WikiLeaks beklenen belgeleri açıkladı

29 Kasım 2010 08:46  

 

WikiLeaks beklenen belgeleri açıkladı

WikiLeaks internet sitesi, ülkelerin istihbarat kayıtları, Irak ve Afganistan savaşı ile ilgili belgelerden sonra, bu kez de ABD konsolosluklarının kayıtlarını yayınladı. Kayıtlar, ABD yönetiminin sadece düşman olarak gördüğü ülkeleri değil, müttefik ülkelerdeki yöneticileri de fişlediğini ortaya koydu. Kayıtlarda Türkiye hakkında önemli bilgiler var.

Açıklanan belgelerde diplomasi dünyasını sarsabilecek tanımlamalar ve tespitler bulunuyor. ABD'nin fişlemelerinde Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle "agresif", Almanya Başbakanı Angela Merkel ise "riski haber veriyor, ancak nadiren yaratıcı" şeklinde tanımlanıyor. Belgelerde ayrıca, ABD ve İngiltere'nin Pakistan'ın nükleer silah programının güvenliğine ilişkin taşıdığı ciddi kaygılar, "terör grupları"nı finanse eden ülkeler, Rusya ve ABD arasında yürütülen gizli nükleer füze görüşmelerinin ayrıntıları, Rus hükümetinin organize suçla olan bağlantıları da bulunuyor.

WikiLeaks'ten sızdırılan bilgiler, ABD'nin Birleşmiş Milletler'de yaptığı casusluğu gösteriyor. Belgelere göre, ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler'in üst düzey yöneticilerinin ve onlara bağlı personelin kullandığı iletişim bilgilerini, yöntemlerini ve kullanılan şifreleri ele geçirmeye çalışmış.

ABD, sansürü sürdürmeye çalıştı

ABD Dışişleri Bakanlığı, WikiLeaks'in açıkladığı her belgenin ardından, bunun masumların hayatını riske edeceği açıklamasını yapmış; ancak bilgileri yalanlamamıştı. Daha önce ABD'nin Irak ve Afganistan savaş kayıtları açıklandığında, bunun "düşmanların ABD'nin çalışma şeklini çözmesine neden olacağını"nı iddia ederek Wikileaks'e saldıran ABD hükümeti, bu kez de WikiLeaks'i önlemeye çalıştı. Dışişleri Bakanlığı'ndan sitenin kurucusu Julian Assange'a gönderilen mektupta, bilgilerin açıklanmaması istendi. Ayrıca WikiLeaks sitesi, belgeleri açıklayacağı saatlerde "gizemli" bir DDOS saldırısına uğradı.

Belgelerin uluslararası basın kuruluşlarına düşen kısımları açıklandıktan sonra, WikiLeaks, tüm saldırılara rağmen 3 milyon belgeyi yayınlamayı başardı. Suudi Arabistan, Suriye, Avustralya, Kanada, Meksika, Şili, Arjantin, Brezilya ve İngiltere, WikiLeaks'e erişimi şimdiden engellemiş durumda.

Wikileaks belgelerinde Türkiye

Açığa sızan belgelerde, Türkiye, ABD dışından en fazla belge sızdırılan ülke. Türkiye ile ilgili toplam 7.918 belge sızdırılırken, kayıtların tarihi 2002'ye kadar gidiyor. Türkiye ile ilgili 577 "gizlilik derecesi yüksek" kayıt bulunuyor. Belgelerde, ABD kökenli bir İran vatandaşının İran'dan Türkiye üzerinden kaçışı gibi olayların yanı sıra, Mossad Başkanı Meir Dagan'ın Türkiye saptamaları da var. Belgelere göre, "Dagan, Türkiye'ye bakıyor, islamcıların güç kazandığını görüyor. Dagan'a göre sorun, kendisini Türkiye'nin laik kimliğinin koruyucusu olarak gören ordunun ne kadar sessiz kalacağı". Dagan ayrıca, Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan'ın istikrârsız olduğunu ve bu ülkelerin önünde belirsiz bir gelecek olduğunu iddia ediyor. Mossad, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ABD'den daha fazla destek gelmesini, islamcıların yükselişini önlemek için faydalı görüyor.

AKP'nin işbirlikçiliği şüpheli

Der Spiegel'in haberine göre, AKP yönetimi, Amerikalı diplomatlar tarafından "işbirliği konusunda şüpheli" olarak tanımlanıyor. Hükümetin islamcılar tarafından bölündüğü ve islamcıların hükümet içinde yayıldıkları anlatılıyor. Hükümet liderliğinin, danışmanlarının ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Ankara'nın ötesinde hiçbir politikadan anlamadıkları yer alıyor.

