Tehlike geçmiþ deðil - Yalçýn Ergündoðan
03 Aðustos 2008 12:35 / 1668 kez okundu!
O gün, herkes soluðunu tutmuþ televizyonlarýnýn baþýnda bekliyordu. Milyonlarca yurttaþýmýzýn oy verdiði bir parti 11 kiþinin kararý ile kapatýlýverecek miydi acaba?.. Ne acý. * * * Anayasa Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç da kararý heyecanla bekleyenl
Neyse ki, açýkladýðý karar ince dengeler üzerine kurulu olsa da “kapatýlma” yönünde olmadý. Toplum bir ‘ohh’ çekti. Ama unutulmamalý ki, ‘Yargý darbesi’ tehlikesi henüz geçmiþ, tam anlamýyla savuþturulmuþ deðil.
‘12 Eylül Anayasasý’ kaldýðý müddetçe de savuþturulmasý imkansýz. Siyasal Partiler Yasasý ve Seçim Yasasý da deðiþtirilmeyi bekliyor toplumun daha içten bir “ohh” çekebilmesi için.
* * *
Anayasa Mahkemesi’nin kararýnýn açýklanmasýnýn ardýndan yapýlan önemsediðim kimi açýklamalarda içimi acýtan ve çok önemli bulduðum bazý talihsiz yanlar oldu.
Hemen ilk aklýma gelen, Mahkeme kararýndan çýkartýlmasý istenen ‘dersler’ kýsmý. Ben Türkiye siyasetinin, siyaseten çözmesi gereken konularýn çeþitli kumpaslarla mahkemelere havale edilip sonra da ‘dersler’ çýkarmasý gerektiði kanýsýnda deðilim.
* * *
Askeri vesayet rejimini sürdürmek isteyen güçlerin, özellikle ‘silahlý askeri bürokrasinin’ yaptýðý hamlelerin sonuç vermemesi üzerine devreye sokulan baþka kurumsal hamlelerin ‘külliyen’ siyaset kurumu tarafýndan reddedilmesi gerektiði kanaatini taþýyorum. Böyle düþününce, Mahkeme kararlarýndan ‘ders çýkartmak’ yaklaþýmý ister istemez üstüne ‘tuz biber’ gibi oluyor.
Siyasetçiler ve siyasi partiler demokratik rejimlerde ancak ve ancak izledikleri siyasetlerin toplum tarafýndan nasýl algýlandýðý gözleminden, toplumsal desteklerini yitirip yitirmemelerinden ‘ders’ alabilirler. Ýlla ders almalarý gerekiyorsa. Hele Türkiye gibi, ‘vesayet rejimi’ni ayakta tutmak için direnen gizli, açýk güçlerin manevralarý sonucu, zoraki mahkemeye düþen siyasetin ve partilerin yargýlanmasýndan çýkan sonuçlarýn “ders sayýlmasý” hiç beklenemez. Aksini beklemek, yapýlan bazý Anayasa deðiþiklikleri sonrasý yaratýlan ‘krize’ istemeden de olsa ‘meþruiyet’ saðlayýcý tutum olur ki; demokratlýkla asla baðdaþmaz...
Gerekçeli karar henüz açýklanmadý ama, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kullandýklarý oylarýn rengi, ‘vesayet rejimi’ni sürdürmek isteyenlerce ‘Demoklesin kýlýcý’ gibi siyasetin üzerinde tutulmak isteneceði ‘kesin’.
Bu baðlamda ‘iktidar partisinin almasý gereken ders’ diye baþlayan açýklama cümlelerine hiç sýcak bakmýyorum. Hele önemsediðim, deðer verdiðim aðýzlardan da benzeri sözler iþittiðimde doðrusu bazen umutsuzluða kapýlmýyor da deðilim...
* * *
Aslýnda, demokrasi güçleri þimdi daha çetin bir sýnavla karþý karþýya. O da elbette Demokratik Toplum Partisi (DTP)’nin ayný mahkemede sürmekte olan ‘kapatýlma’ davasý. Unutmayalým ‘aðýr çekim darbe’ süreci hâlâ devam ediyor. Tehlike de geçmiþ deðil...
03.08.2008