Sultan - Þeyhmus!
24 Haziran 2012 13:38 / 1406 kez okundu!
Nurgül Yeþilçay'ýn Sultan karakteri ile baþrolünü oynadýðý "Sultan" mantýðý ve perspektifi ile madem dizi izlenecekse, tercih edilebilecekler kategorisine dâhil edilmeyi hak edenlerden.
Bir gün bir televizyon dizisi üzerine iyi sözler dillendirilen bir yazý yazmam gerekseydi bunun Diyarbakýr'da çekilen bir dizi üzerine olmasýný yýllar önce düþünmüþtüm. Önce Antep kültürünü birçok yönüyle dile getiren ve çekilen iki dizi, sonra da Mardin dizilerini kýsmen izledikten sonra, o dizilerin olumsuzluklarý üzerine bu düþüncem yerleþik hale gelmiþti.
Hazýrlýk çalýþmalarýnýn yaklaþýk dört yýl evvelinden olduðunu bildiðim ve Diyarbakýr'a ilk senaryo-yapým ekibinin geliþine ve benimle buluþmalarýna oyuncu Cenk Ýzgören'in referans olduðu anýlan tarihin üzerinden epey zaman geçti. Bugünlere geldik. Ve "Ayrýlýk Olmasaydý-Ben u Sen" olarak tasarlanan dizi nihayet "Sultan" ismiyle bir aydýr Kanal D televizyonunda her pazartesi vizyonda.
Aslýnda dizinin iki karakteri Sultan ve Þeyhmus da ince bir ayrýntý var. Adýna "Sultan Þeyhmus" denilen eren-evliya Diyarbakýr'la Mardin arasýnda anayol üzerindeki bir türbenin adý. Yüzyýllar evvel yaþamýþ inançlý ve samimi bir derviþ. Halkýn umudunu baðladýðý bir önemli þahsiyet. Henüz doðmamýþ çocuklarýna ad baðýþlatarak adak adadýðý; kýz olursa Sultan, erkek olursa Þeyhmus olarak isim bellediði ve gelenek uyguladýðý önemli bir inanç mekâný.* Ýþte dizinin iki karakterine Sultan'a ve Þeyhmus'a ad böyle bir þey.
Doðrusu Diyarbakýr'ýn dünyaya bugün bütün diðer özellikleri; mesela surlarý, camileri, kiliseleri, evleri, özetle tarihi ve kültürel mirasý ile anlatabilecek büyük deðerlerinin olduðu biliniyor. Ama ayný zamanda her daim politik iklimiyle hayatýn çok sert bir zemin üzerinde yaþandýðý ve elbette politik söylemlerin doðal olarak ciddi politik beklenti ve talepkârlýklara dönüþtüðü ve kendi hinterlandýný yaratan alternatif muhalif bir metropol kadim þehir olduðu da biliniyor Diyarbakýr'ýn.
Böylesine kadim mekânlarýn ev sahibi olmuþ bir þehirde, kimi kaygýlar ve dönemsel "hassasiyetler" nedeniyle politikaya adeta teðet geçerek naif bir dizi yapmak / dizi çekmek sonra da böyle bir diziyi izleyiciyle buluþturmak amiyane tabiriyle "deveye hendek atlatmak" kabilinden hayli zor bir "iþ" olsa gerek.
Ýþte önce adaklarla dünyaya gelmiþ Þeyhmus karakterinin cezaevinden çýktýktan sonra politik kaygýlarla Fransa'ya kaçýþý, onbeþ yýl sonra tekrar memleketi Diyarbakýr'a dönüþü üzerine kurulan dizi, yeni vizyonuyla; daha çok Þeyhmus'un eski eþi Sultan karakteri üzerinden kadýný öne çýkarýp kadýnýn hayata tutunmasý ve kendini var etmesi üzerine bina edilmiþ bir dizi.
Ýki kahvaltýcý ailenin, Azizle Zülküf'ün ve bu iki ailenin fertleri ve iliþkide bulunduklarý çevreleri üzerinden mekânsal boyut geniþçe kullanýlarak tümüyle Diyarbakýr'da çekilmesi üzerine kurgulanan bir dizi Sultan.
Nurgül Yeþilçay'ýn Sultan karakteri ile baþrolünü oynadýðý dizide yaygýn görsellikten aþina olduðumuz bilinen sanatçýlarýn; mesela Nur Sürer, Settar Tanrýöðen, Þahin Irmak, Seray Gözler, Orhan Güner, Merve Altýnkaya, Hande Dane gibi oyuncularýn yanýnda Diyarbakýr'dan yerel oyuncular da dizinin sanat ekibi arasýnda yerini almýþ.
Entelektüel kamuoyunda yaygýn kaný, dizi izlemeye zaman ayýrmanýn "zaman kaybý" olarak kabul görmesine raðmen, Türkiye'de sektörel olarak televizyon dünyasýnda dizi meselesinin çok geniþ bir kesim için "geçim kapýsý" olduðu artýk aþikâr. En azýndan bunun yaygýn izlerinin Ýstanbul eksenli tiyatro sanatçýlarýnýn hükümetin tiyatro sanatçýlarýna yönelik "radikal kararý"na sokaklara dökülerek gösterdikleri tepkilerinden biliyoruz. Bu sektörel dizi aþikârlýðýnýn yanýnda, yaygýn ve televizyon baþýnda zaman geçirme eðlencesi dýþýnda baþkaca bir "sosyal hayatý" olmadýðýný bildiðimiz geniþ izleyici kitlesi için de tv dizileri önemli. Bu önemden hareketle, mademki bir ilgi meselesi var o halde hiç deðilse diziler arasýnda seçim konusunda bir ayrým yapmanýn önemi de ortada.
