Siyanüre Karşı Mücadele Kazandı - İNAY KÖYLÜLERİ BERAAT ETTİ

27 Nisan 2008 04:47  

 

Siyanüre Karşı Mücadele Kazandı - İNAY KÖYLÜLERİ BERAAT ETTİ

Tüprag’ın Kışladağ altın madenine İnay Köyü merasından su hattı geçirilmek isteniyordu. Bu alandan su geçirilmesi için, İnay Köyü merasının mera vasfı kendilerinden habersiz biçimde ortadan kaldırıldığı kararını sonradan öğrenmişlerdi. Su yolu için izin belgesi gösterilmesini istemişlerdi. Üç gün iş makinesini çalıştıramayan Tüprag şirketi, üçüncü gün Binbaşı Sedat Akyürek'in komutasındaki Jandarma kuvvetlerinin kendi yurttaşlarına karşı kazandığı zaferle su hattı kazılmaya başlanmıştı. Bu arada 12 köylü gözaltına alınmış, onlarca kadın ve erkek dipcik, tekme, yumruk darbelerine maruz kalmış ve yerde sürüklenmişti.



Beraat Kararı Köyde Sevinçle Karşılandı.



Meydana gelen olaylar sonunda, İnay Köylülerinden bazıları gözaltına alınmış ve haklarında ceza davası açılmıştı. Açılan davada; “çalışma özgürlüğünü bozmak, suç işlemeye tahrik, kamu görevini yaptırmamak için direnme, mala zarar verme, toplantı gösteri yasasına muhalefet” suçlamaları gündeme gelmişti. Bu iddialar doğrultusunda 2,5 yıldır yargılanan 34 kişi Ulubey Asliye Ceza mahkemesi kararı ile beraat etti.


Aralarında o gün olay yerinde olmayan kişilerin de bulunduğu ve özensiz biçimde açılan bir davaydı. İnaylıların direncini kırmak amacıyla açılan dava; 22 Nisan 2008 günü davaya bakan Ulubey Asliye Ceza Mahkemesi’nin (2005/68 E) tüm sanıkların BERAATİNE karar vermesi ile sona erdi. Bu karara İnay Köylüleri başta olmak üzere tüm çevreciler çok sevindi. Köyde bayram havası esiyor.




“Yetkililerinin Madencileri Kollamasına İsyan Ediyoruz”


Konu ile ilgili olarak açıklama yapan İnay Köyü Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı;
“İnaylılar yılmadılar. Hâlâ suya, havaya, toprağa ve yurtlarına sahip çıkmaya devam ediyorlar. Haklılıklarının anlaşılacağına çok inanıyorlar. Açılan davanın beraatle sonuçlanması İnaylılar’ı mutlu etti. Yaşanan süreçte İnay Köylüleri olarak; en son olarak Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını hiçe sayarak, Kışladağ altın madenin açılması emrini veren Çevre Bakanı’nı suçluyoruz. Çevrenin Çevre Bakanı’ndan korunması gerektiğini düşünüyoruz. 23 Nisan 2008 tarihli gazetelerde çıkan ve madenci şirketlere nasıl 'hile' yapılacağının yolunu gösteren Orman Genel Müdür yardımcılarına ateş püskürüyoruz. Devlet birimlerimizin, hükümetlerimizin uluslararası şirketlerin adeta bir şubesi gibi çalışmasından çok üzüntü duyuyor ve buna isyan ediyoruz” dedi.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0