini de yanýma katarak. Yetmezse ömrü yaban ellerde geçmiþ ve hemen her Kürdün hanesinde, bedeninde, dimaðýnda sesi, izi olan sanatçýsý Þivan Perver’i artýk Ýsmail Aygün’leþtirerek getirip yanýma da katarak” (Neden Ýsmail Aygün’leþtirerek sorusuna yanýt arayanlar, Þivan Perver’in sahnedeki konuþmasýna bir daha bakmalý).

Bu da yetmezse “safýnýzda gedikler açmayý deneyerek, legal politik ve temsili aktörlerinizle de halka sempatik görüntüler vererek, deneysel siyaset yapacaðým” der gibi yaptý muktedir.

Kafalar bulanmadý mý? Elbette kimilerinin kulaðýna “acaba” diyerek kar suyu kaçýrýldý. Ýzzetli laflar edildi. Yýllardýr “Kürt, Kürdistan” demenin kelle koparýlmasýnýn göze alýnmasýyla eþdeðer olduðu dönemlerden geçip badireler atlatanlar gördü ki; artýk devlet ricali destursuz ve arka planýný bilmeden Kürdistan’ý telaffuz etmeye baþladý. Ýyi bir þey desin(ler). Hiç deðilse dilleri alýþýr belki. Ne de olsa yýllardýr dillerdeki fiili durumun resmiyet kazanmasýnýn hâlidir Kürdistani olan biten.

“Daðdakilerin ve mahpustakilerin özgürlüklerine kavuþmasý”na dair kelama da bir diyecek yok. Gerçekleþirse o da iyi bir þey! Ne ala!

Ama bütün o düðün dernek, çalgý çengi, methu senalý törensel gidiþatýn aslolan bir de arka planý vardý. Asýl mercek altýna alýnmasý gereken sanýrým oydu. Aman güme gitmesin!

16-17 Kasým 2013 Diyarbekir “Çýkarmasý”nýn arka planýnýn kayýt altýna alýnmasý gereken bana göre özeti þu üç baþlýk olmalýydý:

Siyasetçi ya da sanatçý kimliðiyle bu “oparasyon”a müdahil olanlar bizatihi o an ve tarih itibariyle artýk birer siyasetçi gibi siyasal aktörler olmuþlardýr. Bu sebeple onlara yöneltilen eleþtirilere karþýlýk “aman dikkat edelim, þu devlet büyüðüdür, babasýnýn hatýrý vardýr. Þu da ömrü sürgünde geçmiþ deðerli bir sanatçýdýr” demek gerçekçi deðildir. Tercihlerini siyasal muktedirin arzu ve taleplerine göre yapmýþlardýr. Dolayýsýyla eleþtiriye de tahammül edeceklerdir, bu bir.

Ýkincisi ise; bizzat baþbakanýn açýklamasýyla, önümüzdeki birkaç ay içinde Güney Kürdistan’daki enerji kaynaklarý, sismik araþtýrmalarý da dahil (petrol ve doðal gaz) Türkiye’nin kullanýmýna çok rahat ve uygun koþullarla transfer edilecek(miþ).

Üçüncüsü ve belki de diplomasi ile komþuluk iliþkileri açýsýndan hayli sorunlu olan en önemli þýk þudur: Güneybatý Kürdistan, yani sýkça telaffuz edildiði gibi Rojava, yani ezcümle Suriye Kürdistan’ý için, Türkiye Hükümeti ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ortak politikalarýyla “blokaj” uygulayacaklarý konusunda “mutabýk kalmýþlardýr.

Bu demektir ki; birincisi siyasal müttefiklik, ikincisi ticari ve ekonomik kaynak transferi ortaklýðý, üçüncüsü de diplomatik blokaj paydaþlýðý nedeniyle anlamlý bir tercih meselesi zuhur etmiþtir iþin içine.

Bunlarýn dýþýndaki vurgular ve kavramsal ifadeler çok da anlam taþýmamaktadýr.

Türkiye yerel genel seçimleri 2014 Martýnda yapýlacak. Yani dört ay var seçimlere. Siyasal iktidar demeye getiriyor ki; “seçimlere kadar silahlar patlamayacak, süreç tahrip olmayacak Kürt siyasal hareketinden vizemiz var” Olabilir. Taraflardan birinin diðerine siyasette bu tür opsiyonel ara rahatlamalar saðlamasý makul ve mantýklýdýr. Ama unutulmamalý ve akýldan çýkarýlmamalý ki esas olan bilimdir, bilim der ki prematüre çocuk ancak yedinci ayýnda ana rahminden alýnýrsa kuvözde yaþatýlabilir. Dört aylýk prematüre bebeðin yaþamasý / yaþatýlmasý namümkündür. Siz siz olun hesap kitabýnýzý seçimlere kadarki dört aya göre deðil, geleceðin uzun erimli kalýcý barýþýna göre yapýn. Bunu bilir bunu söylerim vesselam…

 

Þeyhmus DÝKEN

23.11.2013

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.