YAÞANABÝLÝR BÝR DÜNYADA NÝCE YAÞLARA!

22 Nisan 2009 15:18  

 

YAÞANABÝLÝR BÝR DÜNYADA NÝCE YAÞLARA!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odasý, "Dünya Günü" nedeni ile bir açýklama yayýnladý. 

22.04.2009


YAÞANABÝLÝR BÝR DÜNYADA NÝCE YAÞLARA

1960’larda sanayileþmenin belli boyutlara ulaþmasýyla insanlýðýn gündemi olmaya baþlayan “çevre sorunlarý”, hýzlý nüfus artýþý, plansýz büyüme ve çarpýk kentleþme ile birlikte dönemin ekonomik, sosyal ve politik geliþimine paralel olarak ön plana çýkmýþtýr. 22 Nisan 1970’de, ABD’de 2 milyon kiþinin çevre sorunlarýna dönük kaygýlarýný dile getirdiði büyük miting ve eylem, dünyanýn kaderine sahip çýkma yanýnda insanlýðýn ortak aklýnýn da bir ifadesi olarak önemlidir. Büyük eylemin yapýldýðý tarih, yýllar sonra DÜNYA GÜNÜ ilan edilmiþ ve o günden beri Nisan ayýnýn 22. günü dünyanýn yüz yüze kaldýðý küresel çevre sorunlarýný gündeme taþýmak ve toplumsal duyarlýlýk yaratarak insanlýðý harekete geçirmek amacýyla, geleceðe ve yaþama sahip çýkma noktasýnda benimsenmiþtir.

Bugün dünyada insanlýðýn ve doðanýn ortak varlýðý olan suyu piyasa deðeri olan bir metaya dönüþtürmek isteyen küresel piyasa aktörleri iþ baþýnda. Suyu ekonomik bir mal olarak tanýmlayarak üretiminden daðýtýmýna kadar suyla ilgili bütün süreci piyasa mantýðýyla yönetmek isteyenler bu yýl Dünya Su Forumu þemsiyesi altýnda ülkemizde, Ýstanbul’da bir araya geldi. Küresel sermayenin yeni pazar arayýþlarýndan sadece birisi olan Dünya Su Forumu dünyamýzdaki eþitsizlikleri artýrýyor ve suyun canlýlar için temel bir hak olduðunu görmek istemiyor.

Öte taraftan “küresel ýsýnmaya baðlý küresel iklim deðiþikliði” konusu tek baþýna ele alýnarak çözülebilecek bir sorun olarak görülmeye devam ediyor. Bu noktada, bir baþka örnek Kyoto Protokolü tartýþmalarýnda yaþanýyor: Kyoto Protokolü ile yürütülmeye çalýþýlan süreçte hayatýn vazgeçilmez öðesi olan soluduðumuz hava ve onu içinde barýndýran atmosfer alýnýr-satýlýr, ticari bir metaya dönüþtürülmeye çalýþýyor. Çaðlar boyunca doðaya hakim olabileceðini, ona hükmederek þekillendirebileceðini düþünen insanoðlu hala doðanýn bir parçasý olduðunu ve onun milyonlarca yýlda oluþturduðu denge içinde doðanýn kurallarý ile yaþamasý gerektiðini kabul edemiyor.

Ýnsanlýk küresel kapitalizm ve tüketim çýlgýnlýðý girdabýnda, doðayla yürüttüðü bu hakimiyet mücadelesinde yaptýðý her etkinin karþýlýðýnda doðadan defalarca aldýðý uyarýlarý görmezden gelmeye devam ediyor. Ozon tabakasýndaki incelmeyle verilen uyarý, küresel bazda ýsýnmayla devam ediyor.

Türkiye’de AKP hükümetinin enerji, madencilik ve ormancýlýk alanlarýndaki politikalarýnýn izdüþümü de tüm dünyada hakim kýlýnmaya çalýþýlan “neo-liberal” politikalardan farklý olmuyor. Hükümet orman talanýndan hukuksuz, denetimsiz madencilik faaliyetlerinin önünün açýlmasýna, akarsularýn bile satýþa çýkarýlmasýndan nükleer santral yatýrýmlarýna kadar bir dizi yanlýþ politika ile ekoloji ve çevre alanýnda hiç bir duyarlýlýðý olmadýðýný her icraatýnda gözler önüne seriyor.

Türkiye hala içme suyundan kanalizasyon ve katý atýða kadar pek çok asgari altyapý hizmetinden bile yoksun yaþýyor. Altyapý ve çevre yatýrýmlarýna ayrýlan kamu sektörü harcamalarý 2003 yýlýndan 2006 yýlýna kadar bakýldýðýnda sürekli bir azalma gösteriyor. Çevre ve Orman Bakanlýðý’nýn 2008 yýlý Çevresel Göstereler yayýnýna göre; kamu sektörü çevresel yatýrým harcamalarýnýn gayrisafi yurtiçi hasýla içindeki payý 2003 yýlýnda binde 4,28, 2004 yýlýnda binde 4,16, 2005 yýlýnda binde 4,18, 2006 yýlýnda ise binde 3,84 olarak yer alýyor.

Dünyanýn doðum gününde; bu karamsar tablonun dýþýnda ve bu tabloyu deðiþtirmek için, dünyamýza, ülkemize, yaþama ve geleceðimize sahip çýkmak için daha güzel ve yaþanabilir bir dünya umudu ile mücadelemiz sürüyor.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0