Irak'ta Süryani halkına yardım etmek için vicdan çağrısıdır

31 Ekim 2014 20:10 / 1470 kez okundu!

 

 

2014 Haziran ayında İŞİD tarafından katledilip, kaderine terk edilen bir halktır Süryaniler.

Bu yazım, Irak / Musul ve Ninova'da İŞİD (İSİS = DAİŞ) tarafından zorla evlerinden, toprağından koparılıp Duhok-Erbil-Ankawa'ya sürgün edilen Süryani halkına yardım etmek için bir vicdan çağrısıdır

IŞİD hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz 9 Haziran 2014'de ilk katliamlara, Süryani halkıyla başladı... O kadar çok katliam yaşadı ki kadim halklar, o günden bu yana. Ermeniler, Şiiler, Şebekler, Ezidiler, Türkmenler, Aleviler, Kürtler...

Bugün, Musul- Ninova- Erbil’de Süryani, Şengal’de Ezidi, Kobane’de Kürt, Karatepe’de Alevi olma zamanıdır.

Sünni Arap olmayan her halk bu katliamlardan payına düşeni acı bir şekilde yaşadı. Ta ki Şengal'de Ezidi katliamından sonra Avrupa'dan gözler, bölgeye çevrilene kadar. Kobane'de 37 gündür de Kürtlere aynı acıları yaşatmak isteyen İŞİD terör örgütü, bu kez fena tosladı. Kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, çoluk, çocuğuyla Kürtler ve dostları İŞİD'e karşı onurluca direniyor. Ve Kürt kadını şahsında Kürtler şimdilerde bir tarih yazıyor. 

Bir tarih yazamayan, hiç devleti ve ordusu olmayan halklar ise acılarını hep içine gömüyor.

Hal böyle olunca, ilk katliamı yaşayan ve katliamdan sadece canını kurtarabilen Süryaniler ise Avrupa'ya, Suriye'ye, Ürdün'e, Ermenistan'a, Türkiye'ye ve kısmen güvenli buldukları Irak/ Erbil –Duhok- Ankawaya yerleşiyorlar. Haziran ayından bu yana Erbil ve Ankawa'daki bütün Kiliseler, park ve bahçe alanları şanslı olabilen insanların barınak yerleri oldu. Hala sokaklarda çadırlarda yaşam mücadelesi veren binlerce Süryani kış mevsiminin girdiği bu dönemde, yağmurların yağmasıyla çamur ve yokluk içerisinde direniyor. Avrupa'dan çeşitli Süryani kuruluşların insani yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışan bu toprakların en kadim halkı katliamdan kurtulduğuna bile sevinemiyor. Önümüz kış, zemheri ayı kapılarını bütün acımasızlığıyla çalarken, bir de üstüne salgın hastalıklar gelince!. Gıda, sağlık hizmetleri, giyim, battaniye, barınma, ilaç ve kadın ve bebeklerin ped ihtiyaçları v.b gibi birçok ihtiyaç için yaşamla cebelleşiyorlar.

Burada acıları yarıştırmıyorum. Özellikle Haziran’dan bu yana Işid’in uyguladığı vahşet yüzünden hepimiz acı içinde acı yaşıyoruz. Bir halkın yaraları sarılmadan daha diğer bir halkın acısı başlıyor. Yüreklerimizin bir yarısı Kobane'de Kürt halkıyla, Karakale’de Türkmen Alevileri ile direnirken, diğer bir yarısı da Musul ve Ninova'dan, Duhok- Erbil- Ankawa'ya göç eden Süryani halkında olsun. Ve acılara melhem olduğumuz kadar insanız her birimiz. Buradan Şengal'e, Kobani'ye, Karatepe’ye, Suruç'a ne yardım gerekiyorsa Duhok- Erbil ve Ankawa'ya da aynı malzemeler ve insani yardım gerektiğini hatırlatmak istiyorum...

Ne tuhaf ! 1915'de tıpkı Ermeniler gibi soykırım yaşayan Süryani halkının soykırımını (Seyfo) bile dünya yeni yeni öğreniyor. O yüzden belki de Alman Dr. Gabriele Yonan soykırımla ilgili bir kitabına Asur soykırımı (UNUTULAN HOLOUST) adını verdi. Unutulan bir soykırımın torunları olan Süryaniler, bugün Irak'ta yaşam mücadelesi verirken yaşanan onca acı içersinde olunduğundan mıdır, nedir? Yine unutuluyor...

