Siverek, Guinness ve Ahmed Arif...
22 Eylül 2012 13:46 / 1134 kez okundu!
Siverekliler Guinness Rekorlar Kitabýna girmeye karar vermiþler. Hem de Ahmed Arif'in "Anadolu" þiirini çok dilli olarak en az 30.000 kiþinin ayný anda toplu olarak okumasýyla.
Kürt coðrafyasýnda, Türkiye yerleþke sýralamasýna göre hâla ilçe kategorisinde sayýlýp inadýna il olmak için direnen kimi iddialý ve kararlý þehirler vardýr. Ýl olmak için kamuoyu oluþturmaya çalýþan ilçelerin sayýlarý da hayli fazladýr.
Diyarbakýr'la Urfa arasýnda yer alan, Urfa'ya baðlý olmakla birlikte muhabbeti öteden beri daha çok Diyarbakýr'la olan Siverek bu þehirlerin en iddialýsýdýr. Uzun zamandýr dikmiþtir levhasýný þehrin giriþine "Siverek Ýline Hoþ geldiniz" diye. Ve yine uzun zamandýr örgütlenmiþtir. Siverek'i il yapma birlikteliði ve duyarlýlýðýna.
Yakýn günlerde Siverek'te örgütlü Sivil-Der (Siverek'i Kalkýndýrma ve Ýl Yapma Derneði) Baþkaný Muzaffer Bayram'dan bir davet aldým, Siverekli ve Nataþa'nýn þairi eski TÝP'li (Türkiye Ýþçi Partisi) dostum rahmetli Necati Siyahhan'dan yadigar çok deðerli Siverekli yazar arkadaþým Kemal Siyahhan'ýn referansýyla.
Siverekliler Guinness Rekorlar Kitabýna girmeye karar vermiþler. Hem de Ahmed Arif'in "Anadolu" þiirini çok dilli olarak en az 30.000 kiþinin ayný anda toplu olarak okumasýyla.
Ahmed Arif "Otuzüç Kurþun" þiirinde Urfa, Karacadað coðrafyasýna da göndermelerde bulunur. Ne de olsa ilkokulu Siverek'te, ortaokulu Urfa'da okumuþ hikâyesi ve anýlarý çoktur mekânlarýn. Býyýklarý yeni terlemiþ küçük dayý Nazif'ten söz ederek; Fransýz kurþununa karþý koyanda gözlerini veren babasý ve üç kardaþýnýn "Vurun kardaþ, namus günüdür" deyip þaha kaldýrdýklarý atlarýný anlatýr destansý þiirinde.
Bir röportajýnda da ayrýca anlatýr Urfa, Siverek anýlarýný. 1934 yýlýnda Ahmed Arif, Siverek ilkokulunda öðrencidir. O yýllarda bölgeyi kapsayan birinci umumi müfettiþlik sýnýrlarý içinde "Vatandaþ Türkçe Konuþ" kampanyasý baþlatýlmýþtýr. Türkçe dýþýnda baþka bir dille, özellikle de Kürtçe konuþanlar karakollara götürülüp dövülmekte ve haklarýnda cezai iþlem, para cezasý uygulanmaktadýr. Bu uygulamaya iliþkin çarpýcý bir tanýklýðý þöyle anlatýr Ahmed Arif:
"Siverek'te Kanlýkuyu diye bir yer var. Çok eski bir yapý. Büyük kýsmý yakýlmýþ, ama bir tarafý saðlam duruyor. Orada bir karakol var. Yanýnda da bir yazlýk, zaten orada kýþ, ya üç ay sürer ya dört ay, çok sert olur ama fazla sürmez kýþ. Yazlýðýn önünde büyük bir dut aðacý var, boyu göklere týrmanmýþ. Çanlar takmýþlar dallarýna. Serçeler dut yemeye geliyor... Yanýnda kalabalýk bir kahve, çok büyük, nargile fokurdatanlar, çay içenler, tavla oynayanlar, kahveyle karakolun arasý elli metre kadar. Karakolun önünde bir adamý yatýrmýþlar. Sakýz gibi bembeyaz