Yeni baþbakan atanýrken!
25 Aðustos 2014 22:01 / 1045 kez okundu!
Ahmet Davutoðlu’nun Türkiye’nin yeni baþbakanlýk koltuðuna uygun bulunmasý ABD üzerinden bir geçmiþe dayalý politik okumayý gerekli kýlýyor.
Beklenen oldu! Adeta önceden kurulu satranç hamleleri gibi, peþpeþe sýralanan sonuçlar kamuoyunun gözleri önünde sanki “demokratik” giriþimler(miþ) gibi ilgilisine sunuluyor.
Önce cumhurbaþkanlýðý seçimi, ardýndan hazýrlanmýþ kitleye uygun dozda zerkedilmiþ demokrasi þýrýngasý ile baþbakanlýk mevzusu.
“Ben baþkan isem, benimle bir ekip zihniyeti içinde problem çýkarmadan çalýþabilecek olaný da ben tayin ederim” zihniyeti ile daha cumhurbaþkanlýðý devir teslimini almadan ilk icraatýný yapýverdi yeni “Baþkan”.
“Kardeþim Ahmet Davutoðlu” dediði yakýn dönem siyasi kaydýnýn dýþiþleri bakaný olarak tanýdýðý ama baþýndan beri Recep Tayyip Erdoðan’ýn yakýn danýþman kadrosu içinde, hatta en baþýnda yer alan þahsiyet epeydir beklendiði üzere baþbakanlýk makamýnýn yoluna girdi.
Türkiye, içinde bulunduðu stratejik coðrafik konumu itibariyle sadece kendine ait olan bir ülke deðil. Çeperleri hayli hareketli! Kuzeyde Kafkasya ve Rusya var. Batýda Yunanistan ve Balkanlar. Güney ve doðuda Afrika ve Ortadoðu ile Ýran…
Bu stratejik konumu nedeniyle Sovyetler Birliði’nin yýkýlmasýndan sonra artýk dünyanýn en büyük gücü olan Amerika Birleþik Devletleri’nin gözü þimdi daha çok müttefiklerinin üzerinde! Hoþ eskiden de böyleydi ya! Þimdi yeni bölgesel müttefiklerin artmasý ve tercihlerin deðiþkenliði nedeniyle politik iliþkiler daha bir kayganlaþtý. Ýliþkiler adeta ip cambazlýðýna dönüþüverdi.
Düne kadar NATO müttefikliði üzerinden ve askeri vesayet iliþkileri mantýðýndan ABD’ye dayalý bir müttefiklik politikasýna dýþiþlerinin ihalesi yeterli gelebiliyordu.
Ama bugün daha bir dikkat gerekebiliyor. Bu sebeple anlýk reflekslerle zedelenen politik iliþkiler hýzla yeniden onarýlmaya ihtiyaç gerektirebiliyor.
Bu sebeple Ahmet Davutoðlu’nun Türkiye’nin yeni baþbakanlýk koltuðuna uygun bulunmasý ABD üzerinden bir geçmiþe dayalý politik okumayý gerekli kýlýyor.
1950’li yýllardan bu yana Türkiye’nin politik iktidarlarý ile “yakinen” ilgilenen Amerikan dýþ politikasýnýn en az bu yakýnlýk kadar ilgi duyduðu Türkiye Dýþiþleri Bakanlýðý makamýdýr. Þunu demek sanýrým doðru bir tespit olur ki; Türkiye’nin altmýþlý yýllardan beri bütün hükümetlerinin en önemli makamý ABD politikasý aþçýsýndan hep dýþiþleri bakanlýðý olmuþtur. Sýradan bir Türkiye siyasal okumasýnýn abc’si budur.
Bu sebeple, ABD’nin dýþ politikasý ile kod uyumunu gerekli kýlan dýþiþleri siyasetinin ve memuriyetinin daha üst düzeyde onayý olarak okumak gerektiði kanaatindeyim Davutoðlu’nun baþbakanlýk makamýnýn yeni sahipliðini.
Yeni “Baþkan” Recep Tayyip Erdoðan, Ahmet Davutoðlu’nu baþbakanlýk makamýna atayarak Beyaz Saray’a sempatik bir gülücük göndermiþtir kanýmca.
Çeþitli nedenlerle zedelenen iliþkileri yeniden onarmak istemenin üst düzeyde tercihidir Davutoðlu’nun baþbakanlýða atanma kararý.
Türkiye “patronajý”nda artýk yol kazalarýna uðramak istemiyor Recep Tayyip Erdoðan. Bu sebeple “paralel yapý” dediði “cemaat”le, cemaatin patronunun mekânsal ev sahibi konumundaki ABD’nin iliþkisini koparýp “iþte size sadýk bir siyasal aktör” atýyorum demeye getiriyor.
Amerikan yönetimi bu yeni siyasal “ortaklýk” teklifine sadýk bir memur üzerinden sýcak bakar mý? Bunu zaman gösterecek.
Bu siyasal sunumun iki açýk ucu var.
Birincisi ve en önemlisi henüz çözüm rotasýna girmemiþ ve üstüne üstlük Kürt cenahýnýn en yetkilisi Abdullah Öcalan’ýn ifadesiyle çok yakýn bir tarihe, 2014 sonbaharýna endekslenmiþ “Kürt sorununun demokratik çözüm” meselesi var.
Ýkincisi ise asli sorun olan Kürt sorununa sonradan eklemlenmiþ bir yan “mesele” gibi duran; IÞÝD ve IÞÝD’in dur durak bilmez katliamlarý ve bu sicili hayli bozuk katil çetesi ile yeni dönemde Türkiye resmiyetinin iliþkilerinin ne olacaðý!
Sanýrým yakýn dönemin açýk uçlu bu iki siyasal tercihi 2015 seçimlerine gidilirken de belirleyici unsurlar olacak…
Bekleyip sonuçlarýný tez zamanda göreceðiz.
Þeyhmus DÝKEN
23.08.2014, Diyarbekir