Seçiyorum…

18 Mayıs 2009 13:07 / 1876 kez okundu!

 


5 gündür işim gereği Almanya'daydım. Neredeyse bindiğim bütün taksilerdeki şoförler Türk 'tü. Tabii hemen muhabbet başlıyor. Bir tanesi hariç diğerleri hep yaşadığı yeri kötüledi; ekonominin çok kötüye gittiğinden, Almanların ayırımcılığından bahsetti.

Ellerinde olsa dönmek istediklerini ama burada kalmaya MECBUR olduklarını söyledi. Sadece bir tanesi burada olmaktan memnun olduğunu, esas ayırımı yapanın Türkler olduğunu, işlerinin çok iyi gittiğini belirtti. Tabii ki ben bu işe hiç şaşırmadım. Olaya nasıl bakarsanız ve hangi açıdan yanaşırsanız realitenizi de ona göre yaşarsınız!

Bugün "mecburiyet" üzerine yazmak istiyorum. Ne kadar çok "zorundayım" ve "mecburum" sözcüklerini kullanıyoruz: 

"Çalışmak zorundayım"

"Burada oturmak zorundayım"

"Onunla beraber yaşamaya mecburum"
gibi...

Hiçbir şeye mecbur değiliz! Eğer istemiyorsak hiçbir şeyi yapmak zorunda da değiliz! Bütün seçimlerimizi biz yaparız. Bugün olduğumuz durum bir zamanlar yaptığımız seçimlerin sonucudur. Seçme hakkımız her zaman vardır. "Mecburum" dediğiniz zaman kendi karar verme gücünüzü olaylara ya da başka kişilere verirsiniz, siz "kurban" olmayı seçersiniz. Sanki sizin hiç seçim hakkınız yokmuş gibi. Ya da seçtiğiniz karardan memnun değilseniz sorumluluğu elinize alarak hayatınızı değiştirmek, bilinmeyene adım atmak o kadar zor gelir ki bu sorumluluktan kaçmak için mazeretler uydurmaya başlarsınız. Her seçimin bedelleri vardır. Her seçim yaptığınızda risk alırsınız, bir şeyi kaybederken diğerini kazanırsınız.

Kendi hayatınızda hangi alanlarda "zorundayım" ve "mecburum"la biten cümleler kuruyorsunuz? 

Bu alanlarda hayatınızın sorumluluğunu nasıl alırsınız? 

Ne yaparsanız "kurban" rolünden çıkarsınız? 

Mecburum veya zorundayım yerine bu cümleleri "seçiyorum" la değiştirin. Ne hissettiniz?

"Seçiyorum"la biten cümleler gücün sizde olduğunu gösterir. Hemen algınızı değiştirir. Siz mecbur değilsiniz, siz seçiyorsunuz.

Bazen seçim yapmamak ta bir seçimdir. Henüz karar vermemişsinizdir ve bu size çok büyük bir yük vermektedir. Öyle durumlarda hemen ".... zamana kadar seçim yapmamayı seçiyorum" deyin ve gücünüzü elinize alın. O an için seçim yapmamak sizin kararınız olsun .

Bu bedenle yaşayacağımız bu hayatımızda kendi hayatımızın sorumluluğunu elimize alalım. Yaşadıklarımızın kendi kararlarımız sonucunda gerçekleştiğini görelim. Şartlar ne kadar zor olursa olsun her zaman kararları bizim aldığımızı kabul edelim. Bu bizi zayıf kılmaz, tam tersine güçlendirir. Bizim seçimlerimizin dışında hiçbir şey yaşamadığımızı görelim.

BU BENİM HAYATIM VE ONU KENDİM VE BÜTÜN İÇİN EN HAYIRLI OLACAK ŞEKİLDE YAŞAMAYI SEÇİYORUM.

Niyetinizi verin, sorumluluğunuzu elinize alın, gücünüzün farkına varın, kelimelerinizi bilinçli kullanın ve mucizeleri bekleyin!

Tüm sevgimle, 

Violet
Yaşam Koçu-İzmir

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
22 Mayıs 2009 12:35

Seçim yapmak , bilinmeyene adım atmak , memnun olmadığımız hayatımızın yönlerini değiştirebilmek güç ister. Katlanmak kolay olanıdır. Çünkü bilinendir, tanıdıktır. Memnun olmasak bile bizim "rahatlık alanımız"dır. Ne mutlu o "cesur ruhlara"! Korksa da adım atan , değişen ,değiştiren o gözüpek canlara ! İyi ki sizlerleyim :) Teşekkür ederim.
21 Mayıs 2009 15:57

sultan

Sevgili Violet,
Şöyle demişimdir katlanmayı hüner sayan insanlara; "Sizin bu hayata katlanmanız bana göre daha büyük bir güç ister." Ben o kadar güçlü değilim. Kendi seçimim olmayan bir hayatı sürdürmekte hünerli değilim. Belki de zayıflık sandığım bu cesaret beni özel kılan. Aklına, kalemine sağlık, iyiki bizlerlesin. Teşekkür ederiz.
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.