bir donu, bir entarisi, gene ipekten bir puþusu ve ageli var baþýnda. Adam yalýn ayak, polisler falakaya yatýrmýþlar. Tüfeði takmýþlar adamýn ayaðýna, veriyorlar falakayý. Adam "ya Muhammed" diyor, baþka bir þey demiyor, adamýn Arap olduðunu anladým. Çünkü Kürt olsa baþka türlü baðýrýrdý, Zaza olsa baþka türlü. Ama adam belli ki Arap, ya mahkemeye gelmiþ ya hükümetle bir iþi var, ya da pazara gelmiþ, yað mý yoðurt mu ne, bir þeyler getirmiþ satmaya, orasýný pek bilemiyorum. Dediðim gibi dört beþ polis yatýrmýþlar adamý dövüyorlar. Biz çocuklar aþaðý yukarý yetmiþ seksen metre daha yukarýdayýz, olayý görüyoruz, hepimizin ip sapaný var, ip sapan kullanmak ustalýk ister, biz küçüktük, ama ip sapaný çok iyi kullanýyorduk. O anda hemen kararlaþtýrdýk. Liderimiz Mustafa Tatar diye biri, benden bir iki yaþ büyük, gövde bakýmýndan daha iri, babasý, babamýn arkadaþý. Ailece çok yakýnýmýz. 'daðýtalým bunlarý' dedik. Ýki üç metre ara ile mevzi aldýk. Mustafa 'dikkat edin adamý vurmayalým' dedi. Ben de 'kafalarýna vurmayalým' diye uyardým.
Fakat polisler hareket halinde, üç ya da dört taþ attýk, polislerin ikisi yýkýldý kaldý, ötekiler kaçtý. Biz de hemen tüydük. Mustafalarýn baðýna gittik, kuzeyde, Siverek baðlarý. Sonra, akþamüstü geldik, bizim evde anlatýyorlar: 'aslan kimin babayiðit, býyýklarýndan adam asýlýr, aslan kimin dört tane çýhmýþ, vermiþler polise dayaðý, vermiþler dayaðý, o fýkara arebi kurtarmýþlar."
Evde anlatýlan bu, babama anlattýklarý da bu, ben hiç oralý olmadým. Fakat ertesi gün babam kahveye gitmiþ, arkadaþlarý konuþuyorlarmýþ: 'yok yahu!' demiþler, 'öyle babayiðit filan deðil, çocuk onlar, en kabadayýsý on yaþýnda yoktu, hepsi korkunç niþancýydý.' Ýþin tuhafý kimse kýnamamýþ bu olayý. O fukara adam, Türkçe konuþamýyor, zavallý bir Arap."
25 Eylül Günü Siverek'te yazarlarýn sanatçýlarýn katýlýmýyla bir þenlik-festival havasýnda Guinness yetkililerinin de tanýklýðýnda bir rekor denemesi yapýlacak. Bunca kanýn döküldüðü bu vatanýn yoksul ve onurlu hakiki evlatlarý gerilla ya da asker kirli bir savaþa kurban edildiði bir çað yangýnýnda Ahmed Arif Usta'nýn gür ve toplu olarak okunacak olan Anadolu þiirindeki ümitvar Barýþ çýðlýðýndaki sese ve ahenge þiddetle ihtiyaç var:
Kýzlarým
Oðullarým var gelecekte
Her biri vazgeçilmez cihan parçasý
Kaç bin yýllýk hasretimin koncasý
...
Nerde olursan ol
Yürü üstüne, üstüne
Tükür yüzüne cellâdýn
Fýrsatçýnýn, fesatçýnýn, hayýnýn
Dayan Rüsva etme beni
Diyen ve Siverek'ten 30 bin sesle 25 Eylül Salý günü yükselecek sese her zamankinden daha çok ihtiyaç var...
Not: 24 Eylül Pazartesi günü saat 18.00'de Siverek Gümrük Han'da Mehmed Uzun üzerine söyleþim olacak ve "Zevalsiz Ömrün Sürgünü-Mehmed Uzun" kitabýmý imzalayacaðým...
Þeyhmus DÝKEN
22.09.2012