Ulusalcı sosyalistlerle ABD'nin ortak tezi: Yeni Osmanlıcılık

Davutoğlu'nun Erdoğan üzerinde önemli bir gücü olduğu ve aynı zamanda islamcı ve yeni Osmanlıcı olduğu belirtilerek "son derece tehlikeli" ifadesi kullanılmış. Erdoğan'ın pek çok önemli pozisyona islamcı bankacıları yerleştirdiği, AKP'nin önde gelen isimlerinin güçlü islami ilişkileri olduğu belgelerde yer alıyor. Ayrıca Erdoğan'ın dalkavuklardan oluşan bir danışman ağı ile çevrelendiğinden bahsediliyor.

Belgeler, 1990'da Mandela'nın serbest bırakılması, 1989'da Panama'ya ABD müdahalesi olmadan önce diplomatların durum değerlendirmesi gibi eski yazışmaları da içeriyor. Eğer Türkiye'yle ilgili eski yazışmalar da sızdırılan belgelerde varsa, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gibi darbe ve darbe girişimleri üzerine de yazışmaların ortaya çıkma ihtimali yüksek.

Pakistan ile nükleer yakıt konusunda tehlikeli bir anlaşmazlık

2007'den beri, ABD hükümeti ile Pakistan arasında, şu ana kadar başarısız olan birçok gizli görüşme yapıldı Görüşmelerin nedeni, ABD yetkililerinin, Pakistan'daki bir nükleer tesisteki zenginleştirilmiş uranyumun yasadışı nükleer silah yapılması konusunda kullanılacağı endişesiydi. Mayıs 2009'da ABD Büyükelçisi Anne W. Patterson, Pakistan'ın, Amerikalı uzmanların nükleer tesise daha önceden planlanmış bir ziyaretini reddettiğini rapor etti. Bunun nedenini bir Pakistan yetkilisi şöyle açıklıyordu: "Eğer yerel medya yakıtın sökülmesi konusunda bir kelime bile duyarsa, bunu kesinlikle ABD'nin Pakistan'ın nükleer silahlarını alması şeklinde sunacaklardır"

Kuzey Kore'nin çöküşüne oynamak

Amerikalı ve Güney Koreli yetkililer, birleşik bir Kore ihtimalini tartışarak, bunun yolunun Kuzey Kore'nin ekonomik sorunlarının ve politik dönüşümün ülkenin çöküşüne yol açması olduğunu belirttiler. Güney Kore, Çin'e bunun için ekonomik rüşvetler vermeyi dahi düşünüyor.

Küresel bilgisayar kırma girişimi

Belgelere göre, Çinli bir irtibat, Google'ın Çin'deki bilgisayar sistemine girilmesi talimatını Çin'in politbürosun verdiğini ocak ayında Amerikan Büyükelçiliği'ne haber verdi. Google'ın kırılması, Çin yönetimi tarafından kiralanan hükümet çalışanları, özel güvenlik uzmanları ve internet suçluları tarafından uygulanan koordine bir bilgisayar sabotaj kampanyısının parçası. Ayrıca, Amerikan hükümetinin ve Batılı müttefiklerinin, Dalai Lama'nın ve American şirketlerinin bilgisayarlarına 2002'den itibaren girilmiş.

Afganistan hükümetindeki yolsuzluklar

Geçen yıl Afganistan'ın başkan yardımcısı Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret ettiğinde, yerel makamlar yanında 52 milyon dolar nakit taşıdığını ortaya çıkardı. Kabil'deki Amerikan elçliği bunun "önemli bir miktar" olduğunu kabul ederek, Ahmed Ziya Mesud'un "sonuç olarak paranın kökenini ve gideceği yeri açıklamak zorunda olmadan onu taşıyabaileceğini" açıkladı. Başkan yardımcısı ise Afganistan dışına para çıkardığını inkâr ediyor.

Belgeler nasıl sızdırılmıştı?

WikiLeaks'in yayınladığı belgeler, ABD Savunma Bakanlığı tarafından kullanılan Siprnet isimli gizli ağda paylaşılan makaleler ve yazışmalardan oluşuyor. Siprnet, bürokratik işleyişi hızlandırmak amacıyla, ABD'nin çeşitli ülkelerdeki konsolosluklarını birbirine bağlıyor. Dışarıya kapalı olmasına rağmen, yetkili konsolosluk çalışanları ile Irak ve Afganistan'dakiler de dahil olmak üzere askeri üslerdeki askerler tarafından ulaşılabiliyor, ki bu da yaklaşık 3 milyon insanı kapsıyor. Belgeleri sızdıran kişinin de Irak'ta istihbarat analisti olarak görev yapan 22 yaşında bir asker olduğu iddia ediliyor. Diplomatik yazışmaların bulunduğu belgeler, Irak savaşıyla ilgili daha önce yayınlanan belgelerle aynı anda sunuculara yüklenmiş, ancak yaratacağı etkiyi arttırmak için farklı zamanlarda yayınlanmış.


marksist.org


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0