Poz ê “Misilmanan” bi þewite! *

10 Aðustos 2013 22:39 / 2773 kez okundu!

 


Yaygýn medyayý izledim. Mýsýr’da yaþananlara karþý protestolarý olanca görkemi ile teþvik edercesine veriyorlardý. Suriye Kürdistaný’ndaki vahþetin adý bile anýlmýyordu. Hafýzam beni zorladý...


Zulme karþý direnme geleneðinin öteden beri öne çýktýðý ve bilindiði þehirde yýlýn ilk günlerinden birinde “Diyarbakýr’dan Gazze’ye Dayanýþma Giriþimi”nin toplantýsý vardý.

27 Aralýk 2008 akþamý “Gazze Þeridi”nde önce havadan sonra da karadan baþlatýlan Ýsrail harekâtýnýn; “Ýnsani, vicdani ve ahlaki” anlamda karþý duruþu gerekçesiyle þehrin tepkisinin nasýl dile getirileceði tüm sivil toplum örgüt temsilcilerinin katýlýmýyla konuþuluyordu.

Düþünceler paylaþýlýrken en manidar konuþmayý Diyarbakýr Din Adamlarý Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði (DÝAYDER) yöneticilerinden biri yaptý. Bu takdirimi, toplantý çýkýþýnda da konuþmayý Kürtçe olarak yapan Seyda’ya dile getirdim.

Seyda, dedim. “Gotinê te pir rast bu!” Yanýtý daha manidardý: “Ne tenê Misilmanan. Berî ya pozê Misilmanan bi þewite. Paþî jî, pozê Êreban bi þewite!”

Ýþin doðrusu anýlarým beni 35 yýl öncesine Ankara’da Mülkiye öðrencisi olduðum yýllara götürdü. O dönemde sadece Mülkiye öðrencileri deðil, sol ve demokrat düþünceye sahip diðer yüksekokul öðrencileri de çok okurdu. Okumayla ilgili olarak da uðrak yerimiz Ankara’nýn Zafer Çarþýsý’ydý. Aradýðýnýz her kitabý bulmak mümkündü.

Biz, Kürt öðrencilerin uðrak yeri olan kitabevleri vardý. Bir Diyarbakýr entelektüeli Remzi Ýnanç’ýn Toplum Kitabevi, Erdost kardeþlerin Sol Yayýnevi, bir de o günlerde namý diðer “Troçkist Ümit”in (Ümit Fýrat) Barýþ Kitabevi’ne sýkça giderdik. Her daim kitap alamasak da oralara o yýllarýn popüler þahsiyetlerinin uðradýðýný bilir, ayaküzeri de olsa o þahsiyetlerle birkaç kelam etme fýrsatýmýz olurdu.

Mesela ben Ahmed Arif’i, Ýsmail Beþikçi’yi ve daha nice þahsiyeti o kitabevlerinde tanýdým, tanýþtým. Bir gün sevgili Beþikçi Hoca’yla konuþurken “Enternasyonalizm” konusu gündeme gelmiþti. Hoca, Fransýz iþçi sýnýfýnýn da Irak Kürdistaný konusunda sorumluluklarýnýn olduðundan söz ediyordu.

Diyordu ki; “Ýspanya içsavaþýnda Cumhuriyetçilerin mevzilerine Faþistler uçaklarla bomba yaðdýrdýðýnda çoðu kez bombalar patlamýyordu. Ýspanyol devrimciler bombalarýn baþlýðýný açtýklarýnda ‘Ýtalyan iþçi sýnýfýndan Ýspanya iþçi sýnýfýna selam’ yazýlarý çýkýyordu. Ýþte, enternasyonalizm böyle bir þeydir. Eðer Irak Kürtleri, Fransýz malý uçak ve bombalarla katlediliyor ve Fransa iþçi sýnýfý da bu katliama tepki göstermiyor aksine o bombalarý üreterek bu artý deðerden pay alýyorsa, bu katliamda onlarýn da payý vardýr” mealindeki Beþikçi Hoca’nýn sözlerini bugün de anýmsýyorum.

Ýþin açýkçasý Irak Kürdistaný’nda 1987-88 yýllarýndaki Enfal Katliamý’nda 182 bin ve devamý niteliðindeki 16 Mart Halepçe Katliamý’nda da en az beþ bin Kürt katledilmiþti. O Kürt katliamýnda; ne o günlerde ne de sonrasýnda yýllarca Filistin gerilla kamplarýnda enternasyonalizm adýna kendilerine destek olunan “Devrimci Araplar” Kürtlere yapýlanlara karþý tepkilerini hiç mi hiç dile getirmemiþlerdi.

Aksine “Baas ýrkçý milliyetçiliði” adýna Arap Birliðini savunmuþ, hatta o yýllarda aðýzlarý kulaklarýnda eli kanlý Kürt katili Saddam’ýn elini sýkmýþ muhabbetle kucaklaþmýþlardý. O görüntüleri ve o günleri hiçbir Kürt’ün unutmasý mümkün deðil… Bu nedenle de özellikle Araplar adýna siyaset yürütenlere karþý, buruktur Kürtler…

Ýþin açýkçasý bugün Filistinli, Gazzeli yoksul sivil Araplar öldürülüyor. Sivil ve yoksul Araplar ölüyor. Ve Arap dünyasý, baþta da Mýsýr kendi kavminin acýsýna kulaklarýný týkýyor, farkýnda mýsýnýz?

Yara, acýyan yerinden, insani damarýndan kanýyor. Ve acýnýn en katmerlisini yine acýyý yaþayan halk, yani Kürtler biliyor. Hem de dünyanýn hiçbir yerinde örneði olmayan bir kentsel sahiplenmeyle acýyý yaþayanlarla dayanýþmak istiyor. Siyaset ayrýmý yapmaksýzýn þehrin bütün sivil bileþenleri bu dayanýþmada birlikte oluyor.

“Ben Arap’ým. Fakat Arap benden deðildir.” Hazreti Muhammed

Ýþte kanýmca Kürt’ün farký budur. Hiçbir güç, bugüne dek halklarýn mücadelesi adýna Kürt halkýnýn mücadelesine destek olmamýþ Arap kavmi için, “siyaseten” benim yanlarýnda olmamý beklemesin. Ama insani, vicdani ve ahlaki gerekçelerle, elbette yoksul ve mazlum Filistinli, Gazzeli Araplar’ýn katledilmesine dur demeliyiz…

* Bu yazýyý 5 Ocak 2009 tarihinde yazmýþým. Geçtiðimiz günlerde biz Kürtlerin Rojava ya da Suriye Kürdistaný dediðimiz, Türk yaygýn medyasýnýn ve resmiyetin ise Kuzey Suriye demekte ýsrar ettiði coðrafyada yüzlerce sivil birkaç gün içinde katledildi. Üstelik çoðunluðu çocuk, yaþlý ve kadýndý katledilenlerin.

Yaygýn medyayý izledim. Mýsýr’da yaþananlara karþý protestolarý olanca görkemi ile teþvik edercesine veriyorlardý. Suriye Kürdistaný’ndaki vahþetin adý bile anýlmýyordu. Hafýzam beni zorladý. Ve Müslümanlýkta bile ayrýmcýlýk yapanlarýn nesine inanýp güvenilecek ki diye düþündüm. Ve yukarýdaki yazýmý bir kez daha anýmsayýp paylaþmak istedim.


Þeyhmus DÝKEN

10.08.2013

Son Güncelleme Tarihi: 10 Aðustos 2013 22:52

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.