Þike ve þikeciler neden himaye ediliyor - Ali Fikri Iþýk

01 Aralýk 2011 07:31  

 

Þike ve þikeciler neden himaye ediliyor - Ali Fikri Iþýk

Ahlâki yargýlarýmýzýn fiziksel dünyaya iliþkin yargýlarýmýz kadar “güvenilir” görünmemesinin nedenlerinden birisi de, derin deðer “çatýþmalarý” barýndýran bir toplum içinde yaþýyor olmamýzdýr. Muhafazakâr ve Ýslami deðer yargýlarýnýn, egemen deðerler varsayýldýðý bir toplumsal yapýda, ahlâk’ýn “bir gerçeklik ilkesi” olarak itibar görmemesi, çok tuhaf bir sosyolojiye iþaret ediyor olmasý gerekir!

Hukuk, þike suç diyor ve harekete geçiyor ama egemen ahlâk anlayýþý, parlamento ve siyaset erbabý nezdinde þikeyi meþru görüyor ve þikecileri kurtarmak için operasyon üstüne operasyon düzenliyor. Yargýlamanýn sonucunu beklemeden bu iþtah ve gönüllükle yasayý deðiþtirmeye çalýþmak sadece “erken bir teslimiyet” deðil, alenen þikeciler leyine ahlâký deforme etmektir.

Elbette, ahlâk, tek baþýna bir toplumun “kurucu” ilkesi deðildir, ama ideolojiyle birlikte en önemli kurucu ilke olduðu su götürmez. Daha iyi fikir edinmek için, dilerseniz meseleyi tersten konumlandýrýp soralým; kim, tümüyle ahlâksýz olan ve sadece ahlâksýzlardan ibaret bir toplumda yaþamak ister ki?

Egemen toplumsal düzene olan her tür baðlýlýðý anlarým; o toplumsal düzen içinde, kimilerinin kimi araçlarla kendi çýkarlarýný savunmalarýný bir hezeyan olarak deðerlendirme eðiliminde de deðilim. Bu durumun apaçýk “bir yanýlgý” olduðunu düþünmeme raðmen yanýlgý ve hezeyan arasýndaki o ince ayýrýmý gözetirim. Ama vesayetçi ve þikeci güçlere siyasetin arka çýkmasýný bir yanýlgý olarak görmüyorum. Bu, açýkça söylemek gerekirse, “iki þebekenin” hezeyan içindeki karþý saldýrýsýdýr.

Yanýlgý ve hezeyan arasýnda bir fark vardýr; bir kimse, telefon çaldýðýnda ahize yerine yanýnda duran salatalýðý alýp “Alo” diyorsa, hata yaptýðý sonucuna varabiliriz; ama eðer her akþam salatalýðý ahize sanarak, eline alýp saatlerce heyecanlý heyecanlý konuþuyorsa farklý bir çýkarým yapmamýz gerekir!

Türkiye’nin yüz yýllýk futbol tarihi boyunca, þikecilerin baþý ne zaman “sýkýþtýysa” siyaset alçaltýcý bir teslimiyet içinde, hep yaný baþýnda oldu ve deneyimli bir “bahçývan” gibi akan suyun önünü týkayan bütün engelleri temizledi. Eðer deyim uygunsa ve ben öyle söyleyebilirsem, futbol tarihi boyunca siyaset ve “futbol esnafý” kirli bir iþbirliði içinde oldu.

Sporda þiddet yasasýnýn içerdiði suç ve ceza orantýsýnýn adil olmadýðýný söylemek pekâlâ mümkün. Söz konusu orantýsýzlýk durumunun hukuka aykýrý olduðunu ileri sürmek ve kimi deðiþiklik talebinde bulunmak da makul. Ama henüz þike ve þikeciler “toplum vicdanýnda” mahkûm edilmemiþken, henüz yargýlama bir “iddianameye” dönüþmemiþken ve hemen þimdi, bugün mü? Bu ne acullük ve cevvallik! Güldürmeyin adamý, bu düpedüz gayrý ahlâki bir tutum ve konumdur.

Sayýn Cumhurbaþkaný bu yasayý veto etmelidir. Çünkü “deðiþiklik” amacýna hizmet etmemektedir ve yangýndan mal kaçýrýr gibi, þikecileri hukuktan kaçýrmayý gözetmektedir. Kaldý ki, Kulüpler Birliði yalnýz baþýna futbol kamuoyunu “temsil etme kabiliyetine” sahip deðildir. Dar ve pratikleri hileli bir gurubun talebi üstüne, özü itibariyle çok gerekli bir yasa deðiþtirilemez.

Siyaset, þike ve þikecileri himaye etmekten vazgeçmelidir. Toplumun “en zorba”, en anti-demokratik ve ahlâkilik açýsýndan toplumun bu en “geri kesimini” himaye etmekte hiç kimsenin bir çýkarý olamaz! Dünya deðiþiyor, toplum deðiþiyor, ve hiç kimsenin yaptýðý yanýna kâr olarak kalmýyor. Þikecilerin arzu ve talepleri, bu toplumun “temizlenme ihtiyacýndan” daha deðerli olamaz. Bir zihin ve kültür olarak þike ve þikecilik, toplum tarafýndan ya da toplumun genel çoðunluðu tarafýndan, gayrý meþru, kabul edilemez ve hakikatten “kötü” kabul edilmedikçe, yasayý gevþetmenin bir anlamý olmaz.

Sayýn Cumhurbaþkaný, eðer bu gayrý ahlâkiliðe göz yumacaksanýz, bu sizin bileceðiniz bir “iþ” olur.


polesar@hotmail.com

Taraf

Son Güncelleme Tarihi: 01 Aralýk 2011 07:46

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0