NÜKLEERSÝZ BÝR YAÞAM MÜMKÜN
26 Mart 2011 10:59 / 1873 kez okundu!
Çernobil’in 25. Yýldönümüne yaklaþýrken Japonya’da bir felaket yaþandý. 11 Mart’ta meydana gelen 9 büyüklüðündeki depremin ardýndan oluþan tsunamiyle birlikte Fukuþima nükleer santralýndan radyasyonlar sýzmaya baþladý. Bu nükleer facia Çernobil kadar büyük olmasa da ona yaklaþtý.
Bu felaket bizlere, nükleer santrallerin ne kadar tehlikeli olduðunu ve çýkabilecek herhangi bir arýzada ne kadar çaresiz kalýnabileceðini bir kez daha gösterdi. Bizlere gösterdi ancak görünen o ki nükleer felaket hükümete –hatta muhalefete- henüz ne kadar tehlikeli olduðunu gösterebilmiþ deðil, ya da onlar görmek istemiyor. 2. Dünya Savaþý'ndan kalma bir teknoloji olan nükleer santralleri bizlere ‘yeni’ ve ‘temiz’ diye yutturmaya çalýþýyorlar. Oysa daha doðadaki temiz enerjinin farkýnda bile deðiller. Sadece Doðu ve Güneydoðu bölgesine kurulacak güneþ enerji panellerinin tüm Türkiye’ye yetebileceðinden bihaberler.
Nükleer enerji santrallerinin tarihi kazalarla ve felaketlerle doludur. Sokaklarda ‘Yeni Çernobil’ler Ýstemiyoruz’ diye baðýrýrken, kimileri Çernobil’in sonuçlarýný küçümseyip, bir daha bir þey olmaz diyorlardý. Hatta Çernobil’in yaþandýðý dönemde diktatör Kenan Evren, ‘Radyasyon kemiklere iyidir’ diyor, dönemin bakanlarýndan Cahit Aral kameralar karþýsýna geçip ‘radyasyonlu’ çay içiyordu. Ayný zihniyet bugün, ‘O zaman tüp gaz da kullanmayalým’ diyebiliyor. Ýþin ciddiyetini bu seviyeye kadar indirebiliyor.
Bu insanlarý durdurmanýn tek yolu sokakta olmaktýr. Onlar ne yaparsa yapsýnlar, biz o santralleri Akkuyu’ya, Sinop’a veya baþka herhangi bir yere kurdurmayacaðýz. Biliyorum ki o santrallerde bir tek enerji üretilmeyecek, o santrallerde nükleer silahlar da üretilecek.
Tüm dünya artýk temiz enerji kaynaklarýna geçiyor. Bir çok ülke nükleer santrallerini kapatma kararý aldý. Çünkü nükleer, hem eski hem tehlikeli bir enerji kaynaðý. Artýk nükleer yok; Güneþ var, rüzgar var, alternatif enerji kaynaklarý var. Tayyip Erdoðan nükleer için 20 milyar dolarlýk yatýrým diyor. O parayla alternatif enerji geliþtirilip üstüne baþka yatýrýmlar bile yapýlabilir. Ayrýca bir nükleer santralýn yapýmý en az 5 ila 10 yýl arasýnda bir süreçte oluyor. Biliyorum ki bu ülkede yapýlacak nükleer santral en fazla 3 senede yapýlýr. O yapýlan nükleer santralda ne kadar dayanýr siz düþünün.
Sokakta tartýþtýðým insanlar nükleer santral kurulunca çok büyüyeceðimizi, dýþarýya enerji satýp ülkenin kalkýnacaðýný ve elektrik paralarýnýn azalacaðýna inanýyor. Çok büyümek için nükleer santrala ihtiyaç yok, bu bir. Bölgedeki çok az ülkede nükleer santral yok, bu yüzden enerji satýþýmýz patlar, bu iki. Elektrik parasýnýn azalacaðýný düþünen iyimser arkadaþlara da sevgilerimi iletiyorum, bu üç. Hadi bunlarýn hepsi mümkün diyelim, nükleer yararlý. Peki onlarca felaket nasýl açýklanabilir? Sellafield Ýngiltere, Harrisburg ABD, Çernobil Ukrayna, Tokaimura Japonya ve bizlerden saklanan onca nükleer kaza ve sonuçlarý nasýl açýklanabilir?
Hükümet Mayýs ayýna kadar Akkuyu’ya kazmayý vuracaðýný ilan etti. O kazmayý vurdurmamalýyýz. Kazým Koyuncu’nun ve bölgede kanser nedeniyle hayatýný kaybeden bir çok insanýn katili nükleer lobileridir. 26 Nisan’da Çernobil felaketinin yýldönümünde tüm Türkiye ‘Nükleere Hayýr’ diyerek sokaklara çýkacak. Bulunduðumuz her yerde kitlesel olarak sokaklara dökülmeliyiz. Nükleeri durduracak tek güç bizleriz. Sesimiz ne kadar baskýn çýkarsa, o kadar iyi!
Sinan Canbay
26.03.2100