1915'de, 500-750 bin arası Süryani katledildi. Kalanların bir kısmı ise ana yurtları Mardin (Turabdin)’den ve Irak'ta 1500 yıllık geçmişlerini bırakarak uzak upuzak diyarlara göç ettiler. Onlar gittiler, biz eksildik. Eksikli yaşıyoruz eksikli…

Kaderi/ kederi belkide çok önceden çizilen bu halk, 2500 yıldır komşuluk ettiği sözde dost halklar tarafından hep katledildi. Süryanilerin tıpkı Ezidiler gibi ne bir ülkesi, ne bir ordusu var. Kobane direnişiyle birlikte yeni yeni silahlanan bu halkın bir ordusu olur mu, bilinmez. PYD lideri Salih Müslim'in Kürt halkıyla ilgili medyada yer alan bir sözüne (Kürtler artık kimsenin askeri olmayacak) sonuna kadar katılıyor bunu daha da genişletmek istiyorum, soykırım yaşayan ve ezilen halklar da artık kendi ordularını inşaa etme vakti geldi. Amansız düşmana karşı savaşmak için.

Kobane’de Kürt halkının onurlu direnişi Suriye ve Irak’ta bütün etno-dinsel soykırım yaşayan halklara da öncülük etti. Şimdi Irak’ta kendi ordusunu oluşturmaya çalışan ADH (Asur Demokratik Hareketi) 1000 silahlı gerillaya, 3000 gönüllü askere sahip. Henüz yeterince silaha sahip olmayan bu ordu kendi öz savunma gücü için bir yandan da yapılanmaya çalışıyor. Bazı Süryani STK’lar, İŞİD (DAİŞ)’e karşı Asurî /Süryani-Keldani- Arami Dayanışma dernekleri adına, ortak mücadele etmek için Kürt halkıyla dayanışma içersinde olduğunu deklere ediyorlar.

Süryani halkı otonomi elde edemediği sürece Orta doğuda ve yaşadığı her ülkede bir gün gelecek tarihe karışacak. Kendi anayurdunda çektikleri acılar yüzünden isyanlarını hep içine gömerek yaşadılar binlerce yıldır. İsa'ya ilk inanan bu halk, İncil’in öğretisindeki gibi adam öldürmeye şiddetle karşı çıktılar ve bu yüzden ölen hep onlar oldu....

1915'in yüzüncü yılına yaklaştığımız şu günlerde devlet resmi olarak yüzleşinceye kadar, bizler hayatın her alanında soykırım yaşayan halkların acılarına ortak olmamız gerekir. Bu ülkede ve radikal İslam’ın kılcının sallandığı her yerde Hıristiyanlar için 1915 bitmemiştir. Soykırım sürüyor... Onlara su olmak, dost elimizi uzatmak, hem insani hem vicdani bir duruştur. Gidenin bir daha gelmediğini, gelmeyeceğini hepimiz biliyoruz aslında. Sessiz sessiz gittiklerini, sessizce eksildiklerini de...

Onlar, Mezopotamya topraklarında var oldukça caddeler, sokaklar, evler hep çiçeğe duracaktı. Bizlerde Mezopotamya topraklarından onların hüzünlü yüzlerinden çiçekler toplayacaktık.  Dünya Aden bahçesi olacaktı. Sol yanımız onlarla güzelleşecekti. Gittiler işte... Gönderdik onları.  Dört büyük dinin doğduğu ve yayıldığı bu topraklar Habil ile Kayin'den bu yana belki de bu yüzden lanetlendi. Kim bilir? İşin garip tarafı yeryüzünün bu lanetli topraklarında insanlar, hep kardeş diye diye katledildiler.

Bugün, bu acılı ve yaşlı coğrafyalarda hala kan durmadıysa, gidenlerin ahı mıdır, nedir her gün bir başka yara ile güne başlıyoruz. Bu halka vefa borcumuzu gelin hep birlikte ödeyelim. Süryani halkını kendi kederiyle baş başa bırakmayalım. Vicdanlarımızı sorgulayalım. Bir kez de Süryani halkı için olsun çığlığımız.