Bu noktadan baktýðýmýzda Sultan, mantýðý ve perspektifi ile madem dizi izlenecekse, tercih edilebilecekler kategorisine dâhil edilmeyi hak edenlerden. Bunu baþýnda söylemeliyim.
Plato, binlerce yýldan bu yana kendini sürdürerek bugünlere taþýmýþ çok eski tarihlere kadar geçmiþi olan bir þehir Diyarbakýr olunca, acaba dizi böylesine bir görselliðe nasýl bakacak sorusu ilk soru olarak ortaya düþüyor. Doðrusu ilk üç bölümün izlediðimden Sultan Dizisinin bu eþiði geçtiðini dile getirmeliyim. Geçmiþi beþ bin yýl evveline dayanan Diyarbakýr Surlarý, eski ve kadim inanç mekânlarý, hayatý olanca titizliðiyle hissettiren bazalt taþ evleri, sokaklarý, Ongözlü köprüsü, Dicle Nehri ve Hewsel Bahçeleri ile görselliði mekânsal boyut içinde kullanma derinliði baþarýlmýþ.
Hikâyesinin Ýstanbul Metropoliteni dýþýnda, mesela Anadolu ya da Mezopotamya coðrafyasý içinde geçtiði, Diyarbakýr gibi þehirlerde ister istemez bir diðer beklenti de dil-diyalekt üzerinden sorgulamaya evriliyor. Sultan'da dil üzerinden bir okuma yapmak haksýzlýðýna düþmemek için henüz erken ise de bir takým ipuçlarý da yok deðil. Malum bu tür dizilerde oyuncunun da þehrin ruhuna nüfuz ederek kendini þehre ve insanýna katma, öðrenme ve öðrendiklerini yansýtma meselesi var.
Bu baptan hareketle dizi oyuncularýnýn, (yerel oyuncularý ayrý tutmak kaydýyla) dil konusunda biraz daha yol almalarý gerektiðini vurgulamak gerek. Sultan (Nurgül Yeþilçay) þive konuþma gayretiyle çenesini kapalý tutma sýkýntýsýndan kurtulmalý. Ayþe (Nur Sürer) þive konuþabilmek için tempoyu aðýrlaþtýrmaktan kurtulmalý. Aziz (Settar Tanrýöðen) fark edilir Antep aðzýndan kendisini arýndýrmalý. Mesela Diyarbakýrlý Kürtçe konuþuyorsa "Þêxmûs" der ("x" harfi Latin alfabesindeki gibi "iks" deðil, Kürtçede gýrtlaktan k ile h harfinin birlikteliði gibi telaffuz edilir), Türkçe konuþuyorsa "Þehmus" der. Ama hiçbir zaman Antepliler gibi "Þýhmuz" demez. Dil-Diyalekt-Þive-Aðýz her ne denecekse, dizide Zülküf karakterindeki Orhan Güner'le, Dicle karakterindeki Hande Dane sýnýfý geçenlerden. Sanýrým bu konuda Diyarbakýr Türkçesi üzerine pratik yapmaya biraz daha ihtiyaç ve gayret gerekiyor.
Þehrin politik kimliðinin hayli üst düzeyde olduðu gerçekliðinden hareketle, daha çok esnaf ve vatandaþ diyaloglarý üzerinden yürüyen sahnelerde esnafýn "klasik tezgâhçýlýðýndan" çok esnafýn þehrin politik kimliðiyle örtüþen politikliði bir þekilde ince ayarlarla hissettirilmeli. Bunu uzun tiratlar, býktýran tartýþmalar gibi deðil de sürpriz çýkýþlarla yapmak daha etkili olur kanýsýndayým. Mesela üçüncü bölümdeki "Ya hu biz bu yumurtalarý birilerine atmayacaðýz ha! Yumurta atmanýn suç olduðunu zati biliyoruz. Yumurtayý piþirip birilerine yedireceðiz" gibi.
Atasözleri ve deyimler kullanmayý ayarýnda tutmak çok önemli. Dizide çok etkili ve yerinde kullanýlan deyim ve atasözleri olmakla birlikte, çapak olarak kalanlar da var.
Bir baþka konu da þu ki; Sultan Dizisi bir Kürt þehrinde çekiliyor. Dizinin kimi sahnelerinde kýsa Kürtçe diyaloglar, Kürtçe müzik parçalarý tadýnda, kývamýnda izleyiciye sunulmalý.
Elbette Sultan henüz çok yeni bir dizi. Ama derdi olan, iddiasý olan bir dizi. Bir Ýstanbul Masalý, Düðün Þarkýcýsý, Beyaz Gelincik gibi dizilerden tanýdýðýmýz Cengiz Keten önceki çalýþmalarýnda baþarýlý "iþ"lerin altýna imzasýný atmýþ bir yapýmcý. Yönetmen Azime Kanal ve senarist Yýldýz Bilgin Bayazýt çok zor ve beðeni düzeyi konusunda çýtasý hayli yüksek entelektüel ve politik bir dünya þehri üzerinden bir iþe soyunmuþlar. Adý Diyarbakýr olunca çok merak edilen yönleri olan ve olacak olan bir dizi Sultan. Þimdiden reyting ölçümlerini zorluyor. Bekliyorum ki, ses getirecek her pazartesi akþam haberlerinden sonra Sultan Dizisi. (ÞD/IC)
*Þeyhmus Diken. Sýrrýný Surlarýna Fýsýldayan Þehir, Diyarbakýr. Ýletiþim Yayýnlarý. 7. Baský. 2011. Ýstanbul
Þeyhmus DÝKEN
23.06.2012