Seçimlere doðru, müttefiklik…
24 Ocak 2015 16:05 / 1151 kez okundu!
Eminim birileri "Ya baraj aþýlmaz ise! Meydan hepten AKP’ye kalmaz mý?" diye düþünmeden edemiyor. Madem bu kadar AKP’nin meydaný kuþatarak ele geçirmesini istemiyorsunuz! O halde görev baþýna…
Kürt özgürlük mücadelesince, Türkiye sol ve demokratik siyasetinin önüne “altýn tepsi”de sunulan kýymetli bir örgütlenme olan Halklarýn Demokratik Partisi (HDP); bir son dakika “sürprizi” olmaz ise 2015 Haziran genel seçimlerine parti olarak girme kararý verdi.
En sonda söyleyeceðimi baþta söyleyeyim: Bu bir “Rüþt” ispatý ve testidir. Olmasý gerekendir.
Bugüne kadar siyasal partiler ve seçim yasalarýnýn garabeti nedeniyle adeta bahtsýz devletin seçim oyununa karþý, oyun bozma yöntemiyle “Baðýmsýz” adaylarla katýlýnan ve “kýsmen” sonuç alýnan seçimlere; adeta “Barajýnýza iþte þimdi meydan okuyoruz” dercesine girilmeye karar verilen bir seçimdir.
Yüzde 10 barajýna raðmen parti tüzel kiþiliðiyle seçimlere katýlýnmasýný yürekten onaylýyorum.
Eminim þimdi birileri þunu düþünmeden edemiyor. Ya baraj aþýlmaz ise! Meydan hepten AKP’ye kalmaz mý?
Yine en sonda söyleyeceðimi peþinen söyleyip rahatlayayým.
Madem bu kadar AKP karþýtýsýnýz!
Madem bu kadar AKP’nin meydaný kuþatarak ele geçirmesini istemiyorsunuz!
Madem bu kadar “AKP’yi silmek bizim varlýk sebebimiz” diyorsunuz!
O halde görev baþýna…
Ýki açýdan görev baþýna! Bir, Türkiye ve Kürdistan siyasetinin elinin güçlenmesi için. Ýki, AKP’nin meydaný boþ bulup istediklerini istediði gibi yap(a)mamasý için.
Evet, parlamento dýþý sivil muhalefetin her dem gücüne inanmakla beraber, bu alanla (parlamento) birlikte de “iþ” yapýlmasýna inancým nedeniyle…
Ez cümle aktif siyasetin taraflarý-ki kendilerine müttefiklik önerilenler taraftýr- birliktelik önerisine olumlu yaklaþacaklar. Kitle ise “ya baraj aþýlmaz ise AKP’ye yarar” kaygýsýný bir yana býrakýp “Ben desteklersem baraj aþýlýr” mantýðýna kilitlenecek.
Türkiye ve Kürdistan yeni bir kavþak noktasýnda ve yeni bir döneme, sürece giriyor. Güney Batý Kürdistan (Rojava) coðrafyasýnda Halfeti Gülü “Direniþin Tarihi”ni yazýyor.
Yeni bin yýlýn ilk yüzyýlýnýn enternasyonal dayanýþmasýnýn ipuçlarý orada kayýt altýna alýnýyor. Vietnam direniþinden sonra son yüzyýlýn en kýymetli mücadelesi orada, hemen adýna Anadolu ve Mezopotamya topraklarý dediðiniz mekânlarýn yanýbaþýnda. Bu sebeple emek düþmaný muktedir Kobanê için “düþtü düþecek” diyordu. Düþmedi, direndi ve kazanýyor kazandý. Türkiyeli ve Kürdistanlý devrimciler “Filistin Dayanýþmasý” saýkiyle Suriye topraklarýndan yollarýný çok geçirdiler. Þimdi baþka bir “yol arkadaþlýðý”nýn güzelliði Kobanê’de boyveriyor. Ýyiki de veriyor.
Bu sebeple Kürt ve Kürdistani mücadelenin Türkiye sol siyasetinde yarattýðý rüzgârýn ruhi þekillenme birliði aþkýndalýðýyla tarihe karþý sorumluluk sahibi olanlarýn; Ýmralý’dan Abdullah Öcalan üzerinden yükselen bu güçlü demokratik muhalif sese kulak verme mükellefiyetleri vardýr.
Kürtler elbette tek baþlarýna da bu yolu yürüyebilir(lerdi). Öyle yapmadýlar. Sorumluluk aldýlar. Hem kendileri için hem de çokça ve ýsrarla telaffuz edilen eþit ve adil olmayan “Bin yýllýk kardeþlik” aþkýna. Madem bu yol birlikte yürünüyor / yürünecek! O halde “Yol”un kadir kýymet bilir “yolcu”larý yol arkadaþlarýnýn sesine, soluðuna, nefesine güç katmalýlar.
Þeyhmus DÝKEN
24.01.2015, Diyarbekir