İŞİD (İSİS) teröründen kaçan bu halklar, özellikle de Süryani halkı şimdi sizin vicdanlı ellerinizle yeniden hayat bulacaktır. Katliam yaşayan diğer halkların/ inançların çığlıklarını boğmadan, Süryani halkı için yapacağınız ufacık bir katkı zor durumdaki bu insanlara ilaç olacaktır. Bu konuda Asuri- Arami- Keldani / Süryani dernekleri, federasyon, kiliseler, manastırlar, Suryoyo Sat, Assyria Tv, İshtar Televizyonu  aracılığı pekâlâ yardım elini uzatabiliriz. Türkiye'deki Süryani kilise ve manastır ve sivil toplum örgütlerine de yardımlarımızı gönderebilirsiniz.

‘’Bir yerlerde savaş baronları zenginleşirken, insanlar açlıktan ölüyorsa,

Yediğimiz, içtiğimiz, haram olsun.

Bir yerlerde insanlar koyun gibi boğazlanıp kesildiğinde,
Sessiz kalıyorsan bu acıya,
Boğazında yutkunduğun tükürükte boğulasın.
Bir yerlerde kan döküldüğünde, susuyorsan,
Uykuların haram olsun.
Acımasız savaş insanları sürgün ve göç yollarına düşürdüğünde,
Sıcacık yatağında rahat yatabiliyorsan,
Rüyaların kabusa dönüşsün.
Zemheri ayında sen manto, palto, atkı, çizme giyip dışarı çıktığında,
Bir yerlerde insanlar hala çıplak ve üşüyorsa, 
Giydikleriniz haram olsun.
Musul, Ninova, Telafer, Şengal, Kobane, Karatepe, Laskiye, Kesap cayır cayır yanarken,
Yüreğin yanmıyorsa eğer, ateşlerde yanasın.
Bir yerlerde her gün 1915 yaşanıyor ve sen bu acıyı görmüyorsan,
Acıları görmeyen gözleriniz kör olsun.’’

Irak’ta Haziran ayındaki katliamdan bu yana yaşam mücadelesi veren Süryaniler bu güne kadar ayakta kaldıysa, bu iyi insanların sessizliğinden değil, kötü insanların (IŞİD) henüz onları katletmediğindendir. Canlarını kurtaran bu insanları doğa ve yaşam koşulları katletmeden gelin hep birlikte çığlıklarına karışsın çığlıklarımız.

Irak’ta Süryani halkıyla dayanışmak için benden dostluğunu esirgemeyen başta KNK Yürütme Konseyi üyesi George Aryo’ya, Asur Demokratik Hareketi Genel Sekreteri ve Irak milletvekili Yonadam Kanna’ya, Almanya ve Orta Avrupa Asur Federasyonu Başkanı Johann Roume’ye, Avrupa Asurî Konseyi temsilcisi Matay Arsan’a, kurum ve kuruluşlarla organizasyon, iletişim ve enformasyon için teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Süryani halkıyla dayanışmak; iç ve dış giyim, battaniye, çadır, bebeklere, çocuklara ve kadınlara yönelik malzeme göndermek için aşağıdaki açık adreslere, para yardımı yapmak isteyenler ise aşağıdaki telefon ve hesap numaralarından ulaşarak yapabilirsiniz.

                                                                               

Zeynep TOZDUMAN

25.10.2014

 

ERBİL- DUHOK- ANKAWA KRİZ MASASI

1-) Kurumun Adi: Assyrian Society/ Irak
Botan dis Heven st. 6/28 Duhok/Irak
Irtibat : Patrus esho Georgis
Tel. 00964 750 444 7475
Banka: Kurdistan International bank for investement& development
IBAN NO: AT57 1200 0510 10561101
SWIFT CODE: KIBIIQBA.

2- )Kurumun Adı: ASSYRIAN AID SOCIETY OF IRAQ

Adress: IRAQ - ERBIL – EINKAWA, Email: ubi_erbil@yahoo.com

IBAN NO: 0010077281840003

Banka Adresi: Erbil – Brayati – 40m St. - Near Pharma Medical Center

Telefon: 009.647.507.878.888 – 009.647.706.453.330 Swift Code: UNRAIQBAXX

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.